Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kayıp Kütüphaneler, James Raven

Kayıp Kütüphaneler Antikiteden Günümüze Yok Olan Koleksiyonlar derleyen James Raven çevirmen Dilek Cenkçiler Bileşim Yayınevi tarafından Ekim 2006 tarihinde yayınlanan ilginç bir derleme Kayıp Kütüphaneler . Eski Mezopotamya'dan, Irak'ın işgali sırasında yağmalanan Bağdat kütüphanesine, Aristo'nun “gezgin” kütüphanesinden Tibet kütüphanelerine uzanan geniş zaman ve mekanlarda kayıp koleksiyonlara dair ilginç bilgiler barındırıyor kitap. James Raven, Essex Üniversitesi'nde Modern İngiliz Tarihi profesörü olarak çalışan bir bilim adamı. Kayıp Kütüphaneler'in girişine yazdığı Kayıpların Yarattığı Sarsıntı başlıklı makalesi, kitabın kısa bir özeti niteliğinde. Kitaptaki diğer makaleler, konularının uzmanı bilim insanları tarafından yazılmış. Kitabın çevirmeni, elektrik-elektronik mühendisi bir meslektaşım: Dilek Cenkçiler. Kitapların kaybı, aslında insanlığın ortak belleğinin kaybı bir yerde. Tarihe bakıldığında bu kayıplar, sadece yağmalamalarla olmamış

Candan Erçetin'le Beraber ve Solo Şarkılar

Çarşamba akşamları TRT 1 'de yayınlanmaya başlanan, umarım ki uzun soluklu olacak, bir program. Candan Erçetin , çok tutulan şarkıları olsa bile, diğer popüler müzik yapanlara göre farklı bir yerde duruyor. Programda şarkılar canlı performanslarla sunuluyor. Gelen konuk ile birlikte günün konusu üzerine kısa sohbetler yapılsa bile müziğe geniş zaman ayrılıyor. Dünkü programın konuğu Sertap Erener'di. Caz sevenler için Erçetin ile birlikte Sertap Erener'i canlı dinlemek büyük keyif oldu. Sertap Erener, sesini çok iyi kullanıyor. Şarkılara farklı yorumlar kattı. Program, genel beğeniye ne kadar hitabeder bilemiyorum. Ancak, tüm programların genel beğeniye hitap etmesi de gerekmiyor. Candan Erçetin'in çok iyi hazırlanmış bir web sayfası var. Öyle görünüyor ki yeni teknolojileri yakından takip ediyor ve kullanıyor. Beraber ve Solo şarkılar için de kullanışlı bir bölüm hazırlanmış. Çarşamba akşamları 22.30'da TRT 1'de izleyebileceğiniz programda Erçetin'in söyl

100 dolara laptop

Fiyata bakıp o paraya laptop olur mu dememek lazım. Projenin amacı ucuza laptop üretmek değil sadece. Erişilebilir bir fiyata ve çocukların kurcalayabilecekleri, kurcalarken öğrenebilecekleri, internet bağlantısına sahip, basit ve sağlam bir laptop yapıp az gelişmiş ülkelerde, bir anlamda doğuştan şanssızlara akranlarına yetişmek için şans tanımak. Projeyi ayrıntılarıyla açıklayan sayfa: http://www.laptop.org/index.tr.html Bağlantısını verdiğim sayfa Türkçe hazırlanmış. Nicholas Negroponte, MIT Media Labratuarı'nın kurucularından ve eski yöneticisi bir profesör. Projenin başında kendisi var. One Laptop Per Child adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluş organizasyonu yürütüyor. Sayfadaki fotograflara bakılırsa ne kadar sevimli bir cihaz tasarlandığı daha kolay anlaşılıyor. Negroponte'nin çabasının benzerlerinin çoğalmasını dilerim...

Etiketlerden sonra

Blogger yenilendikten sonra yazıları etiketleme (label) olanağı doğdu. Blog, tarih sırasına göre dizili girdilerden oluştuğu için bunları kategorilere ayırma olanağı yoktu. Vardıysa bile şimdiki kadar kolay değildi. Etiketleme ile birlikte yazının konusuna göre istediğim etiketi, istersem birden fazlasını, yapıştırabiliyorum yazıya. Sayfanın ziyaretçisi benzer etiketli yazıları bir arada görebiliyor. Tiyatro, film, kitap, mekan yorumları ile gezi ve teknik yazılar şimdiki etiketlerim. Sayfanın sağ tarafında tüm etiketleri ve parantez içinde hangi etiketten kaç yazı olduğu görülebiliyor. Gezi ve tiyatro yazıları geride kalmış olsa bile diğer 4 etiket yarış halindeler. Film yorumları iki sayı öne geçmiş olsa bile kitap, teknik ve mekan yakın takipte :) Mekan yorumlarını genellikle biriktiriyorum. Gittiğimiz mekandan kart alıp, kimi zaman küçük notları kart üzerine yazıp, uygun bir zamanda bloga ekliyorum. Film, kitap ve tiyatro yorumlarını ise, çok özel bir durum olmadığı sürece, hemen y

Damla Damla Günler, Adalet Ağaoğlu

Alkım Yayınları'ndan çıkmış 2004 yılı basımı, 1969-1977 yılları arasında tutulmuş günlüklerden oluşmuş bir kitap Damla Damla Günler . Kitabın günlükler serisinin ilki olduğu anlaşılıyor, 1. cildin sonu ile bitmesinden. Yazarın tuttuğu günlükleri okuyabiliyor olmak bile heyecan verici. Ölmeye Yatmak (Ağaoğlu'nun ilk romanı) ve Fikrimin İnce Gülü romanlarının oluşma sürecine tanıklık edebiliyoruz bu sayede. (Ölmeye Yatmak, okunacak kitaplar listesinin ilk sırasına yerleşti bu arada :) 1970'li yılların kaotik ortamını, Ankara'yı, Alanya'nın bakir kıyılarını yazarın gözünden izlemek ilginç. 1970'lerin başlarında konuşulanlarla günümüde konuşulanların pek de farklı olmadığını görmek ise üzücü. Vietnam'da Kamboçya'da süren savaşların yerini Afganistan ve Irak almış sadece. Okurken çok keyif aldım. Sizlere de tavsiye ederim.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Adı dünya kadınlar gününe dönüştürülen 8 Mart , tarihe baktığımızda büyük mücadeleler sonucu elde edilen hakların anısına kutlanan dünya emekçi kadınlar günüdür aslında. 8 Mart 1857'de New York'ta, 40.000 işçinin grevine kanlı müdehale sırasında, çoğu kadın, 129 kişinin ölümü üzerine 1910 yılında Kopenhag'da toplanan 2. Enternasyonel'e bağlı kadınlar toplantısında Carla Zetkin'in önerisi üzerine kutlanması kabul edilen bir gündür. Daha eşit, daha mutlu günler özlemiyle, dünya emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun...

Yayıncılıkta yeni yaklaşımlar

Yayıncılık değişiyor. Bilgi teknolojisindeki hızlı gelişme, artan bant genişlikleri, ucuzlayan bağlantı ücretleri ile birleşince son kullanıcılara (yani bizlere) farklı hizmetler sunuluyor. Bildiğimiz televizyon yayıncılığında, içerik belli saatte ortama (en klasik anlamda havaya) sunulur. Eğer, içeriğin sunulduğu saatte alıcınız açık ve karşısındaysanız içeriği izlersiniz. Video kaydedicilerin çıkması ile aynı saatte karşısında olma zorunluluğumuz ortadan kalktı. İzlemek istediğimiz içeriğin yayın saatini biliyorsak ve bu bilgi büyük değişikliklere uğramıyorsa, video kaydediciyi ayarlayıp (ki bu ayar işi sanıldığı kadar kolay değildi) ileride izleyebilme olanağına kavuştuk. EPG olarak kısaltılan elektronik program rehberi ile birlikte kaydetmek iztediğimiz yayını güncellenen bir elektronik rehberden seçmek ve seçilen yayın başladığında otomatik olarak kayıt etmek gibi, hayatımızı kolaylaştıran bir teknoloji var ise bile ülkemizde düzgün EPG hizmeti yaygın değil. Yayıncılıkta gelinen