Ana içeriğe atla

Ulus civarında dolaşma

Ulus civarında dolaşırsanız size bir rota çizeyim:

Heykel'den çıkın yola. Miş Miş pastanesini yaadedip Evrensel Kitabevi'ne selam edin öncelikle. Evrensel yayınlarının Ulus'taki şubesi bir çok kitabı bulabileceğiniz bir mekan. 

Oradan çıkın merdivenlerle yukarı doğru sağınızda Kebabistan, tabi artık yerinde yeller esiyor. Yürüyün yukarı Hal'e doğru. Erzurum Oteli'ni hiç tadil etmeselermiş deyip Susam Sokağı tabelasında selfie çektirin.

Oradan vurun kendinizi Anafartalar Caddesi'nden yukarıya doğru. Taa Heykel'in oradan başlayıp 19 Mayıs Mağazalarının önünden geçen caddedir aslında. Genellikle Bentderesine inen ayrımdan sonrası için Anafartalar denilse de, ülkemizin talihsiz günlerinin birinde patlayan bir başka bomba ile hatırlamıştık Anafartaların taa heykelden başladığını. 

Yukarı doğru yürürken sağ kolu takip edin, Denizcilere inen yoldan değil, Samanpazarına doğru çıkan caddeyi izleyeceksiniz. Biraz ileride, eskiden Adliye binasının ilerisinde, gene yukarı doğru giderken sağ kolda Eyüp Sabri Tuncer'i (EST) göreceksiniz. Bu arada EST, Kurtuluş Savaşı günlerinden bildiğimiz Ohrili Eyüp Sabri Efendi değil. İttihat ve Terakki'nin de kurucuları arasında yer alan Eyüp Sabri Bey'in soyadı, elbette kanundan sonra, Akgöl soyadını almıştır. Eyüp Sabri Akgöl'ü biraz yukarıda tekrar anacağız, Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucuları arasında yer alıyor ve yolumuzun üzerine Çocuk Esirgeme Kurumu binası da var. 

Efendim, EST'den kolanya, parfüm, zeytinyağlı sabun ve şampuan alışverişimizden sonra lütfen yolun karşısına geçelim. Şimdilerde Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi binası olan yapının altında bir sıra kıyafet satan dükkan göreceksiniz. Yukarı doğru ilerleyin. Çağrı giyim adlı bir dükkan olacak Sarar satıyor. Hasan Abi'ye çok selamımı söyleyip hakim yaka gömlek alın. Her renk var, öyle her yerde bulamazsınız. Hem kravat takmaktan da kurtulursunuz, tiril tiril. Hasan abi benim adımı hatırlamaz ama bir sabah gelip senden gömlek, ceket, yelek alan bir adam derseniz hatırlayacaktır. Sonra Hasan abiye Develi'yi sorun. Size tarif eder. 

Develi, bir iş hanının alt katında. Orada, haliyle Develi'li, yani Kayseri Develi'li bir hacı dede var. Dede ve torunlar ve muhtemelen de çocuklar alt katta tespih, kemer ve bilimum şey satıyor. Öyle hemen alışveriş yapmayın. Önce sohbet edin. 

Hatta Malatya çay evinden, ki orada yeni sayılırlar, 33 yıldır oradalarmış sadece. Oradan da tespih alın. 

Hayata bakış önemli. İsterseniz Paris'te olun, ister Ankara'da. Önemli olan kentin güzelliği değil, sizdeki anıları. 

Çok şükür ki Londra, Venedik, Prag, Budapeşte, Talin, Krakow, Zürih, Cenevre, Basel, Münih, Frankfurt, Den Haag, Amsterdam, Leiden, Paris, Taipei, Kuala Lumpur, Bangkok gibi epey bir şehir gezdim. Paris'te 8 ay kadar yaşadım. 

Ama Ankara'yı hiç birisine değişmem.

Bu yazıya fotografları da ekleyeceğim inşallah, artık bir başka sabah gezisinde :) şimdilik eski günlerden bir fotograf ile idare edin. Biliyorum Ankara yazısına pek uymadı ama ne yapalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...