Ana içeriğe atla

Kayıtlar

5G konusunda ufuk açıcı sunumlar

@Hacıbaba Yazının başlığını okuyup, demek ki Avrupa Yayın Birliği  (EBU)  ile IRT  tarafından düzenlenen 5G Media Road 2019 etkinliğine katıldın diye düşünmeyin :) Ne yazık ki bütçem öyle her istediğim etkinliğe katılmama izin vermiyor. Ancak, katılımı ücretli de olsa, etkinlik sonrası sunumların yansıları (slaytları) internetten ücretsiz olarak paylaşılıyor. İki gün süren etkinlikte toplam 11 oturum düzenlenmiş. Oturumlar boyunca gerçekleşen 20 sunumun yansılarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.  https://www.irt.de/en/news/symposia-and-workshops/review/5g-mediaroad2019/ Kısaca sunumlarda konuşulanlara değinmek isterim. Ancak bunu yapabilmem için öncelikle bu 20 sunumu incelemem ve ardından genel bir yazı hazırlamam gerekiyor. İşlerin yoğunluğunu ve benim üşengeçliğimi birlikte düşününce, böylesi bir değerlendirme yazısının, eğer yazabilirsem, bir kaç aydan evvel hazırlanamayacağı aşikar.  Sizden ricam, gene de arada bu yazıya tıklayın. Değerlendirme bölümünü yazının s

Abdülmecit / Hıfzı Topuz

Saray Kapısı - İstanbul Hem tarihe hem biyografi okumaya meraklı olunca Hıfzı Topuz'un Abdülmecit - İmparatorluk Çökerken Sarayda 22 Yıl adlı kitabını, deyim yerindeyse, bir solukta okudum. 205 sayfalık kitap, Remzi Kitabevi'nce Ağustos 2009 tarihinde basılmış. Benim okuduğum aynı tarihli ikinci basımıydı. Hıfzı Topuz'un tarihi kişilikler ile ilgili yazdığı kitapların tarzını çok beğeniyorum. Diyaloglarla, o döneme ışık tutan kitabî bilgilerle ve günlükler-mektuplarla süslenmiş çalışmalar. Topuz'un bu eseri, Osmanlı İmparatorluğu'nun zor bir döneminde tahta çıkan Sultan Abdülmecit dönemi hakkında bilgilerin yanı sıra, o dönemde İstanbul ve İmparatorluğun genelinde günlük hayata dair de çok öğretici.  Kitabın sonunda yer alan, yararlanılan kaynaklar listesi, dönem hakkında ayrıntılı çalışmalar yapmak isteyenlere yol gösterir nitelikte.

Kilo verme projesi takibi - 4

Tartıda uzun süredir göremediğim bir kiloyu görünce, sevinç ile geçtim klavyenin başına. Kilo verme projesine başladığımdaki hedeften uzağım belki ama aşağı doğru bir gidiş başladı.  Nisan ayında kilomda azalış olmasa bile mevcudu korumayı başardım.  Gelelim Mayıs ayına... Dediğim gibi, uzunca bir süredir görmediğim bir kilo gösterdi tartı bu sabah: 71 :) Elbette 71 kilonun bir de 900 gram gibi bir eki var ama olsun :) Peki son bir ayda neyi farklı yaptım? Sabahları yürüyüş süresini 45 dakikaya çıkardım.  Öğlen arası, fırsat buldukça yürüdüm. Bence en önemlisi, öğlenleri porsiyonları küçülttüm ve sabah kahvaltısını çoğunlukla atladım. Sabah çok acıkmış olursam, bir bardak ayran ile geçiştirdim.  Haziran ortasının hedefi büyük: 70,0 Kg... Bakalım, ekonomistlerin jargonuyla, güçlü bir direnç var 70'te. Psikolojik sınır bir yerde :) Bu arada merak edenler olabilir diye yazayım. Fotografta gördüğünüz Durdu Usta 'nın efsane tatlısı ve evet bildiniz. Mayıs iç

sosyal medya hesaplarım ve sonrası

Yanlış hatırlamıyorsam 3 kez Facebook, 2 kez Twitter ve 1 kez Instagram hesabı açtım bugüne kadar. Her 3 platformda da kalıcı ol(a)madım. Sosyal medya hesabımın kesintisiz açık kaldığı süre 12 ayı bulmadı hiç bir seferinde.  Neden açtım, neden kapattım? Bir kaç yakın arkadaş dışında soran olmasa bile, yazayım. Belki sizlere de faydası olur görüşlerimin. Öncelikle, hesapları açarken tek hedefim blog sayfamın okuyucu sayısını arttırmaktı. Düşündüm ki, özellikle twitter'da, beni daha öncesinde tanımayanlara da ulaşabilirim. Herhangi bir gelir elde etmediğin blogunun daha fazla okunmasının ne önemi var , diye sormayın. Yanıtını ben de bilmiyorum. Platformlarda yazılarımı paylaşmamın ardından kısa süreli bir okuyucu artışı olsa bile bu artış düzenli okuyucu haline dönüşmedi.  Sosyal medyadan beklediğim faydayı göremeyince, en azından eşten dosttan haber alıyorum düşüncesiyle, bari bu sefer açık kalsın dedim. Ancak, fark ettim ki beynimdeki kısa dönemli hafıza, bilgisayarlard

Sayısal karasal televizyon yayıncılığı - güncel durum

Eğer doğrudan bu yazıya ulaştıysanız ve sayısal karasal televizyon da neymiş diyorsanız, öncelikle bu yazımı okumanızı öneririm. Sayısal karasal televizyon yayıncılığını düzenleyen mevzuat, Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Üst Kurulu'nun 6112 sayılı kanunu ve bu kanuna uyumlu olacak şekilde düzenlenmiş yönetmelikler ile tanımlanmıştır. 6112 sayılı kanun, 3 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun bu ilk hali, sayısal karasal radyo ve televizyon yayıncılığına geçiş sürecini bir takvime bağlamıştı. Ayrıca, sayısal karasal radyo ve televizyon şebekesinin (verici ağı) nasıl bir şirket tarafından kurulup işletileceği de belirlenmişti. 6112 sayılı kanunun bu ilk haline göre düzenlendiği düşünülen multipleks kapasitesi tahsis ihalesi, ihaleye giren ve multipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan medya hizmet sağlayıcı şirketlerce iptal ettirildi. Öncelikle yürütmeyi durdurma kararları geldi mahkemelerden. Ardından esastan iptaller başladı ve R

Çok Uzak - Fazla Yakın / Adalet Ağaoğlu

Adalet Ağaoğlu'ndan okuduğum yedinci eser ve bloga eklediğim ilk oyun: Çok Uzak - Fazla Yakın. Okurken düşündüm ve sanırım sadece bloga eklediğim değil, aynı zamanda, "okuduğum" ilk oyun. 160 sayfa ve 1991 senesinde İletişim Yayınlarınca basılmış.  Tiyatro oyunu okumak ilginç bir deneyim. Romanda, öyküdeki gibi olmuyor yazım tarzı. Çok Uzak - Fazla Yakın toplam 160 sayfa, oysa anlatılanları dizi film yapmak isteseniz 2-3 sezonluk senaryo çıkartabilirsiniz. Zamanlar ve mekânlar arasında gidip gelen, bu gidiş gelişlerin nasıl olacağını bile tarif eden bir metni var. Dediğim gibi, okuduğum ilk oyun olunca, tüm oyunlarda böyle mi yazılır zaten bilemedim.  Sanat ve hayat, ikiz kardeş gibi. Çok Uzak - Fazla Yakın, bu ana konu üzerine inşaa edilmiş. Ev içindeki rollerden, ülkenin geçirdiği çalkantılı dönemlere, kadın erkek ilişkilerine bir çok yan konuya da değiniyor. Adalet Ağaoğlu'nun romanlarından sinemaya uyarlananlar var. Fikrimin İnce Gülü, sanırım en bilinen uy

Sayısal karasal televizyon yayıncılığı - nedir?

15 yaşındaki blogumda 100'den fazla yazı hazırladım sayısal karasal televizyon yayıncılığı konusunda. Sayısal, karasal ve televizyon kelimelerinin İngilizce karşılıkları olan D igital T errestrial T elevision kelimelerinin başharflerinden oluşan kısaltma, DTT , ile etiketledim bu yazıları.  DTT nedir hiçbir fikriniz yok ise, öncelikli olarak aşağıda bağlantılarını verdiğim yazılarımı okumanızı öneririm.   6 Haziran 2016 tarihli yazım: Bir kez daha, nedir bu sayısal karasal yayıncılık başlığını taşıyor. Bu yazı, DTT konusunda okumanızı önereceğim ilk yazım.   Okumanızı önerdiğim ikinci yazım ise, 2013 senesinde Elektrik Mühendisleri Odası'nda düzenlenen çalıştayın konuşma dökümlerinden oluşturulan e-kitap ile ilgili yazım.  Okumayı sevmeyen ve gittikçe daha az okuyanların çoğunlukta olduğunu hatırlayarak, DTT konulu iki video kaydının da bağlantısını paylaşayım. Her ikisi  de Elektrik Mühendisleri Odası bünyesinde düzenlenen etkinliklerin kayıtları, gene her ikisinde d