Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sigarasız yaşama merhaba

Başlığı görüp sigara içen talihsizlerden sanmayın lütfen. Hayatımın yaklaşık 6 ayında bu hatayı yaptıysam bile 10 seneyi aşkındır içmişliğim yok. Pasif içiciliği saymazsak tabii. Neyseki yürürlülüğe giren bir yasa(k) ile pasif içiçilik oranım azalacak gibi. Temmuz 2009'u iple çekiyorum. Lokantalar, barlar, kafeteryalarda da özgürlük, temiz hava istiyorum.

İstanbul İstanbul

Gezmeyi çok sevdiğim kentlerden birisi İstanbul. Yaşaması ne kadar keyifli olur bu konuda ciddi şüpheler taşısam bile gezmek keyifli. Gene bir fuar-konferans nedeniyle geldim. Kısa da olsa bildiğim mekanların son hallerini görme olanağı buldum. Şansımıza hava son günlerin en sıcak halini almış. Lahana misali giysimin kullanışlığını gördüm bir kez daha. Ankara'dan yol çıkarken üzerimdeki montu otobüse bırakıp, kazağı da çıkartınca işte kısa kollu :) Dolmabahçe Sarayının önünden Beşiktaş'a kadar yürümek en sevdiğim işlerden. Yolu Ortaköy-Bebek'e doğru uzatınca daha da keyifli oluyor aslında. Bu kez Beşiktaş'ta durduk. Denizi olan kentlere hep özenirim. Deniz kenarında oturup dalgaların sesini dinlemek bile terapi gibi geliyor bana. Kendini terapiye vermiş gençler soldaki fotografta :) Motor ile Üsküdar'a geçmek, meydanın son halini görmek istedim. Motora binince farkettim, eskiden parayı motorda toplarlardı. Şimdi binmeden veriliyor. Üsküdara inince, inşaat ve kalabal

manifesto benzeri açıklama

Yazıya geçmeden özgür üniversite wikipediadan manifestonun tanımını vereyim: Toplumsal bir hareketin duyurulması ve savların belirtilmesi üzerine kurulan, bir akımın, bir hareketin oluşunu bildiren yazılara manifesto ya da bildiri denmektedir. Aşağıdaki açıklama elbette manifesto değil. Zaten ben de benzeri diyerek öyle olmadığını itiraf ettim :) Bir hareketin oluşumunu falan açıklamıyorum çünkü. Tek yaptığım kendimle ilgili aldığım bir takım kararları kamuoyuna (ne kadar da ilgilendiriyordur ya kamuoyunu bu konu :) açıklamak. Gerekçesini yazının sonunda okuyacaksınız... Demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, sendikalar daha geniş düşününce partiler hatta apartman yönetimleri hatta arkadaş grupları kısaca insanların bir arada bir şeyler yapmak için gruplaştıkları her yerde tespit ettiğim bir iki konu var. Onları paylaşmak istedim okuyanlarım ile. Aslında bu tespitler mutlaka başkalarınca çoktan yapılmış, herkesce bilinen gerçekler haline gelmiştir eminim

Yeni keşfim: Anadolu Turizm

Şehirlerarası yolculukları hep alışageldiğim firmalarla yapıyorum. Son dönemlerde İstanbul dönüşlerini trenle yapmaya özen gösteriyorum. Geçen pazar gittiğim yer daha önce otobüs ile gitmediğim bir yer olunca ne denk gelirse turizmden bilet alırım düşüncesiyle AŞTİ'nin yolunu tuttum. Saat 09.03 gibi bilet satış bürolarının önüne gelmiştim. Anadolu adlı şirket 9 otobüsünün henüz hareket etmediğini söyleyince son yolcu olarak aldım biletimi. Zaten 3 saat kadar sürecek olan yolculuk için fazla ince eleyip sık dokumaya gerek yok diyordum. Nitekim öyle de oldu. Oldukça keyifli geçti yolculuğum. Gül suyu ve lokumla başlayan ikramlar yol boyunca sürdü. Bu yazıyı yazmamın sebebi ise daha önce Yayıncılık fuarında NETA Standında gördüğüm bir teknolojinin gerçek hayattaki uygulamasını görmek. Araç içi bilgi sistemi diye özetleyebileceğimiz sistem aslında GPS alıcısı ile kolaylıkla yapılabilecek bir uygulama. GPS, uydu konum belirleme sistemi. Bu amaçla (konum belirleme) uzayda dolaşan uydula

Köpek pislikleri, kent yaşamı

Kentlerin parkları köpek gezdirenlerle dolu oluyor. Ankara'da da böyle, Prag'da da, Budapeşte'de de. Hatta Ankara'da otobüse binen köpek göremezsiniz. Binseler bile evlerinin (kafeslerinin) içinde binerler. Oysa Prag ve Budapeşte'de (buna Zürih, Münih, Frankfurt'u da ekleyebilirim) otobüslere, tramvaylara köpekler tasmaları ile binebiliyor. Belediyeler temizlik işlerini yapmakla yükümlü elbette. Ancak, en iyi ve ucuz temizlik kirlenmesini önlemekle yapılabilir. Prag'dan bir fotograf yan tarafta. Gazetesini okuyan köpecik resmi olan kağıt poşet.

Ev Erkeğinden Yemek ve Hayat Tarifleri, Haluk Kesim

İdeefixe adlı internet sitesinden alış veriş yaparken aldığım kitaplardan birisi Ev Erkeğinden Yemek ve Hayat Tarifleri. Kitabın yazarı Haluk Kesim, işsiz kalınca evde kalmaya ve evde yapılanları yapmaya başlamış. Bir nevi ev erkeği olmuş. Benim de hep özendiğim bu işe iyice alışmış anlaşılan. Kitabı okuduktan sonra yazarın ismini google'da aradım ve gördüm ki benim okuduğum taritlerden sonra yazar, ev erkeğinden adlı bir seri oluşmuş :) Aşk masalları ve sanal sohbetler eminim ki tarifler kitabı gibi kolay okunur, sohbet havasında yazılmıştır. Yemek yapmayı seven erkeklerden birisi olarak, bir dönem ben de yaptığım basit yemeklerin tariflerini o dönem sahibi olduğum internet sitesinde yayınlardım. Hatta bloguma da eski bohçadan diye o tariflerin kimilerini ekledim. İleride yenilerini de eklerim belki :) Kesim, kitabın adından da anlaşılacağı gibi, yemeği bahane edip ev erkekleriyle sohbet etmiş. Hayat tarifleri adı buradan geliyor biraz da. Özellikle kadın erkek ilişkileri, ha

Prag notları - 4

ve dizinin son notları: Prag'daki son günümüz. 4 günlük Prague Card 'ımızın geçerli olduğu müze ve tarihi mekanlara ayırdık. Akşam 21.53'e kadar sürecek Prag gezimizde ilk olarak sipariş edilen buzdolabı mıknatısı aldık. Çeşit çeşit mıknatıslardan hangisini kime vereceğimiz sıkıntı yaratacak gibi :) Nadroni ya da National Museum'u (Ulusal Müze) gezdik. Sadece Çek Cumhuriyeti ile sınırlı olmayan koleksiyonu etkileyiciydi. Müzeden aşağı giden cadde boyunca 2 gün önceki gibi geçip Old Town Square'e (Eski Kent Meydanı) ulaştık. Meşhur astronomik saat, Tyn Kilisesi ve genel olarak meydanı gezdikten sonra eski tarihi astronomik saat kulesine çıktık. Şansıma hava tam fotograf havası. Bir çok Avrupa kentinde olduğu gibi Prag'ın eski şehri de iyi korunmuş. Etrafta, özellikle orta yaşın üstündekilere soruyorum dilimin döndüğünce. Eski sistemde memun olduğunuz hiç mi bir şey yoktu diye. Yanıtlarına geçmeden yabancı dil bilgilerinin az olmasından kaynaklı iletişim sorunu ya