Ana içeriğe atla

RTÜK'ün youtube kanallarını denetleme yetkisi var mı?

Bu yazı da nereden çıktı demeyin. Blogumun düzenli okuyucularının, ki benim dışımda ikinci bir kişi var mı ondan bile şüpheliyim, hatırlayacağı gibi Over The Top TeleVision (OTTTV) yayınlarının, 6112 sayılı yasa gereğince RTÜK denetimine tabi olduğunu, ancak bu özel yayınların denetiminin nasıl yapılmasına dair bir yönetmeliğe ihtiyaç duyulduğunu bundan 10 sene önce yazmıştım. Bu yazımdan iki sene sonra, 2015 yılında bir kez daha konuyu ele alıp bu yazımı yayınlamıştım. OTTTV'lere dair düzenleme ile ilgili eminim başka yazanlar da olmuştur. Denk gelmemiş olmam ise elbette benim eksikliğim. 

2018 yılına, yani benim OTTTV için düzenleme gerekir diye yazmamın üzerinden 5 sene kadar geçmişken, yönetmelik taslağı kamuoyunun bilgi ve görüşlerini almak amacıyla yayınlandı. 2018 Ekim ayında değerlendirmiştim

Yayıncılıkta en büyük hazine içeriktir. Hatta sloganlaşan ifadesi CONTENT IS THE KING'dir. Türkçesi ile içerik kraldır. Dekor, teknik olanaklar, görsel efektler... hepsi içeriğin ardından gelir. İnternette izlenilen videolara, takip edilen kanallara baktığınızda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Aslında, zaten biliyorsunuz, muhtemelen ben de iyi. 

Konuyu dağıttım ama toparlayacağım söz. İşte bu çok kıymetli içeriğin üretenleri gerek ana akım medyada yer bulamadıklarından gerekse ana akım medyanın RTÜK denetimlerinden uzak durabilmek adına youtube üzerinden kanallarla yayınlar yapıyor.

Başlıktaki soruya gelirsek, 1 Ağustos 2019 tarih ve 30849 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Yönetmeliğini incelediğimde, 2018'deki taslağa dair görüşümde de belirttiğim gibi, bence böyle bir yetkisi var. Pratikte bu yetkinin kullanımı mümkün mü sorusu ayrı bir yazının konusu elbette. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...