Filmli makineler zamanından kalmayım. Siyah beyaz ILFORD'la çektiğim karelerin bir bölümü duruyor hâlâ. Film banyosu, kart baskısı, deklanşöre basıldığı anda film üzerine sabitlenen karenin baskı sırasında değişikliklere uğratılması... Hepsi hoş, güzel anılar oldu artık. Başlıktaki soruyu, neden fotograf çekiyoruz sorusunu son zamanlarda daha çok soruyorum. Bulduğum bir kaç yanıt var. Sizlerin yorumlarını da merak ediyorum. İşte benim yanıtlarım: İleride dönüp o anı hatırlamak için. Orada bulunduğumuzu göstermek için. Herkes çektiği için.
Yolculuk 1+ 3 + 14 saat sürünce notlarını yayınlamak üç güne yayıldı. Bu gün sonunda Santiago'ya ulaşıyoruz. Diğer gezilerim aksine, Santiago'da fazla not tutmamışım. Seyahatin kısalığından mıdır günlerin yoğunluğundan mı hatırlamıyorum. Gene de iki sayfalık kısa notlarım var. Onları bir ara bloga aktaracağım...
8 Ekim 2008, saat 06.50 Ant Dağlarının üzeri
Bilgilendirme ekranına göre tamıtamına 34 dakika sonra Santiago'ya inmiş olacağız. 801 km/saat hızla 11582 metre yükseklikte uçuşumuza devam ediyoruz. Buranın saatiyle 07'ye yaklaşırken Ankara öğleden sonra ikiyi (14) yaşıyor. Az önce kahvaltımızı yaptık. Sanırım tavuk ve dana jambonun yanında 2 parça peynir, 2 küçük baget ekmeği, 1 yoğurt, meyva salatası, yağ ve reçelden oluşan yiyeceklerin yanında meyva suyu ve kahve-çay sunuluyordu. Paris'ten bu yana 7064 mil olmuş bu arada.
Penceren bakınca etkileyici Ant Dağları manzarası var. Umarım çektiğim fotograflar manzarayı hakkıyla yansıtır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.