Ana içeriğe atla

İki ayrı bebek arabası mı ikiz arabası mı?

İkiz bebeği olanların alışverişte kafalarına takılan konulardan birisidir: iki ayrı puset mi, ikizler için özel üretilmiş arabalardan mı alsak? Öncelikle gözlemlerimi aktarayım, sonra deneyimlerimi. İkizler için üretilmiş iki farklı tip araba var benim gördüğüm. Birisinde bebekler yan yana oturuyor, diğerinde arka arkaya. Yan yana oturdukları modeller daha yaygın. Arka arkaya bir tane gördüm. İnternet sitelerinde falan var ancak pek tercih edilmiyor sanırım. Yan yana oturulan modeller, haliyle iki araba genişliğinde oluyor. Alışveriş merkezlerinin kapılarında, çoğu semtin daracık kaldırımlarında bu geniş arabayı sürmek problemler yaratıyor. Ayrıca bir yere gidildiğinde, geniş arabayı katlasanız bile, lpg ile küçülen taksi bagajlarına sığmakta zorlanıyorlar. Görebildiğim tek avantajı tek kişinin iki ayrı arabayı sürebiliyor oluşu.
Biz ne yaptık? İki ayrı baston puset aldık. Bir de bu iki puseti birleştirmek için ayrıca satılan, pusetlerle aynı marka olmayan ve olması gerekmeyen, birleştirme aparatından edindik. Bu sayede taksinin bagajına pusetlerden birisini koyup, diğer puseti taksinin ön koltuğuna sıkıştırabiliyoruz. Ayrıca ikizlerimiz biraz daha büyüyünce ayrı ayrı dolaştırmaya çıkartabileceğiz. Gözden kaçırılmaması gereken bir ayrıntı. Velhasılı kelam, siz siz olun iki ayrı araba alın derim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...