Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Taipei - TAYVAN

Tayvan Çin'in güneyinde yer alan bir ada. Çin'de yaşanan devrim sonrası adaya kaçan Çinliler tarafından kurulmuş. Özellikle Amerika'nın yardımları sonucu oldukça gelişmiş. Taipei Tayvan'ın başkenti. Adanın kuzeyinde yer alsa da deniz kenarında değil. Gelişmiş metro ağına sahip (MassRapidTransport-MRT) kent parkları, tapınakları, gece pazarları, modern ve klasik mimarinin iç içe geçtiği binaları ile görsel bir şölen sunuyor. Taipei'ye Türkiye'den ulaşmak hiç kolay değil. Bangkok, Hong Kong Singapur ya da Kuala Lumpur'dan aktarma yapmak gerekiyor.

Eski bohçadan aktarım başlıyor

Sevgili ziyaretçilerim, Bir kısmınızın bildiği büyük bir kısmınızın ise bilmediği üzere eskiden de web sayfası olan biriyim. Belli sebeplerden ötürü eski sayfalarımı güncellemiyorum artık. Ancak buralara girdiğim içeriği yavaş yavaş blog'uma taşıyacağım. Öncelikle gezdiğim gördüğüm yerlerle ilgili olanları. Bu bağlamda ilk olarak Tayvan - Taipei ile ilgili yazı ve fotografları taşıyorum. Hadi hayırlısı...

Sonunda yaz geliyor

Uzun süren kış, ardından bahar mıdır? Baharsa hangi bahardır belli olmayan bir dönem ve Mayıs biterken sonunda ısınan havalar. Ankara'ya yaz geliyor artık. Bu gün 30 derece civarında olacakmış. Bizim buralar biraz daha serindir gerçi ama sıcaklık, Oran'da bile hissediliyor. Kış aylarında, güneşi göremeden geçen günler, haftalar boyu -belki doğa gibi- kabuğuma çekilip ısınacak havayı ve ışıldayacak güneşi bekliyorum. En verimsiz geçen günlerim, en uyumlu olduğum günlerim oluyor aynı zamanda. Hiç bir şeye itiraz etmeyen, verilen her görevi sorgusuz yerine getiren bir insanı kim sevmez ki zaten! Ama havalar ısınınca, güneş çıkınca...İşler değişmeye başlıyor yavaş yavaş. Doğru bildiğimi söylemeye başlıyorum. İtiraz ediyorum yeri geldiğinde, sorguluyorum. Hayatıma sahip çıkıyorum. Son zamanlarda, neredeyse her sabah Tuncay Akdoğan 'ın albümünü dinliyorum. Özellikle Hazar türküsünün başında okuduğu şiiri; beni sevenler, gidiyorum... sonra farkettim ki su akıyor rüzgar esiyor ya

Zeytin Bey

Geçen gün 100. yazı üzerine gelen tebriklere yanıtımda bir çok kişiye teşekkür etmiştim. Sevgili Zeytin Bey'e de teşekkür etmiştim. Ancak, çevrede beyimizi tanıyanlar bu teşekkürün yetersiz olduğunu belirttiler. Sayın Zeytin'in ayrı bir yazıya konu olacak derecede önemli bir şahsiyet olduğu gerçeğini bir tokat (!) gibi yüzüme vurdu. Bu sarsıcı uyarı, silkinip kendime gelmemi sağladı. Bu uyanış sonucu yazımı, biraz gecikmeli de olsa buraya koyacağım... Yazıma sevgili Zeytin'in fotografı ile başlıyorum. Aa çok pardon büyük bir hata oldu. Sol üstte görülen şapkalı resim sevgili Zeytin Bey'e ait değil. Zeytin'in çok sevdiği (!) bir çok şey öğrendiği (dayak nasıl yenir gibi) abisi Fındık Efendi'ye ait fotograf yanlışlıkla karışmış yazıya. Hay Allah. Neyse, işte gerçek fotograf. Yazının sağında. Zeytin Bey'e ilişkin detaylı açıklamaları ilerleyen günlerde bulabilirsiniz. Bunu yazı dizisi haline getirmekteki tek amacım sayfamın ziyaretini devamlı kılmak elbette. A

Evde tadilat

Bu aralar evimizde tadilat yaptıracağız. Bir iki haftadır hazır mutfak imalatçıları, pvc camcılar, balkon kapamacılar gelip ölçü alıyor, ürünlerini ve kendilerini övüyor. Aralarından hangisini seçeceğimize karar vermemiz kolay olmadı. Ancak sonunda kararımızı ve siparişlerimizi verdik. Şimdi işin en zor kısmı, inşaat ve montaj başlayacak. Zeytin bey bu işi hiç sevmeyecek. Zaten ölçü almaya gelenleri de hiç gözü tutmadı. Yabancı birisi eve geldiğinde hep yaptığı gibi, en güvenli yer bellediği, masanın altına saklandı. Tahminime göre tüm işlerin bitmesi bir ayı bulacak. İnşallah istediğimiz gibi olur. Evimizde daha keyifli otururuz...

İş başında

Geçen hafta, bir günlüğüne İstanbul'a gidip geldim. Kendimce önemli bulduğum bir toplantıya katılmak için 24 saatlik günün 12 saatini yollarda geçirmeyi göze aldım. İyi ki de gitmişim. Hem toplantı yararlıydı hem de iş başındaki kedik ile tanıştım. Ne yazık ki adını unuttum, ama eğer İstanbul'da yaşıyorsanız Harbiye'den Taksim'e doğru yürürken yönünüzü Taksim'e verdiğinizde sol yanınızda kendisini görebilirsiniz. Bu şansa sahip olmayanlar yanlardaki resimlerle yetinmek zorundalar...

Tea House, Kafe

Bahçelievler 7. cadde ve caddeye açılan ara sokaklar üzerinde bir çok kafe var. Bunlar arasında farklılık yaratabilenlerin sayısı fazla değil. Tea House, cadde üzerinde farklılık yaratabilen kafelerden birisi. 7. caddenin 6 numaralı binasının alt katında yer alıyor. Özellikle arka bahçesi, üzerinin kapatılması ile birlikte, güneşli kış günleri ile rüzgarlı bahar günlerinde ideal. Menüsü zengin sayılır. İçecek ve yiyecekler, Arjantin caddesindeki benzerleriyle kıyaslandığında ucuz fiyatlarla sunuluyor. Dekorasyonunda kullanılan malzeme ve renkler uyumlu. Mekanın tek sorunu çalan disko müziği. Kafelerde disko müziği, tam olarak disko, neden çalınır hiç anlayamamışımdır. Müzik ile ilgili problemin, her zaman yaşanmadığını umuyorum. Arkdaşlarınızla birlikte bahçelievlerde gidebileceğiniz güzel bir mekan. Adres ve telefon bilgileri ise; Tea House 7. cadde No:6/A Bahçelievler / ANKARA tel : (312) 221 32 20