Büyük şehirde yaşayan ve çalışmak zorunda olan çoğunluktansanız yazdıklarımı daha iyi anlayacaksınız. Bizim gibilerin, yani işi olan şanslıların, hafta içi sıradan günü sabah 7 gibi başlar. Fokurdayan su ısıtıcısının sesi sabah sabah haber veren televizyonun sesine karışırken, önceki geceden beri ne değişmiş olabilir ki diye düşünmeden dikkatle dinleriz söylenenleri. En iyi olasılıkla on saat sonra döneceğimiz evimize veda edip kendimizi yollara vururuz. Kentin trafiğine, iş yerinin yakınlığına, ulaşım aracının hızına göre yarım saat ile iki saat arası süren yolculuktan sonra iş yerine ulaşırız. Para kazanmak için bedenimizi ve ruhumuzu kiraladığımız iş yerinde kira bedeli karşılığı üretmek zorunda olduğumuz "iş"i üretip akşam olmasını bekleriz. Akşam olunca farklı bir şey olmayacağını biliriz oysa. En iyi olasılıkla sinema, konser, tiyatro gibi yerlere gidip "eğlenecek", genellikle ise akşam yemeği sonrası televizyon karşısında yerimizi alacağız. Sevdiklerimizle ke
🧿 19 yıldır yayında.... 🧿 teknik yazılar, kitap/mekân tanıtımları, gezi notları