Ana içeriğe atla

Geleceği İcat Etmek / Nick Srnicek, Alex Williams

@Wonderland Eurasia, Ankara 2019
Kitabın adından konusunu anlamak kolay değil. Belki de bu yüzden, 'Postkapitalizm ve çalışmanın olmadığı bir dünya' alt başlığını da eklemiş yazarları. Ahmet A. Sabancı'nın dilimize kazandırdığı eserin yayınevi Deli Dolu - Tudem Yayın Grubu. 444 sayfa ve 8 bölümden oluşan eserin, 2017 yılında yapılan ilk baskısını okudum. 
Robotlar işlerimizi elimizden mi alacak, yapay zekâ ile rutin olmayan işlerde de insansızlaşma yaygınlaşacak mı, peki insan ne olacak? Böylesi bir geleceğe doğru gidiyorsak sol nasıl bir hayat tasarlamalı? Mevcut mücadele yöntemleri başarılı mı? 'Occupy hareketi'nin sürdürülememesini nasıl açıklamalı? Peki çözüm ne?
Kitabı bir paragraf ile özetlemem gerekse, yukarıdakileri yazardım. Kitabın kullandığı bir terimin Türkçe çevirisine takılıp uzun süre ilerleyemedim okurken. İlk bölümün adı şöyle: "Siyasi Sağduyumuz: Folk Siyasetine Giriş". Bugüne kadar folk denildiğinde aklıma Modern Folk Üçlüsü dışında pek bir şey gelmiyor. Folk siyaseti denilerek ne kastediliyor merakıyla bölümü okumaya başlasam bile "folk" kelimesi kulağımı tırmalamayı sürdürdü ve uzunca bir süre kitabı bir kenara bırakmak zorunda bıraktı. İlerleyen bölümlerde benzeri bir tercüme farklılığı ile karşılaşmadım. Belki benim sosyoloji, siyaset bilimine uzaklığımdan kaynaklanmaktadır, folk siyaseti kavramını garipsemem. Tercüme konusunda ahkâm kesecek değilim ancak gene de folk yerine daha iyi bir kelime bulunamaz mıydı diye düşünüp duruyorum. İnternette "folk siyaseti"ni arayınca, Şerif Mardin'in "folk İslâm" diye bir kavram kullandığını gördüm. Demek ki benim bir eksikliğim, "folk sol", "folk siyaset" kavramlarını bilmemem. 
Bu uzun ve muhtemelen gereksiz paragrafın ardından, kitabın çevirisini yapan Ahmet A. Sabancı'nın blog sayfasına bir bağlantı eklememek yanlış olurdu. Ellerine ve emeğine sağlık Ahmet Hocam. Sayende böylesi önemli bir çalışmadan haberdar oldum. 
Yazımın başındaki sorular, gelecek robotların mı olacak, öyle olacaksa insanlar ne yapacak, sizlerin de kafanızı meşgul ediyorsa Geleceği İcat Etmek adlı çalışmayı mutlaka edinip okumalısınız. Aslında kitap ve kitabın temel dertleri üzerine belki ayrı bir yazı da hazırlamam gerekiyor. Benim de uzunca bir süredir fark ettiğim ve kendimce çözümler üretmeye çalıştığım konular hakkında, çoğunlukla katıldığım, tespitler var eserde. Neden Biz Kazanamıyoruz, Günümüz Solunun Eleştirisi başlıklı bölümde, mevcut mücadele biçimlerini gerçekçi bir perspektif ile ele alıyor. Gelecek çalışmıyor bölümündeki yazıların başlıkları bile, kitabın önemini ortaya koyuyor:
  • Tam Otomasyon
  • Pazartesilerden Değil, İşinden Nefret Ediyorsun
  • Maaş Yetmiyor
  • Tembellik Hakkı
  • Özgürlük Alanı
Yazarlar, bölümler boyunca yaptıkları tahlillerin sonucunda, gelecek için umutlu. 
Peki siz??

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...