Ana içeriğe atla

Kayıtlar

çimlere basmayın, kuşları beslemeyin

Ankara'nın gelir düzeyi yüksek bir çok semtini içine alan en büyük ilçelerinden birisi Çankaya. Bu güzide ilçenin parklarında kuşların beslenmesi yasaklanmış durumda. Şaka gibi gelse bile bu doğru. Üstelik bu yasak parklar içerisine konulan levhalarla tüm halka duyurulmuş. Öncelikle, şaka zannettiğim bu haberi doğrulatmak için Çankaya Belediye Başkanlığı'nın web sayfasında ilan edilen başkanın cep telefonunu aradım. Tahmin ettiğim üzere telefon yanıt vermedi (çaldı çaldı ve açan olmadı). Ardından Yardım Masası telefonun aradım. Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nü aramam söylendi. Denileni yaparak 3. aradığım numarada bir yetkili ile konuşabildim. Beklediğim gerekçe kuşların doğal ortamda zararlıları yiyerek beslenmeleri gerektiği, oysa insanlar tarafından beslendiklerinde bu doğal zincirin bozulduğu, bu nedenle yasaklamanın konuyduğu şeklindeydi. Ancak, duyduğum gerekçe nasıl bir yerde, hangi devirde yaşıyoruz dedirtecek cinsten: Kuşları park içinde besleyince çimlerin üzerinde k

Yeni internet spami: acaba beni de dinliyorlar mı?

Son günlerde elektronik ortamlarda sıklıkla dolaşan bir e-posta var. Cep telefonunuzun dinlenip dinlenmediğini öğrenebilmek için önerilen iki yol var. Birinci hikayede kendi numaranızı başına kod koymadan, 0 bile yazmadan çevirmeniz. İkinci yöntem olarak ise başına 2 ve 0 koyarak çevirmeniz. Her iki durumda da karşınıza biri çıkarsa işte sizi dinleyen deniliyor. İnsanın ruhunda önemli biri olma kaygısı var sanırım. Mutlulukla arkadaşına abi beni de dinliyorlarmış, adama küfür ettim kapattım diye anlatanlara çok rastladım ya da beni dinlediğinizi biliyorum. Sizden korkmuyorum falan gibi :) Şimdi bu spam'i çürütmek gerekiyor: Cep telefonlarında operatörlerin birden fazla başlangıç numarası var. 532/533/535/542/505 ile başlayan numaraları olması gibi. Arama kolaylığı gelsin diye operatör kendi başlangıç numarası ile aynı başlangıç numarasını taşıyan abonelerin birbirlerini ön numara çevirmeden tuşlama şansı getirmiş. Yani benim numaram 789 123 45 67 ise ben 789 ile başlayan herhangi

Multimedia Home Platform lisansı

Yazının başlığı siz bir şey ifade etmediyse ve yayıncılık sektöründe çalışmıyorsanız devamını okumak sıkıcı gelebilir. Malum DVB adlı organizasyon (DVB-S/T/C/H gibi bir sürü standartı geliştirmiş Avrupa temelli yapı) etkileşimli televizyon standartı geliştirmek için kolları sıvamış ve açık standartlı (dikkat buyurun açık kaynak kodlu değil) Multimedia Home Platform (MHP) adlı seçeneği ortaya koymuştu. Avrupa Yayın Birliği, Avrupa Komisyonu gibi yapılarca önerilen standarta ait lisanslar açıklandığında çok ciddi hayal kırıklıkları yaşanmıştı. Hatta Avrupa Yayın Birliği, MHP'yi önerdiğini açıkladığı metni askıya almış ve bu yıl başlarında geri çektiğini duyurmuştu. Bu kadar olaya yol açan neydi? Malum geliştirilen teknolojileri kullandığınızda lisans ödemeniz gerekiyor. Özellikle kullandığınız teknoloji ile kar elde ediyorsanız (mesela yifreli yayınlıyorsanız içeriğinizi) bu lisans artabiliyor. MHP'nin lisans haklarını yöneten VIA adlı şirketin ilk açıkladığı lisans ücretleri FTA

İTÜ, Vakıftepe tesisleri

İstanbul'da gezilip görülecek ne kadar fazla yer var. Bugüne kadar genellikle aynı yerlerde dolaşıp durmuşuz her gittiğimizde. Bu kez daha önce görmediğimiz yerlere gittik. Teknik Üniversite'nin Vakıftepe'deki tesisi bunlardan birisi. Bir pazar sabahı kahve içmeye çıktık. İkinci köprünün Avrupa kıyısındaki ayağını tepeden gören bir konuma sahip tesis. Anladığım kadarıyla düğün, nişan gibi etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Pazar sabahı kahvaltı için gelen çoktu. Fiyatlar, başkentimizle kıyaslandığında fahiş değil.

milliler finale çıkar mı?

Zor soru. Maçların öncesinde buraya (yarı finale) çıkar mı diye sorsalar pek çok kişi yok artık derdi. Ama şimdi durum farklı. 3 maçı üst üste akıl almaz şekilde kazanınca beklentiler değişti. Takım mucizeye doğru emin adımlarla yürüyor. Mucize için gerekli herşey var aslında. Yarı finale çıkan takımımız 23 kişilik kadrodan 14 ayakta kalanla yola devam ediyor. Maç öncesi ahkam keseyim biraz. İlk yarı gol yemeden geçebilirsek herkes herşeye hazır olsun derim. Kupayı bile alabiliriz. Ancak ilk yarı iki farklı geriye düşersek, buraya kadarı için teşekkürden başka yolumuz kalmaz diyorum. Bakalım yarın göreceğiz.. Sonuç ne olursa olsun temennim, tartışmasız bir maç olsun isterim. Net skorlu, hakem vs tartışması olmayan. Malum, hem Türkiye'de yaşayan bir sürü Almanya kökenli vatandaş var hem Almanya'da yaşayan bir sürü Türkiye kökenli vatandaş.... Takım tutmayı bile bırakan futboldan uzak bir garibin yorumu. Çok dikkate almayın derim :)

Şaka gibi levha

Yanda görmekte olduğunuz trafik levhası şaka gibi gerçekten de. Ankara'nın birbirinden bilimsel alt geçitlerinin birisinin sonucu olarak, levhanın konulduğu bölgedeki bir sitenin çıkışına konulmuş. İleri gitme olanağınız yok. Çünkü ileri gidecek yol yok. Ya sağa ya sola dönmelisiniz, ancak ikisi de yasak :) İnanmayanlar, levhayı yerinde görmek isteyenler için adres şöyle: Atatürk bulvarından aşağı doğru giderken, Kuğulu kavşağına gelmeden girilen alt geçit var. Bu alt geçite girmeyip sağdan giden (soldan giden değil, dikkatinizi çekerim...) incecik tek şeritlik bir yol üzerinde. Yol Polonya elçilik binasına doğru gidiyor ve zaten orada elçilik var diye bırakılmış. Ancak elçilik binasına giderken İlbank sitesinin önünden de geçiyor ve sitenin araç çıkış kapısı da var. Sanırım artık araç çıkışı için kullanılamayan bir kapı...