18 yıldır ehliyetli olarak otomobil kullanıyorum. Yakın zamana kadar hep düz vites araba kullanmıştım. Otomatik vites hem çok arıza yapar, hem fazla yakar diye düşünürdüm. Düz vites arabalara göre daha fazla yaktığını deneyerek görüyorum. Eski arabamızın neredeyse iki katı kadar yakıyor. Özellikle şehir içi trafiğindeki sürüş konforunu düşününce, varsın yaksın diyorum. Eski arabayla yakıtı arasındaki 1/2'ye yakın oranının nedenini merak edenler için belirteyim: eski aracımız 1,2 Lt motor hacmine sahipti, bu araç ise 1,6 lt'lik bir motora sahip. Şehir içinde 100 km'de 8 lt kadar yakıyor otomatik araç. Eskisi ise 5 lt civarında yakıyordu. Otomatik vitese karşı ön yargılı olanlar için deneyimlerimi paylaşmak istedim...
Ankara, ne yazık ki, içerisinden su geçen şehirlerden değil. Aslında daha doğrusunu söylersem, içerisinden geçen suların üzerini kapatıp yok eden bir kent. İncesu deresi, Kavaklı dere, Ankara çayı hep üzeri kapatılıp, halının altına süpürülen tozlar gibi gözden ırak tutulup unutulmuş kent suları. Hal böyle olunca Başkent, akar suyun kente sağlayacağı güzelliklerden yoksun. Neyse ki arayan için gizli güzellikler barındırıyor. Anıttepe, bu gizli güzellikleri saklayan semtlerden. Anıtkabir, yılın her mevsimi caddelerden eksik olmayan turist otobüsleri, resmi bayramlarda protokol için kapatılan yollar, son dönemde sıklıkla düzenlenen mitinglere ev sahipliği yapan Tandoğan meydanı, Çankaya Belediyesi'nin konserlerinin mekanı Anıtpark Anıttepe denildiğinde ilk aklıma gelenler. Ve tabii, geçenlerde bir yarışmada soru olarak da yöneltilen sokak isimleri: Ordular, İlk, Hedef, İleri, Ata ve Akdeniz caddesi. Anıtkabir'in sınırını oluşturan 3 cadde bulunur: Gençlik, Mareş
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.