Oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında kısa öyküler yayınlamaya başladım. Aslında öykü serisi demek daha doğru olur belki. Her hafta pazar günü saat 10'da yayınlanan ilk öykü ile başlayan ve hafta boyu her gün saat 10'da yayınlanan bölümleri ile süren, 7 günlük seriler. Serilerin özelliği, birbirine yakın yerlerde ya da konseptlerde çektiğim fotoğraflara eşlik etmeleri. Şimdiye kadar iki seri öykü yayınladım. Toplamda 14 öykü ediyor. Yarından itibaren yeni seri başlıyor, siz kıymetli okuyucularım için bir ön bilgi olsun, bu serinin adı Kadıköy. Bugün Kadıköy'ün çeşitli yerlerinde çektiğim 7 fotoğraf eşliğinde yedi kısa öykü yer alacak, yarından itibaren 7 gün boyunca, saat 10'da oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında. Öykülerdeki karakterler, anlattıkları, olay örgüsü vb. tamamen kurgu. Gerçek hayattaki kişi ve olaylarla bağlantısı tesadüften ibaret. İlginizi çekerse aynı öyküler ve fotoğraflar oyku7.blogspot adresli Instagram hesabında da yayınlanıyor...
Tüm yayınladıklarını okuduğum iki yazardan birisi İnci ARAL. Kendi Gecesinde, yazarın son romanı. Aslında okuyalı epey zaman oluyor, ancak üzerine bir şeyler yazmak için öncelikle benim, ardından blogun yeniden aktif hale geçmesi gerekiyordu. Her iki koşul da yerine geldiğine göre Kendi Gecesinde üzerine düşünebiliriz.
Romanı okurken, sondan bir önceki romanı geldi aklıma İnci ARAL'ın. Önce yazdığı eserlere göre daha kolay okunabiliyor oluşuna üzülmüştüm. ARAL'ın kaleminin gücünü bilmesem, daha önce kısa öykülerinde bile başardığı kurguları okumamış olsam fark etmezdim belki de bu durumu. Okuyucudan çaba isteyen kitaplarını daha bir seviyorum ARAL'ın. Son roman, beni epey şaşırttı.
Romanın konusundan bahsetmek gerekirse, kahramanımız Yeni Yalan Zamanlar üçlemesinden geliyor. Hayali, üçlemede öyle üzerinde pek de durulmamış bir karakterdi. Safran Sarı'da Melike Eda'nın hayatına kısa bir süreliğine giren tarihi eser kaçakçısı olan Hayali'nin hikayesi var Kendi Gecesinde'de. Romanın her bölümü kendi başına roman olacak şekilde genişletilebilecek hikayeler içeriyor. Bu anlamda bir gün, dizi senaryosu haline dönüştürülse, yıllarca sürecek bir iş çıkabilir ortaya. Önemli ve her biri üzerinde ayrı romanlar yazılabilecek çatışmalar işlenmiş. Baba/oğul, anne/oğul, aşk/konfor, cinsel tercihler, toplumdaki iki yüzlülük, dincileşen ülke. Bunlar ilk aklıma gelenler. Tüm bunları teklemeyen bir kurgu bütünlüğü ile 360 sayfaya sığdırmak herkesin başarabileceği bir şey değil.
Her ne kadar Yeni Yalan Zamanlar romanını, Unutmak'taki Karanfil Saksılar öyküsünü daha bir sevsem bile Kendi Gecesinde'de ARAL, zor bir işten alnının akıyla çıkmış. Belki bu kadar konuya değinmek yerine bunlardan bir kaçını başka romanlara bıraksaydı kimi bölümler daha farklı olabilirdi. Elbette sonuçta yazarın tercihidir.
Kırmızı Kedi yayınevinden çıktığını ekleyerek bitireyim bu yazıyı.
Her ne kadar Yeni Yalan Zamanlar romanını, Unutmak'taki Karanfil Saksılar öyküsünü daha bir sevsem bile Kendi Gecesinde'de ARAL, zor bir işten alnının akıyla çıkmış. Belki bu kadar konuya değinmek yerine bunlardan bir kaçını başka romanlara bıraksaydı kimi bölümler daha farklı olabilirdi. Elbette sonuçta yazarın tercihidir.
Kırmızı Kedi yayınevinden çıktığını ekleyerek bitireyim bu yazıyı.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.