Cüneyt Ayral'dan bugüne kadar okuduğum eser sayısı dört. Mimiti adlı roman, beşinci eser ve ilk roman. Ayral'dan okuduğum diğer eserlerin üçü anı, birisi deneme tarzındaydı.
Mimiti, küçük boyutlu basılmış. Haziran 2011'de ilk baskısını yapmış. Bence Kitap adlı bir yayınevinden çıkmış. Bu küçük boyutuyla 137 sayfa tutmuş. Normal kitap formatında basılsa muhtemelen yüz sayfadan az tutacaktır. Bu uzunluktaki eserleri novella olarak adlandıranlar da var. Öyküden uzun, romandan kısa eserler. Bana kalırsa Mimiti, romandan çok uzun öykü tadından.
Bilim kurgu eserlerine karşı özel bir ilgim yok. Tanrıların Arabaları gibi kült kitapları bile okumadım bugüne kadar. Sir Arthur Charles Clarke'ın adını ise elbette biliyorum. Mimiti'nin arka kapağında Ayral'ın Clarke ile birlikte çekilmiş bir fotografı yer alıyor.
Kurgu ve zamanlar arası geçişler başarılı olsa bile olay örgüsünde bir takım sorunlar bulunuyor. Sorunlar, aslında benim tercihlerimle ilgili. Bu anlamda kişisel bir yerde. Dünya dışı bir varlık iletişime geçse birisiyle, o birisinden "giyinme" konusunda bilgiler istese, dünyalının aklına bu uzaylının nasıl seviştiği mi gelir gerçekten? Roman kahramanımızın aklına gelen bu. Bunun üzerinden bir öykü kuruluyor, ki dediğim gibi ben kurgunun böyle olmasına içerledim. Kimbilir, belki yazar, erkeklerin dünyalarının odaklandığı tek yer olduğuna bir gönderme yapmak istemiştir. Eğer amaç bu idiyse, amacına ulaştığını kesin.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.