Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Uzuuun zaman olmuştu gezi kategorisinde yazı eklemeyeli. 2008 yılında Prag'dan satın aldığım bloknota sadece gezilerde not almaya karar vermiştim. Bugün bu deftere notlar alırken, son kaydın gene 2008'de alındığını gördüm. Hayatımda epey şey değişti 2008'den bu yana. Ev ve iş adreslerim değişti mesela. Arabamız değişti. Kafamdaki saç telinin sayısı, sakalımın rengi değişti. Artık gözlük kullanmak zorundayım mesela. Bir çok şey değişti bu 5 yıl içerisinde. Bugün farkettim ki içimdeki keşfetme isteği, yeni şeyler görmenin heyecanı, bilmediğim bir yerde kaybolmanın keyfi değişmemiş.
Uzuuun bir giriş oldu. Mazur görün artık 5 yıl olmuş böyle bir şey yapmayalı. Gelelim yazının başlığına. Güneydoğu Anadolu'nun en büyük kentine haftasonu kaçamağının notları okuyacaklarınız. Fotografları döndüğümde, tembellik hakkımı kullandıktan sonra ekleyeceğim. Şimdilik gördüklerimi, okuduklarımı paylaşmakla yetineceğim. Cuma akşamüstünden pazar akşamüstüne kadar iki gece ve yaklaşık iki günlük bir gezi planladık. Daha önceki gezilerimizde yapmadığım kadar ayrıntılı bir plan yaptım bu kez. Süre kısıtlı olunca belki, belki de plansız gezilerin sonradan yarattığı pişmanlıktan neredeyse saate kadar detaylandırdım planımı. İlk günün sonunda bu notları alırken, uçakta yazdıklarıma bakınca planı harfiyen uyguladığımı gördüm. Buyurun ilk gün planına:
Bedesten, çarşılar, sokaklar
18.45: Tahmis kahvesinde menengiç kahvesi
sokaklar, sokaklar
19.45: Bayazhan
Mekanlara ilişkin değerlendirmeler ilerleyen yazılarda yer alacak. İlk gözlemlerle Tahmis beklediğimden etkileyici ve sıcak, menengiç kahvesi tahminimden lezzetli. İmam Çağdaş'ın lahmacunu ise lezzetli ancak beklediğimden daha az sarmısaklı ve daha yavan. Bayazhan ise beklediğim gibi pahalı.
Yukarıdaki satırlara hemen bir düzeltme yazmalıyım. Aslında yazdığımı silerek de yapabilirdim bu düzeltmeyi, ancak benim gibi yanılanlar olabilir diye olduğu gibi bıraktım yukarıdaki hatalı tespitimi. Tespit Çağdaş'ın lahmacununa ilişkin. Demiştim ki beklediğimden daha az sarmısaklı. Oysa havalar ısınınca lahmacuna armısak hiç konulmazmış. Onun yerini biber alırmış. İkinci hata ise yavanlığa ilişkin yazdığımda. Limon sıkıp arasına maydanoz konulunca yavanlık falan kalmıyor.
Yukarıdaki satırlara hemen bir düzeltme yazmalıyım. Aslında yazdığımı silerek de yapabilirdim bu düzeltmeyi, ancak benim gibi yanılanlar olabilir diye olduğu gibi bıraktım yukarıdaki hatalı tespitimi. Tespit Çağdaş'ın lahmacununa ilişkin. Demiştim ki beklediğimden daha az sarmısaklı. Oysa havalar ısınınca lahmacuna armısak hiç konulmazmış. Onun yerini biber alırmış. İkinci hata ise yavanlığa ilişkin yazdığımda. Limon sıkıp arasına maydanoz konulunca yavanlık falan kalmıyor.
Sonraki günlerin planında Zeugma ve Medusa müzeleri, Bey mahallesi, Bakırcılar çarşısı, Aşina ve Metanet lokantası ve elbette Katmerci Zekeriya Usta var. Yerini bugünden keşfettim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.