Ana içeriğe atla

cep telefonu üzerine genel bir bilgilendirme

İstanbul, 2015
Kıymetli bir okuyucum, Recai Bey, geçtiğimiz günlerde iPhone SE üzerine yazdığım notun altına yorum paylaşmış. Bu vesileyle hem kendisine bir yazı ile teşekkür etmiş olayım, hem de belki yeni telefon seçerken bir kaç öneride bulunayım istedim. 

Herşeyden önce belirtmeliyim ki ben "telefoncu" diye bilinen, her yeni modelin kaç piksel ön kamerası olduğunu, ekranın çözünürlüğünün ne olduğunu kataloglara bakmayan söyleyebilenlerden değilim. Hatta kimi kısaltmaların anlamını da bilmem. Çok merak edince açıp okuyup yorumlayabilecek teknik bilgime güveniyorum. 

Lafı her zamanki gibi fazla uzattım. Kısaca söylemek istediğim aşağıda okuyacaklarınız, süreci uzaktan takip eden birisinin genel değerlendirmeleri olarak kabul etmeniz. 

Öncelikli olarak satın almayı planladığınız telefonun kamerasının kaç piksel olduğundan ziyade, 4.5 G olarak adlandırılan teknolojiyi destekliyor mu onu sorgulamak gerekiyor. 4.5 G de ne diyorsanız buradaki yazımı okuyabilirsiniz. 

Ardından "akıllı" telefonunuz bilgisayarlarınız gibi "işletim sistemi"ne sahip olduğunu hatırlamanız gerekiyor. Günümüzde üç farklı işletim sistemli cep telefonu var. Bunlardan iki tanesi öne çıkmış durumda: iOS ve Android. Microsoft'un çıkardığı Windows Phone işletim sisteminin geleceğinin ne olacağı çok belli değil. Microsoft'un Android işletim sistemli cep telefonu modelleri çıkartacağı söyleniyor. Bu söylentiden gerçeğe de dönüşmüş olabilir, ya da Microsoft herkesi şaşırtıp kendi işletim sistemine yeni yatırımlar yapabilir. Ancak bugün için Android ve iOS önde görünüyor. İşletim sistemi, telefonunuzda kullanabileceğiniz uygulamalarla ilgili. Günümüzde popüler uygulamaların neredeyse tamamı Android ve iOS için mevcut. Aynı şeyi Windows telefonlar için söylemek zor. İşin doğrusu, bu durum, benim gibi telefonunda WhatsApp, Skype ve Harita dışında uygulama olmayanlar birisi için dert değil. 

Bir mühendis olarak, mevcut sorunlara yaklaşımım belli bir sistematik izliyor. Öncelikle ihtiyaçları bir kenara yazıyorum. Ardından mevcut soruna / ihtiyaç listesine uyumlu çözümlere ve varsa kısıtlara bakıyorum. Sonuçta ihtiyaca ve kısıtlara göre bir tercihte bulunuyorum. Son dönemde en ciddi kısıtım maddi olanaklar olunca, karar vermem kolay oluyor :)

Son olarak yeni telefon alacaklara da önereceğim aynı. İhtiyaçlarınızı listeleyin. Mobil internet bir zorunluluk değil aslında. Sosyal medyaya akşama kadar bakmazsanız dünyanın sonu gelmez. Hatta aslında cep telefonunuz olmadan da yaşadınız son yirmi yıla kadar. 

İhtiyaçları yazdıktan sonra, basit bir tablo yapın. Sizin için en önemli özellikleri başa yazın ve bütçenize uygun modelleri sıralayın. 

Umarım bu pek işe yaramaz yazı, sizin işinize yarar :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...