Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Multimedia Home Platform lisansı

Yazının başlığı siz bir şey ifade etmediyse ve yayıncılık sektöründe çalışmıyorsanız devamını okumak sıkıcı gelebilir. Malum DVB adlı organizasyon (DVB-S/T/C/H gibi bir sürü standartı geliştirmiş Avrupa temelli yapı) etkileşimli televizyon standartı geliştirmek için kolları sıvamış ve açık standartlı (dikkat buyurun açık kaynak kodlu değil) Multimedia Home Platform (MHP) adlı seçeneği ortaya koymuştu. Avrupa Yayın Birliği, Avrupa Komisyonu gibi yapılarca önerilen standarta ait lisanslar açıklandığında çok ciddi hayal kırıklıkları yaşanmıştı. Hatta Avrupa Yayın Birliği, MHP'yi önerdiğini açıkladığı metni askıya almış ve bu yıl başlarında geri çektiğini duyurmuştu. Bu kadar olaya yol açan neydi? Malum geliştirilen teknolojileri kullandığınızda lisans ödemeniz gerekiyor. Özellikle kullandığınız teknoloji ile kar elde ediyorsanız (mesela yifreli yayınlıyorsanız içeriğinizi) bu lisans artabiliyor. MHP'nin lisans haklarını yöneten VIA adlı şirketin ilk açıkladığı lisans ücretleri FTA

İTÜ, Vakıftepe tesisleri

İstanbul'da gezilip görülecek ne kadar fazla yer var. Bugüne kadar genellikle aynı yerlerde dolaşıp durmuşuz her gittiğimizde. Bu kez daha önce görmediğimiz yerlere gittik. Teknik Üniversite'nin Vakıftepe'deki tesisi bunlardan birisi. Bir pazar sabahı kahve içmeye çıktık. İkinci köprünün Avrupa kıyısındaki ayağını tepeden gören bir konuma sahip tesis. Anladığım kadarıyla düğün, nişan gibi etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Pazar sabahı kahvaltı için gelen çoktu. Fiyatlar, başkentimizle kıyaslandığında fahiş değil.

milliler finale çıkar mı?

Zor soru. Maçların öncesinde buraya (yarı finale) çıkar mı diye sorsalar pek çok kişi yok artık derdi. Ama şimdi durum farklı. 3 maçı üst üste akıl almaz şekilde kazanınca beklentiler değişti. Takım mucizeye doğru emin adımlarla yürüyor. Mucize için gerekli herşey var aslında. Yarı finale çıkan takımımız 23 kişilik kadrodan 14 ayakta kalanla yola devam ediyor. Maç öncesi ahkam keseyim biraz. İlk yarı gol yemeden geçebilirsek herkes herşeye hazır olsun derim. Kupayı bile alabiliriz. Ancak ilk yarı iki farklı geriye düşersek, buraya kadarı için teşekkürden başka yolumuz kalmaz diyorum. Bakalım yarın göreceğiz.. Sonuç ne olursa olsun temennim, tartışmasız bir maç olsun isterim. Net skorlu, hakem vs tartışması olmayan. Malum, hem Türkiye'de yaşayan bir sürü Almanya kökenli vatandaş var hem Almanya'da yaşayan bir sürü Türkiye kökenli vatandaş.... Takım tutmayı bile bırakan futboldan uzak bir garibin yorumu. Çok dikkate almayın derim :)

Şaka gibi levha

Yanda görmekte olduğunuz trafik levhası şaka gibi gerçekten de. Ankara'nın birbirinden bilimsel alt geçitlerinin birisinin sonucu olarak, levhanın konulduğu bölgedeki bir sitenin çıkışına konulmuş. İleri gitme olanağınız yok. Çünkü ileri gidecek yol yok. Ya sağa ya sola dönmelisiniz, ancak ikisi de yasak :) İnanmayanlar, levhayı yerinde görmek isteyenler için adres şöyle: Atatürk bulvarından aşağı doğru giderken, Kuğulu kavşağına gelmeden girilen alt geçit var. Bu alt geçite girmeyip sağdan giden (soldan giden değil, dikkatinizi çekerim...) incecik tek şeritlik bir yol üzerinde. Yol Polonya elçilik binasına doğru gidiyor ve zaten orada elçilik var diye bırakılmış. Ancak elçilik binasına giderken İlbank sitesinin önünden de geçiyor ve sitenin araç çıkış kapısı da var. Sanırım artık araç çıkışı için kullanılamayan bir kapı...

sürmekte olan anketin şaşırtan ilk sonuçları

Yan tarafta görmekte olduğunuz ve önümüzdeki 3 ay boyunca göreceğiniz anketi sayfaya eklerken beklediğim sonuç böyle değildi. Google'da bir şey ararken geldim, diyenler çoğunlukta olur diye düşünüyordum. Hala da aynı şeyi düşünüyorum aslında ama istatistikler onu söylemiyor :) Şimdi demek ki istatistik bilimi önemli bir bilim. Beklenmedik sonuçlar veren anketler oluşturulabiliyor :) Sanırım sorun, sayfaya şans eseri gelmiş okuyucularımın anketi yanıtlama zahmetine katlanmamaları. Beni tanıyanların ise sayfayı tıklayınca, aaa özgür anket yapmış hadi yanıtlayalım demeleri...Bakalım, ilerleyen günlerde sonuçlar değişmezse yanılıyor muyum diye sormaya başlayacağım kendime...

sigara yasağı sonrası

19 Mayıs 2008, dumansız bir Türkiye için atılan önemli bir adımın tarihi. Bir yerde milat gibi. Artık bir çok kapalı alanda, ki bunlara iş yerleri de dahil, sigara içmek yasak. İçenlere 62 YTL ceza uygulanıyor ama asıl caydırıcı olanı içilmesine göz yumanlara: 5.000 YTL. Eski parayla tam beş milyar. Henüz uygulanan ceza olmadı bildiğim kadarıyla. Bunun nedeni yasaya uyumdan mı denetimin yetersizliğinden mi önümüzdeki günlerde göreceğiz :) Yasanın çıkması ardından çalıştığım iş yerinin bir binasının önündeki çöp kutusu, yasanın çalıştığım kurumda titizlikle uygulandığının kanıtı gibi :)

Mobbing

Mobbing, özellikle bizim mesleğimizde sıklıkla karşılaştığımız sorunlardan. Belki bizim mesleğimizde demek çok doğru değil. Çünkü ülkemizde iş yerlerinde yönetici olanlar, kendilerine bağlı olarak çalışanlara karşı davranışlarında, kimi durumlarda farkına bile varmadan, mobbing uyguluyor. Anlam olarak bakıldığında: psikolojik şiddet, baskı, kuşatma demek oluyormuş Latince'de. Özgür Üniversite wikipedia'daki tanımlamaya göre: Kendini göstermeyi ve iletişim oluşumunu etkilemek: Sözünüz kesilir, yaptığınız iş sürekli eleştirilir, jest ve bakışlarla ilişki kesilir, yazılı ve telefonda tehditler vs. Sosyal ilişkilere saldırı: Kimse sizinle konuşmaz, diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir, çalışanların sizinle ilişkiye geçmeleri yasaklanır, orada değilmişsiniz gibi davranılır. İtibarınıza saldırı: Arkanızdan kötü konuşulur, asılsız söylentiler çıkarılır, kararlarınız sürekli sorgulanır, özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız. Kişinin yaşam kalitesi ve mesle