Ana içeriğe atla

Kayıtlar

IBC 2022 sonrası - 1

2015 ve 2018 sonrası üçüncü kez IBC fuar ve konferansına katıldım. Diğer iki seferde olduğu gibi gene kendi olanaklarım ile, tüm masraflarımı bizzat kendimin karşıladığı - senelik izin hakkımın bir gününü alarak, gidip geldim Amsterdam'a. Bu kez farklı olan sanırım kendimdi :)  Anlatacağım farkları... Ama önce kısa kısa IBC notları. Muhtemelen uzun bir seri olacak: 2020 ve 2021'in Covid 19 sebebiyle iptal edilmesi, 2022'deki fuara ziyaretçi akımına yol açmış. İlk gün fuarın kapısındaki kuyruk zaman zaman 400 metreyi buluyordu.  Ziyaretçi, şirket çalışanı - standda müşterilere ürün/hizmet anlatan ve stand sahibi olarak bir çok Türk ve/veya Türk kökenli vardı.  2013'ten bu yana tümü kendi olanaklarım ile katıldığım uluslararası etkinliklerde edindiğim dostluklar, kurduğum ilişkilerin meyvelerini topladığım bir sene oldu 2022. Gelişmeleri ilerleyen haftalarda / aylarda buradan ve/veya LinkedIn'den duyuracağım. Kraliçenin ölümü ile bayrak yarıya inse de fuar alannında

IBC 2022 notlar 1

2015 ve 2018 sonrasinda ucuncu kez IBC Fuar ve konferansindayim. Dun oglen geldigim fuar alanindan ciktigimda hava kararmisti.  2013 senesinde basladigim bir "proje" 10 senenin sonunda meyvesini verecek gibi gorunuyor.  Amsterdam'a sonbahar butun karamsarligi ile gelmis. 2018'deki havayi hatirliyorum da gunesli, keyifli gunlerdi... Bu kez sanirim gunes yuzunu hic gostermeyecek. Binanin icinde, her tarafta isiklar ve yanan sonen dekorlarla havanin ne durumda oldugunu fark etmek mumkun degil zaten. Bu sene IBC'in en keyif verici yani yeni tanistigim ama sanki senelerdir tanidigim arkadaslar.

seçim ve matematik

  Ülkemiz, zamanında yapılırsa 10 ay kadar bir süre sonra seçimler yapacak. Hem Cumhurbaşkanı hem  TBMM üyeleri için sandık konulacak seçmenlerin önüne. TBMM üyeleri seçimi tek turlu olacak ancak Cumhurbaşkanı seçiminin iki turlu olma olasılığı var, eğer ilk turda adaylardan birisi "geçerli oyların" yarısından fazlasını alamadıysa. Bu "geçerli oylar" önemli, bu yüzden tırnak içerisine aldım. Değerli okurlarım, seçimde kime oy verecek olursanız olun geçerli bir oy kullandığınız sürece, oy vermediğiniz adayın kazanması için almak zorunda olduğu oy sayısını arttırmış olacaksınız. Basit bakkal hesabı ile açıklayayım: 100 seçmenin katıldığı bir seçim olsun bu. Diyelim ki 8 tane farklı parti, ülkemizdeki seçim atmosferi ile benzerlik tamamen tesadüfidir bu arada, seçimde yarışsın. Bu 8 partinin ikisi çok çok iyi anlaşıyor, aralarından su sızmıyor ve bir ortak adayda anlaşmışlar. İkisinin toplam oyu 45. Diğer taraftaki partilerin 4 tanesi aslında her konuda anlaşamıyor ama

5G Broadcast

Başlığın İngilizce olmasından dolayı özürlerimi baştan sunayım. Ne yazık ki "broadcast" kelimesi için doğru bir tercüme bulamadım. Aslında "yayıncılık" diye çevrilebilir belki ama bence çok doğru olmuyor. Kısaca "broadcast" derken neden bahsediyoruz ve bu 5G Broadcast sokaktaki insanın hayatında neler değiştirecek onlara değineyim. Soru - yanıt biçeminin daha kolay okunduğunu düşünerek bir kez daha soru yanıt biçemini (formatını) deneyeceğim: Gene hiç bir işimize yaramayacak bir teknoloji değil mi bu 5G Broadcast. Senelerce DTT deyip durdun bak onu yapan olmadı. Bence bu da böyle bir şey olacak. Öncelikle DTT zamanında yapılsaydı senin - benim için kötü olmayacaktı. Bu DTT'den en çok yararlanacak olan senin - benim gibi sıradan izleyicilerdi ama bu sataşmanı görmezden gelip, saklı yanıt hakkımı başka bir yazıya bırakıp 5G broadcast senin - benim hayatımızda neler değiştirecek ona bakalım hemen. Biliyorsun elinde tuttuğun ve zaman zaman amcalara markası

artık alan adıyla varolan bir blog: SadeceOzgur.com

Evladım desem yeridir. Dile kolay 18 yaşına basıyor bir kaç gün sonra. Sevgili SadeceOzgur artık rüştünü ispat edecek... Bu mutlu gününde ona bir hediye vermek gerek dedim. Kardeşi TVTechTR kendi alan adına sahip olunca, SadeceOzgur'e de babası bir alan adı hediye etti... Hayırlı ve de uğurlu olsun inşallah... İlk yazım Kasım 2004 tarihli Tenedos Kafe yazısı. Ne yazık ki Tenedos Kafe uzunca bir süredir yok hayatımızda. Gerçi bir seneden fazladır, biz de yokuz Başkent'te... Hayat değişiyor. Hayat güzelleşiyor... Hayat.... İyi ki var, dedirtiyor... Hayat... Neyse ki yapmışım / söylemişim / açılmışım.... Dedirtiyor... Hayat,  Keşke dedirtmesin... Gerisi halloluyor....

bir kez daha IBC günleri yaklaşırken

Artık rüştünü ispat edecek, 18 yaşını doldurmasına bir hafta kalan bir blog babasıyım.  Blog yazmanın en iyi yanı, online bir arşive sahip olmak. 2004 yılından beri yazıyorum. Blogger istatistiklerine göre hâli hazırda okumakta olduğunuz 1669. yazım. Bunların 21 tanesi, an itibariyle yayından çektiğim ancak silmeye de kıyamadığım eski yazılarım. 363 adet teknik etiketli yazı var blogda. Bunların büyük bölümü sayısal karasal yayıncılık ile ilgili, ki çoğu sayısal karasal televizyon yayııncılığını irdeliyor.  Bu uzun ve muhtemelen gereksiz girişin ardından gelelim başlığa. 2020 ve 2021 senelerinde COVID 19 pandemisi nedeniyle online olarak düzenlenen Uluslararası Yayıncılık Fuarı ve Konferansı, bu sene yüzyüze gerçekleştirilecek. 2015 yılından yılında ilk kez katıldığım etkinliğe 2018 'in ardından, son dakika bir terslik çıkmaz ise, üçüncü kez katılacağım inşallah. İlk sene tecrübesizlik nedeniyle beklediğimden verimsiz geçen IBC ziyaretim 2018'de çok daha planlı hareketlerim sa

Radyo hâlâ gerekli mi? Uygulamalar bize yetmez mi?

Sorunun yanıtını baştan vereyim, yazının devamını okumak istemeyenleri düşünerek: Kesinlikle hâlâ hatta belki eskide olduğundan bile fazla gerekli... Artık yanıtı verdiğime göre yazıyı burada bitirebilirim. Şaka elbette, bu kısa ama gereksiz espriden sonra izninizle neden hâlâ ve hatta belki eskide olduğundan bile fazla gerekli olduğunu açıklamaya başlayabilirim. Öncelikle uygulama üzerinden dinlenilen müzik ile radyo yayınlarının elma ve armut olduğunu belirterek söze gireyim. Hatta belki elma ile uçak bile olabilir. O kadar birbirine benzemez iki şey. Tek ortak yönleri ikisinde de ses dosyalarının kulaklarımıza ulaşması. Radyo yayıncılığını sadece bestelerin ardı ardına çalınarak dinleyiciye ulaştırılan ve araya alınan reklâmlarla finanse edilen bir ticari işletme olarak düşününce aslında uygulamalar ile radyo yayıncılığının aynı olduğu düşünülebilir.  Oysa radyo yayıncılığı tek noktadan çok noktaya yapılan bir "yayın"dır. Tek noktadaki verici aracılığı ile alıcı sayısından