Ana içeriğe atla

Kayıtlar

🧿 Sadeceozgur.com 18 yaşında 🧿

  Fazla bir şey yazmaya gerek var mı bilemiyorum. Hâlâ aktif olan, 18 yaşında kaç blog var, onu da bilemiyorum.  "Fenerbahçe-Trabzonspor maçı öncesi" başlığı ile 17 Kasım 2004 tarihinde merhaba demiştim.  Arada kısa süreli kesintiler olsa bile, 398 kitap notu, 369 teknik etiketli yazı, 137 gezi notuyla  en önemlisi benim kişisel arşivim oldu... Sadeceozgur.blogspot.com olarak başlamıştı macera... Bugün aynı hizmet sağlayıcı ile devam ediyorum yolculuğa, artık kendi alan adım da var.... Daha ne kadar devam eder diye sorarsanız, uzunca süredir kaç kişi okuyor diye bakmıyorum, zaten öyle yorumlarla dolu değil yazdıklarım. Sözün özü, birileri okur mu diye düşünerek yazmıyorum... Sıkılana kadar yazacağım, Sıkılınca ara vereceğim, Sonra, gene yazacağım... Siz de okursanız, Okumak istediklerinizi yazarsanız, Daha da keyifli olur yolculuk... Nice senelere... 🧿

Paris'te Bir Hafta / Ahmet Öre

Kitap etiketli 398. yazımda sevgili Ahmet Öre'nin ilk eserine dair notlarımı paylaşacağım. Ahmet Öre ile hiç karşılaşmadık, ancak kendisiyle e-söyleşi yapmıştım. Pariste.net adresli, çok özenle çekilmiş fotograflarla süslü 500 yazılık bir web sayfasının kurucusu / sahibi.  10 sene Paris'te yaşadıktan sonra İstanbul'a dönmüş. Daha doğru bir ifade ile, hayatının bu dönemini İstanbul'da geçiriyor. Paris'e gezmeye giden farklı grupların birer günlerini anlattığı Paris'te Bir Hafta adlı çalışmasını hangi kategoriye koymalı bilemedim. Sanırım kategori üzerine düşünmek yerine çalışmanın keyfini çıkartmaya odaklanmak daha doğru olur. Üçyüz sayfaya yakın bir çalışma, Paris'te Bir Hafta. Haftanın yedi günü, Paris'in farklı bölgelerinde geziye götürüyor Ahmet Öre okuyucusunu. Bunu yaparken kâh genç sevgililerle, kâh iki çocuklu bir aileyle birlikte oluyoruz. Haftanın günleri değiştikçe kahramanlar ve kaldıkları otellerin bölgeleri de değişiyor.  İşin doğrusu Ahme

Dünya Kupası 2022 - 8

Dünya kupası serüveninin sonuna yaklaştık. Artık final ve üçüncülük maçları kaldı geriye. Daha önce de yazdığım gibi, en yakın takip ettiğim bu sene düzenlenen turnuva oldu.  Kısaca üçüncülük maçına dair tahminlerimi paylaşayım. Final için ayrıca bir yazı paylaşacağım.  Hırvatistan ve Fas arasındaki mücadele pek keyif vermeyecek ne yazık ki. Fas, açık ve kazanmaya dönük oynuyor. Hırvatistan ise daha ziyade oynatmamaya odaklandı turnuva boyunca.  Kim üçüncü olur derseniz ben Fas'ın kazanacağını düşünüyorum. 

Dünya Kupası 2022 - 7

İnsanın içinde o istek olmayınca, ne kadar çaba harcasa da olmuyor. Futbol ile ilgili yazmaya karar verdiğimde de biliyordum aslında ama her hafta olan maçlar, çevremdeki insanların 90 dakikayı yüzlerce dakika boyunca konuşması... Cazip geldi bana da.  Dünya Kupası - 6 başlıklı yazımda finali Fransa ile Fas oynar diye yazmışım. Hatta bir önceki paragrafta yarı finalde Fransa Fas karşılaşır dedikten sonra... İLGİ olmayınca bİLGİ de olmuyor. Zaten bİLGİ 5 harfli ve bu 5 harfin dördü İLGİ'den oluşuyor.  İtiraf ediyorum ki ilgim yok futbola.  Madem başladım dünya kupası yazmaya, yarı final maçlarına dair tahminlerimi de paylaşayım.  İstesem de istemesem de işim gereği yakından takip ediyorum turnuvayı. Yarı finale kalan 4 takımın tümünü birden fazla kez izledim. Bu gözlemlerime dayanarak her iki maçın da kıran kırana geçeceğini belirterek başlayayım. Ancak her iki maçın da ilk yarılarında sonuçlanacağını düşünüyorum. Birbiriyle çelişen iki yorum olduğunu düşünmeyin, maçlar ilk yarıda s

Dünya Kupası 2022 - 6

Bundan önceki yazımda yarı final oynar dediğim dört takımın ikisi turnuvaya veda etti. İspanya çeyrek final öncesi Fas'a, Brezilya ise çeyrek finalde Hırvatistan'a penaltı atışları ile yenildi.  Tahminlerimde enaz %50 yanılmış olsam bile yenilerini yapmaktan geri duramıyorum. Bugün oynanacak Fransa İngiltere maçının Fransa'nın rahat galibiyeti ile biteceğini düşünüyorum. Fas - Portekiz maçında ise İsviçre'ye 6 gol atan takımın mumla aranacağını ve yarı finalde Fransa'nın Fas ile eşleşeceğini bekliyorum. Son olarak yarı final maçları sonrası Fransa - Fas finalinin oynanacağını, kupayı ise Fransa'nın kazanacağını göreceğiz... Elbette yukarıda yazdıklarım tamamen tahmin. Bu tahminlere göre bahis falan oynayıp kaybederseniz sorumluluk kabul etmem, baştan söyleyeyim...

Dünya Kupası 2022 - 5

Çeyrek final eşleşmeleri tamamlanmadan önce 4 Aralık tarihli yazım, futboldan anlamadığımın kanıtı olarak arşivlerde yerini aldı. Aslında, biraz üşengeçlikten biraz da kendimi güvenceye alma niyetiyle ne çeyrek finallere kimler çıkar tahmini yapmamıştım. Doğrudan yarı final ve finale dair beklentilerimi paylaşmıştım. Ancak Fas, benim yarı finalde Fransa'nın rakibi diye yazdığım İspanya'yı saf dışı bıraktı. İspanya - Fas maçı öncesi pas mı Fas mı diye yorumlar varmış. Kazananı penaltı atışları belirlese de pas, gol atmak için yeterli olmadı. Şimdi herkes İspanya'nın gruptaki son maçında aldığı sonucu tartışıyor. Dün en çok sevinen ikinci ülkenin Almanya olduğuna eminim. Portekiz'de Ronaldo'nun yedek olacağı bilgisini ilk duyduğumda fark olur şimdi dedim. Bu kez tahmininde yanılmadım. Özellikle genç oyuncuların kendisini gösterme şansı olarak gördüğünü inandığım İsviçre maçında yıldızlaşması, zamanı gediğinde kenara çekilmenin gerekliliğini gösteriyordu. Bu arada Port

Dünya Kupası 2022 - 4

Çeyrek final eşleşmeleri belli oluyor. Buraya yazmasam bile son 16 maçlarında hatalı tahmin ettiğim bir maç olmadı. Hatta Hollanda - ABD maçında sadece kim turu geçeri değil, maçın skorunu da bildim. Belki tutturdum diye yazsam daha doğru olur 🤔 Son çeyrek finalistler henüz netleşmedi. Ben çeyrek finali es geçip yarı final eşleşmeleri ve final ile kupa tahminlerimi yazayım... Yarı final maçları: Arjantin - Brezilya Fransa - İspanya Final maçı: Brezilya - Fransa Kupa sahibi : FRANSA ... Hem MBapve (Okunduğu gibi yazdım) gibi yıldız(aday)ları hem oturmuş sistemi hem de kupa tecrübesi ile şampiyonluğun en büyük adayı Fransa bana kalırsa. Portekiz'in yarı finale çıkamayacağını düşünüyorum. Hatta çeyrek finali de göremezlerse benim için sürpriz olmaz. İsviçre'yi son 8'de hayal etmek zor değil. Katar'da dünya kupasının maç dışı görüntülerini izlerken hep bir film seti olduğu hissi oluştu bende. Avrupa kentlerinin o seneler içinde oluşturduğu yaşanmışlık duygusunu sadece stad