Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
La Tour Eiffel / Eyfel kulesi, 2014 |
Aslında bu yazı bir sıkça sorulan sorulara yanıt niteliğinde. Ancak, başlıktaki uyku / uyanıklık kelimelerinin hatırlattıkları bambaşka. Onlarla ilgili de bir gün yazarım inşallah deyip gelelim bu yazıya:
Arada görüştüğüm arkadaşlar, bu blogda yazdığın kitapları gerçekten okuyor olmazsın, vaktinin yetmesi olanaklı değil diye de ekliyorlar. Her gün bir iki saatimi okuyarak geçirdiğimi söyleyince, iş yerinde, serviste okuyorsun o zaman diyorlar. Hem bu sevgili arkadaşlara yanıt olsun istedim, hem de merak edenlere bir öneri.
Uyku saatlerimi değiştirdim ve vaktim birden bire çoğalıverdi.
Şöyle ki normalde insanlar, düzenli mesai ile çalışanlar, akşam 19 gibi eve ulaşır, en azından Ankara'da, 23 gibi uyur ve sabah 7 gibi uyanır.
Ben, 19 gibi eve ulaşıp 20.30 gibi uyuyorum çocuklarla birlikte. Sabah ise, aslında kimilerinin uykuya yattığı 02 - 03 gibi uyanıyorum. Toplamda 5,5 6 saat kadar uyumuş oluyorum. Uyandığım saat her sabah aynı olmuyor ama 01,30'dan erken 05,30'dan geç uyandığım olmadı uzun süredir.
Bu yeni uyku düzeninin getirdiği en büyük avantaj, sadece bana kalan ve okumak için geçirebildiğim uzun saatler. Okumak ve spor yapmak.
Yeni uyku düzeni ile hayatımdan çıkarttığım ise tahmin edebileceğiniz gibi televizyon. Haberleri bile izlemiyorum. Bu güne kadar bir eksikliğini hissetmedim.
yeni uyku saati uygulaması güzelmiş... aslında en geç 21:30 - 22:00 gibi uyumuş olun diyorlar. Çünkü 22:00- 02:00 arasında vücudumuz gerekli olan tüm enerjiyi alıyor ve kendisini yeniliyormuş... en geç 06:00 da uyanırım yıllardır.. yazın daha erken... o saatler süperdir... arzu
YanıtlaSilSon bir kaç gündür gece uyandıktan sonra bir saat kadar okuyup sonra yeniden uyuyabiliyorum. Sanırım ideali bu :)
YanıtlaSil