Ana içeriğe atla

Next Generation Audio (NGA) - Sonraki Nesil Ses

IBC 2022 - Amsterdam RAI
19 yaşını devirmeye hazırlanan blogumda teknik etiketli 373 yazı yayınladım. Bu yazıların büyük bölümü, çok az sayıda okuyucunun ilgisini çekti. Gene de yazmaya, yazmak için araştırmaya devam ediyorum. Next Generation Audio (NGA) konusunu 2019 Ocak'ta yazmıştım. Konuyu yeniden, güncel bilgilerle birlikte ele almadan önce Ocak 2019'daki yazımı okudum. Üzerinden neredeyse 5 sene geçmiş, toplam görüntülenme sayısı 272. Umarım bu yazım daha fazla sayıda okuyucuya ulaşır. Hoş, kimse okumasa bile yazmaya devam edeceğim.

Bu uzun ve muhtemelen gereksiz girişin ardından gelelim konumuza. Öncelikle yazıyı hazırlarken yararlandığım kaynakları bu kez başta sizlerle paylaşayım. Öncelikle Avrupa Yayın Birliği'nin (EBU) 10 Things You Need To Know About Next Generation Audio adlı 30 sayfalık raporunu okudum. Mayıs 2021 tarihli rapora ücretsiz olarak erişmek olanaklı. Ardından IBC 2023'ün web sayfasındaki MPEG-H ve Dolby AC- 4 ile ilgili yazıları okudum. Okuyucularımın sektör profesyonelleri olmadığını varsayarak yazıyı olabildiğince her okuyanın anlayacağı basitlikte hazırlamaya çalıştım. Umarım başarılı olabilmişimdir. 

Nedir bu NGA?

Aslında adı kendisini açıklıyor bir yerde, sonraki nesil ses teknolojileri. 1930'larda keşfedilen ve 1980'lerde yayıncılık dünyasında yaygın kullanıma geçen stereo sesten sonraki ilk yenilik diyebiliriz belki. Kullanıcı tarafında birden fazla hoparlör ile ses deneyimini iyileştirme çabaları olmuştu elbette ancak sonuçta yapabildiğimiz tek şey, yayıncının önceden karıştırıp hazırladığı ses dosyasını farklı hoparlörlere yönlendirmekten ibaretti. O karışıma müdahale etmemiz olanaklı değildi. NGA ile artık "karışım işine karışma" dönemi başlıyor.

Çok boyutlu bir konu NGA. Hem üretim hem dağıtım hem de tüketim süreçlerinde yeniliklere ihtiyaç duyuyor. İçerik oluşturulurken setlere konulacak ekstra mikrofonlarla yükseklik bilgisinin alınması, mikrofonların gruplanarak nesneler (object) hâlinde farklı karışımların (mixing) hazırlanması, bu farklı karışımların doğru üst verilerle (meta data) ilişkilendirilmesi ve tüm bu işlemlerin sonunda NGA standartlarına uygun bir ses dosyası oluşturulması gerekiyor. Tam bu noktada ortada tek bir NGA standardı olmadığını da ekleyip resmi biraz daha bulanıklaştırayım. Dolby AC-4, DTS:X ve MPEG-H NGA uygulamalarını kapsayan ses standartları. Bir de ADM kısaltmasıyla ortaya konulan Audio Definition Model adlı bir standart var, ki bu açık bir standart ve amacı NGA dosya ve akışlarının değişimini sağlayabilmeyi amaçlıyor. Oluşturulan sesin izleyici cihazlarında çözülmesi gerekiyor ayrıca. NGA desteği olmayan alıcılarla sorunsuz izlenebilmesi için içerikler kanal tabanlı (channel based) ses (bildiğimiz sol ve sağ kanallar) olarak yayınlanmaya devam edecek. Ancak NGA destekli alıcılar için nesne tabanlı (object based) farklı  gruplamalar ve nesnelerin üç boyutlu konum bilgilerini içeren üst veri sayesinde daha gerçekçi deneyimler olanaklı hâle gelecek. 

Bölümün başlığına nedir bu NGA dedim ama sanki NGA'nın ne olduğunu açıklamayı pek beceremedim. En iyisi uygulama örneklerinden bahsedeyim. 

Futbol maçlarında stadyumun coşkusu ile spikerin sesinin seviyelerini evinizde, kumandanızın tuşlarına basarak ayarlamak istemez miydiniz? Ya da bir dizi izlerken fondaki müziği kısıp diyalogları arttırarak daha anlaşılır hâle getirmek ilginizi çekmez miydi? Görme engelliler için sesli açıklamalı izleme seçeneği de NGA ile geliştirilebilecek. Peki ortamın içinde olma hissini daha fazla edinmek istemez miydiniz? Konser yayını izlediğinizde sadece kemanları dinleyebileceğinizi söylesem peki, o da mı ilginizi çekmedi. O zaman NGA pek size göre değil. 

Yayıncılıkta ses ile ilgili gelişmeler, video ile ilgili olanlarla kıyaslandığında daha yavaş oluyor. Dediğim gibi stereonun yayınlarda kullanımı 1980'lerde başladı, NGA 2010'lardan bu yana sektörde konuşuluyor. Muhtemelen bir 10 sene daha yolu var, sektörde yaygın kullanımını görmemize. 

Bu arada 2020'lerden itibaren Ultra HD özellikli televizyonların büyük çoğunluğu NGA'nın kimi özelliklerine uyumlu üretilmiş. Ancak yukarıda dediğim gibi NGA'nın 3 farklı standardı var, aldığınız cihaz hangisine uyumlu ve NGA'nın ne gibi avantajlarına sahip bugünden bilmek zor. 

IBC 2023'te sıcak tartışmalardan birisi NGA olacak. Dolby, bir çok OTT platformunca tercih edildiği için yarışta bir adım önde gibi görünüyor. Ancak MPEG-H'in Brezilya ve Kore'deki başarılarını göz ardı etmemek gerek. Ses ekipmanı üreticilerinin IBC'deki standlarını dolaştıktan ve uzman isimlerin anlattıklarını dinledikten sonra belki bu konuda yeni bir yazı hazırlarım. 

Yorumlar

Son haftanın en çok okunan 10 yazısı

boşluk

"Bak ne yaptım, piramidi avucumun içine sığdırdım."   Benzeri milyon kez çekilmiş bir fotoğrafı kendi telefonuyla da kaydetmiş olmanın anlamsız gururu ve mutluluğu sesine yansıyordu. Bak diye seslenmişti ama seslendiği yerde boşluk dışında bir şey yoktu.  Hayatının tümünü kaplayan büyük boşluk. Oysa aşıklar kentine yalnız gelmek değildi planı. Bu hafta çok farklı geçecekti.  Nikahın ardından balayı için geleceklerdi Paris'e. Kalacakları oteli iki ay öncesinden ayarlamıştı. Bir haftalık tatilde gezecekleri yerleri belirlemişti gün gün, hatta saat saat.  Şimdi avucunun içine sığdırdığı piramidin yerinde sevgilisinin eli olabilirdi.  Eğer nikaha bir saat kala, bu iş olmayacak, ben vazgeçtim demeseydi.

Eski Maltepe pazarı eski yerinde yakında bizlerle...

Ankaralılar bilir, kot pantolondan araba teybine, ara musluğundan kuruyemişe ne ararsan bulabildiğin hem de uygun fiyata bulabildiğin bir pazar var(dı): Maltepe camisinin üst tarafından pazartesi dışında (o gün semt pazarı kurulurdu) her gün hizmet veren seyyar paravanlarla ayrılmış küçük dükkancıkların oluşturduğu bir pazardı. Bu pazarın bulunduğu araziye bir alışveriş merkezi yapıldı. Ankara'nın en ilginç mimarisine sahip olduğunu düşündüğüm Malltepe Park, eski pazar esnafının ahını almıştı. Sopalarla dövüle dövüle pazar yerinden atılan esnafın tutan ahı, Malltepe Park'ı iflas noktasına getirdi. Market, dükkanlar derken hayalet alış veriş merkezine dönüştü Malltepe Park. Sonunda alış veriş merkezi yönetimi eski (kendi deyimleriyle tarihi) maltepe pazarını Malltepe Park'ın içine taşımaya karar vermiş.  Bugünlerde hummalı bir çalışma sürüyor Malltepe Park'ta. Dükkanlar alçıpanla küçük dükkancıklara bölünüyor. Öğrendiğime göre şimdiden 70'ten fazla pazar esnafı taş...

Kapak Kızı / Ayfer Tunç

2023 senesinin başlarında, henüz emekli olmamışken, TRT Spor rejisinde bir kitapsever arkadaşımın önerisi ile Dünya Ağrısı adlı romanını okumuş ve çok etkilenmiştim. Ayfer Tunç'u 2023'e kadar neden fark edemedim diye epey üzüldükten sonra, geç olsun - güç olmasın dedim ve seneyi Ayfer Tunç romanlarıyla bitirmeye karar verdim.  Bu uzun ve muhtemelen gereksiz paragrafın ardından gelelim Kapak Kızı adlı romana. İlk baskısı 1992 yılında Simavi Yayınları'nca yapılmış. Ben Ekim 2022 tarihli Can Yayınları'ndan çıkan 22. baskısını okudum. Romanın sonuna eklenen yazarın notuyla birlikte 261 sayfa. Son notta, romanın yeniden yazıldığı, belki daha doğru ifadesiyle gözden geçirilerek çoğu cümlenin yeniden ele alındığı belirtilmiş. 2004 yılında yapılan bu yenilenmiş hâli ile ilk baskısını kıyaslamak isterdim, kim bilir belki bir gün fırsat bulurum. Yemekli vagonunda sigara içmenin serbest olduğu ve içki servisinin yapıldığı senelerde geçiyor roman. Karlı bir günde Ankara'dan İs...

Almanya'da televizyon yayınlarına erişim

Televizyon yayınları kablolu ve kablosuz olmak üzere iki ortam kullanılarak evlere ulaştırılır. Her iki ortam için de farklı uygulamalar bulunmaktadır. Kablonun kullanıldığı durumlarda Kablo TV, IPTV seçenekleri mevcuttur. Kablosuz ortam için ise uydu ve karasal vericiler kullanılabilir. Her ortamın kendisine göre avantajı, dezavantajı vardır. Daha ayrıntılı analizlerde, yayıncı için ve izleyici için avantajlar ve dezavantajlar olduğu görülecektir. Hatta ülkelerin düzenleyici denetleyici kuruluşlarının desteklediği ve/veya kösteklediği televizyon dağıtım yöntemleri olduğu söylenebilir.  Bu uzun girişi yazmamın sebebi, Arthur D. Little adlı araştırma kuruluşunun yakın tarihte yayınladığı bir araştırma. Lars Riegel ve Julien Duvaud-Schelnast imzalı   Almanya'da TV Platformları 2014 ve sonrası başlıklı 10 sayfadan ibaret rapor, Almanya'da son dönemin sıcak tartışma konusu durumundaki sayısal karasal televizyonun geleceğine ilişkin önemli analizler içeriyor. Geçti...

Yabancı dil öğrenmek üzerine: DuoLingo deneyimimim

kızımın çizgileri Ülkemizin kanayan yaralarından birisidir sanırım, yabancı dil öğrenmek. Onlarca kurs, yüzlerce kitap, saatlerce ders ve sonuç: anlayan (en azından anladığını düşünen) ve konuşamayan kişiler... Bir yerlerde bir sorun olduğu kesin, ama nerede? Farklı zamanlarda, 3 kez Fransızca kursuna gittim. İlk seferin ardından, aslında bir temel bilgim olmasına karşın, her seferinde en baştan başladım, hiç bilmiyormuşum gibi. Ne yazık ki kurslarda öğrendiklerim kalıcı olamadı. Şimdilerde, 70 gündür, her sabah DuoLingo ile çalışıyorum. Ücretsiz ve arada çıkan reklamlarla devam eden sürümünü kullanıyorum. Eminim farklı online dil kursları da vardır. Online platformda, kurslarda olmayan ne var diye düşününce bir kaç şey tespit ettim. Belki sizlerin de işine yarar diye paylaşıyorum: Yabancı dil öğrenmek, sürekli ve kesintisiz tekrar gerektiren bir süreç. Kurslar, sadece haftanın belli günleri, bir kaç saat için ve çoğunlukla, günün en yorgun olunan akşamlarında oluyor. ...

değişiklik

Sabah uyandığımda bugünün de diğerleri gibi geçeceğini düşünmüştüm. Aynı şeyleri yapıp, aynı saatte aynı yoldan döneceğimi eve. Oysa bu gördüğünüz geçidi kullanıyorum bu kez.  Aslında bir kaç sokak değişikliği tek yaptığım. Kim bilir hangi zamanda yapılmış bu saray kompleksinin kenarındaki yapıya düşürdüm yolumu.  Küçük değişiklikler yapmak gerek hayatta. Bazen öğlen yemeği için tercih ettiğiniz mekânı, bazen kalvaltıda yediğiniz zeytini, bazen ise ev - iş - okul arasındaki sokağı.     

Kocadağ At Çiftliği Kocadağ Köyü / Havran

Deniz, kum, güneş tatilinden sıkıldıysanız ve Edremit körfezi civarındaysanız size süper bir alternatif: At binmek. Edremit'ten Balıkesir'e giden yol üzerindeki şirin ilçe Havran'ın Kocadağ köyünde bu mekan. Henüz dört yaşında olan iki(z) kızlarımız çok keyif aldılar at binmekten. Altınızda sizden epey güçlü b ir hayvan varken dengede durmaya çalışmak, yorucu bir o kadar da keyifli bir uğraş. Eğer hayatınızda at binmeyi hiç denemediyseniz, emin olun deneyince siz de kabul edeceksiniz, çok şey kaçırmışsınız demektir.    Kocadağ At Çitfliği'nde at binmenin yanı sıra lezzetli mutfağını da deneyebilirsiniz. Mantı, haşlama içli köfte, ızgara köfte ve elbette demleme çay. Fiyatlar derseniz bu konuda ucuz / pahalı yorumu yapmak istemiyorum. Bunun yerine bir kaç seçtiğim ürünün fiyat bilgisini paylaşacağım. Ancak, öncelikle sipariş edeceğiniz yiyeceklerin hepsinin büyük bir özenle hazırlanıp, aynı özenle servis edildiğini belirteyim. Biz mantı, içli köfte, ızgara hellim ve ...

kar ve

Gördüğünüz fotoğrafı 2020 yılı Ocak ayında Ankara'da çekmiştim. Bu kadar çok olur mu bilmiyorum ama hava tahminleri yanılmazsa, salı ya da çarşamba günü İstanbul'a 2025'in ilk karı yağacak.  Şubat tatilinde yağmayan kar, okulların açıldığı ilk haftayı beklemiş gibi  görünüyor.  Yağmur yağdığında bile kilitlenen trafik, kar ile ne hale gelecek göreceğiz.  İkinci dönemde tüm öğrencilere başarılar diliyorum.  Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız iyi olsun. 

Göksu Restaurant Nenehatun şubesi açıldı

ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...

yarın İstanbul'da okullar tatil mi?

Bu akşam bir çok haber sitesinde benzer başlıklı yazılar göreceksiniz. Bu da onlardan birisi. Öncelikle hemen söyleyeyim sizi bir kaç fotoğrafa daha tıklamak zorunda bırakmadan, bilmiyorum. Aslında bu başlıkla haber yapan sitelerin hiçbirisi de bilmiyor yanıtı. Tek bildiğimiz, bu yazıyı hazırlayarak kendimi de ekliyorum gruba, okuyucu sayısını arttırabilmek için yapabileceklerimiz.  Meteorolojinin tahminlerine göre bu gece İstanbul'un doğu ilçelerinde ve yüksek kesimlerinde kar yağışı görülecekmiş. Benim tahminime göre yarın okullar tatil olmaz. Eğer yarın çok yağarsa bir ihtimal perşembe günü kar tatilini görürüz. Ona da çok bel bağlamamak gerek. Zaten ikinci yarı yılın ilk haftasını yaşıyoruz henüz. Tatilden yeni çıkmışken tatile gerek var mı? Sağlıklı ve huzurlu bir hafta dileklerimle... Not: Fotoğrafı seneler önce Ankara'da çekmiştim.