Ana içeriğe atla

İsveç, "sayısal radyoya selam, FM ile yola devam" dedi

Paris, 2014
Bakalım, bir de böylesini deneyelim. İddialı başlık. İsveç, ben yokum dedi. Başlık, iddialı ve bir o kadar da gerçek. İsveç, ki sizlerin çok daha iyi bildiği gibi, benim "az gebelik" olarak adlandırdığım "sosyal demokrasi"nin gerçekleştirilebileceğinin kanıtı olarak sunulan Kuzey Avrupa'nın "refah" ülkesi İsveç, sayısal radyoya aslında pek de ihtiyacımız yok demiş. 

Son haberin, bu yazının asıl konusunun, bağlantısını paylaşmadan önce WorldDAB'nin sayfasından bir alıntı yapayım:
Last update: 02-09-2015 

In June 2015, the Ministry of Culture decided not to proceed with DAB+ for Swedish Radio at this time.  The response of the broadcasters (public and private) has been surprise and disappointment.  Next steps are yet to be confirmed.
İsveç'te ikamet eden kıymetli okuyucuların yorumlarıyla katkı sunarlarsa daha bir doyurucu hale gelir yazı elbette. Ben okuduklarımdan ve teknik bilgilerimden hareketle söyleyeyim ki, İsveç'in keşfettiği aslında sektörün yıllardır bilip bilmezden geldiği bir gerçek: FM'in kalitesi sıradan dinleyiciler için, ki %99'u bu kategoriye girer, yeterlidir. 

Peki o zaman sayısal radyo da nereden çıktı?

Yanıta geçmeden önce bir soru daha sorayım, cep telefonunuzu ne kadar sıklıkla değiştiriyorsunuz? Bir yıl mı, iki yıl mı, üç yıldan uzun kullanan yoktur sanırım. Peki, radyo alıcınızı ne zaman değiştirdiniz? Alıcının ekranı var mı? Ekran renkli mi? Video da gösterebiliyor mu? Kuş çıkartıyor mu? Sanırım derdimi anlatabildim. Birileri, yeni bir sistem kurup, yeni bir tüketim yolu üretecek. İşin kuralı bu: serbest piyasa ekonomisi. Televizyonda 3D, HD, 4K ne için çıkıyor sanıyorsunuz. Yayıncılar, sonuçta teknoloji ne olursa olsun izlenmeyi sağlayanın içerik olduğunu biliyor. Perşembe akşamı Kurtlar Vadisi'nin karşına 4K bir film koysanız da sonuç değişmiyorsa o zaman 4K'ya ne gerek var? Evlerin ve salonların boyutları aynıyken ve 55'' altındaki boyutlarda 4K ile 1080p HD'nin farkını anlayamıyorsak (çözünürlük bakımından) neden 4K?

Gelelim İsveç'e

Kuzey Avrupa'nın refah devleti uzun yıllar boyunca DAB ve ardından DAB+ ile sayısal radyo yayını yapmış. Şaka değil, ülkenin nüfus olarak %35'ini kapsayan 10 DAB, 16 DAB+ radyoya sahipler. Denemelerinin başlangıcı eskiye gidiyor. Hatta, FM'in yerine sayısala geçiş için bir taslak takvim bile hazırlamışlar. Ancak sonra öncelikle İsveç Hükumeti'nin bakanı Alice Bah Kuhnke'nin açıklamaları geldi. Açıklamada, DAB+'a geçişin durdurulduğu belirtiliyordu. Sayısal radyo için son darbe ise mecliste vuruldu: İsveç kararını verdi, sayısal radyoya selam, FM ile devam.

Halen, 2017'de araba radyoları çöp olur sözüne inanıyor musunuz?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...