Ana içeriğe atla

Kayıtlar

televizyonun internet hali: televiDyon.com

IPTV mi internet televizyonu mu tartışmasını yapaduralım, yeni medyanın başarılı örnekleri çoğalıyor. M.Serdar Kuzuloğlu ile Timur Sırt'ın teknoloji sohbetleriyle başlayan yayını ( teknosohbet.tv ) televidyon.com adresinde devam ediyor. Yeni portalda teknoloji yorum videolarının yanısıra, sinema, futbol gibi bir çok kişinin ilgisini çeken konularda da keyifli sohbetleri izleyebiliyoruz. Geniş bant internet (ki hangi hızın geniş banta karşılık geldiği tartışmasına pek girmeden:) erişimi olan herkesin sorunsuz izleyebileceği kaliteli görüntülerin arasına reklam yerleştirilmiş. Yeni medyada erken yer almak avantajlı olacaktır.

İçerik üretiminde yeni dönem: HD

Sektörden olsanız da olmasanız da duyduğunuz bir terimdir HD. Çoğunlukla yüksek çözünürlük olarak bilinse bile doğru çevirisi yüksek tanımlamalıdır. Televizyon yayıncılığında yeni bir dönemin kapısını aralayan teknoloji olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yüksek tanımlama terimi (HD) aslında varolandan yüksek anlamında kullanıldığı için tarih boyunca farklı değerleri ifade etmiş. Televizyonun siyah beyaz olduğu yıllarda bile HD olarak adlandırılan format varmış mesela :) Günümüzde bahsedilen ise satır ve pixel sayısı ile tarama tipine göre farklı isimler alan yenilikler bütünü. Temelde 3 HD formatından bahsedilebilir: 1080i, 720p ve 1080p. i=interlaced p=progressive anlamında kullanılan kısaltmalar. 1080, 720 ise satır sayıları. Halihazırda kullanmakta olduğumuz PAL'in 576'sı aktif olarak kullanılan 625 satırı olduğunu akılda tutarsak HD görüntülerin çok daha ayrıntılı (5 kat kadar deniliyor) olacak. Günümüzde DIGITURK, D-SMART tarafından yapılan HD yayınlar 1080i formatında ve...

Bebek, Starbucks, Bebek Badem Ezmesi

Fotograflar, yoruma gerek bırakmıyor aslında. Gene de bir iki satır yazayım. İstanbul boğazının en güzel yerlerinden birisi Bebek. Sahildeki kafelerin girişleri caddeden yapılıyor. Manzaraları yukarıdaki gibi :) Bebek badem ezmesi, yıllardır sürdürdüğü özenli imalatına devam ediyor. Kimilerince şekeri az olarak değerlendirilse de bence ezme yapılan yemişin (badem ya da antepfıstığı) kendi tadını almanıza olanak sağlayacak düzeyde konuyor şeker. Badem-fıstık ezmenizin yanında günün kahvesinden (3,75 YTL bugünlerde) alıp kuruluveriyorsunuz Bebek Starbuck 'ın alt katında denize yakın bir masaya. Denizle aranızda mutlaka bir kaç masa oluyor ama sabrettiğinizde denize sıfır masaya ulaşabiliyorsunuz ve yukarıdakine benzer fotografları çekebiliyorsunuz... Bebek Starbucks'ın adresi şöyle: Cevdetpaşa Cd. No:30 Bebek, Beşiktaş, İstanbul, Tel: 0.212.287 43 63

Yıldız Sarayı

Her köşesi ayrı sürprizlerle dolu İstanbul'u keşfe devam ediyoruz her gittiğimizde. Bu kez Yıldız Sarayı'nı ve parkını keşfettik. Yıldız Sarayı , Barbaros bulvarından yukarıya doğru çıkarken yolu sağ tarafında kalıyor. Girişi Yıldız Teknik Üniversitesi'nin de girişinin olduğu sapaktan. Yukarıya kadar çıkan yol sarayın girişinde son buluyor. Şimdilerde müze olarak ziyarete açık olan bölüm, sanırım sarayın toplam binalarının %10 falandır. Görkemli bahçesi, binaların büyük bölümü tadilatta. Tadilatın ne zaman biteceği meçhul. En azından müzedeki görevlilerin bilgisi yok. Sarayın ihtişamı Viyana'da gördüklerimden aşağı kalır değil. Ancak oradaki saray-müzelerin düzenlemesiyle Yıldız'ı karşılaştırmak olanaksız. Yılların etkisiyle soluklaşmış bir kaç bilgilendirme panosu dışında bilgi yok. Audio guide (sesli rehber) sistemi elbette yok. Oysa yıllar boyu Sultan Abdülhamit'in konut ve idare merkezi olarak kullandığı, M.Kemal'in Samsun'a gitmeden önce Vahdettin...

CEBIT Yayıncılık Konferansının yaptığı çağrışımlar

CEBIT ile ilgili yazmaya devam edeyim bir süre. Sektörü yakından izleyenler için, konferansta konuşulanlar sürpriz şeyler değildi. Gerek ülkemizde gerekse yurtdışında yakınsama (convergence) bir süredir gündemde. Yayın ile bilgi teknolojilerinin bir araya gelmesi, daha somut ifadesiyle televizyon ile internetin buluşması diyebileceğimiz bir kavram yakınsama. Büyük resme baktığımızda yayın işinde uzmanlaşmış şirketlerin (Tandberg Television ve Scientific Atlanta gibi) telekom/veri iletişimi konularında uzmanlaşmış şirketlerce (Ericsson ve Cisco gibi) satın alınmasıyla hızlana bir süreç yaşanıyor son yıllarda. Konferansın özellikle ilk günündeki IPTV konulu sunumları bu gözle değerlendirmek gerekli. Konferansta IPTV operatörü olmak için hazırlık yapan TTNET, set üstü kutusu ve IPTV uyumlu televizyon gibi hazır cihazlar sunan VESTEL, Avrupa Yayın Birliği (EBU) ve RH Danışmanlık şirketi adına sunumlar yapan değerli konuşmacılar yeni teknolojilerle birlikte televizyon sektöründeki muhtemel ...

Cebit Yayıncılık Konferansı ardından

Sektörel fuarların kimileri ilgili sektörlerince kabul görmüş durumda. Hannover Messe adlı şirketin CEBIT adı altında düzenlediği iki fuar, CEBIT Bilişim ve CEBIT Yayıncılık (resmi adları daha uzun olmakla birlikte) bu tür fuarlardan. Her sene kasım ayı, CEBIT Yayıncılık ayı oldu artık. Bu yıl 12. düzenlenen fuarın yanı sıra bu kez WOW oteline alınan konferans, üst düzey yabancı konuşmacılarıyla yararlı geçti. 20 kasım perşembe günü başlayıp 23 kasım pazar günü sona eren fuar gene iki ayrı salında gerçekleştirildi. Daha çok son kullanıcıya yönelik ürünlerin sergilendiği 10 numaralı salon uydu alıcısı satan şirketlerin standlarıyla doluydu. TURKSAT'ın sayısal kablo yayınlarıyla ilgili yeni markası olan Teledünya'nın da tanıtımını yaptığı stand ilgi çekiciydi. D-SMART, Sony ve Sanyo iki salon arasındaki girişte ürünlerini sergilemeyi seçmişlerdi. 9 numaralı salonda TRT, Çocuk kanalı başta olmak üzere yeniliklerini tanıttı. Yayın sektörünün profesyonellerine hitabeden 9 nolu salon...

Asitane, Osmanlı saray mutfağı

İstanbul'un her köşesi ayrı sürprizlerle dolu. Edirnekapı'daki Kariye Kilisesi Müzesi ve müzenin yanı başındaki Kariye Oteli'nin Asitane adlı restaurantı son gezimizin sürprizi oldu. Müzeyi ve eşsiz mozaiklerini başka bir yazıya bırakarak Osmanlı sultanlarının yemeklerinden oluşan şaşırtıcı menüsüyle Asitane 'yi anlatmak istiyorum. Asitane'nin iyi düzenlenmiş web sayfasındaki tanıtım yazısıyla başlamalı belki: Osmanlı Mutfağı, gizli kalmış bir hazine, 700 yıl boyunca yaşamış dev bir imparatorluğun lezzet mirası. Orta Asya, Anadolu, Orta Doğu ve Balkan ülkeleri lezzetlerinin harmanlanması sonucunda zenginleşmiş ve sınırları içindeki toprakların yemek kültürleri üzerinde derin izler bırakmış... Ancak, ne yazık ki bu zengin mutfak, aşçı loncalarının yemek ve pişirme bilgilerini meslek sırrı olarak saklama geleneğinden basılı dökümanlara geçememiş ve günümüze hakkıyla taşınamamış. Asitane Restaurant olarak bizler, 1991 senesinden beri bu görkemli mutfağın sak...

Ankara'nın kirlenen havası

Uzun yıllardır doğalgaz ile ısınan ve bu sayede kış aylarında da temiz havaya kavuşan başkent, son zamlardan sonra eski haline döndü. Özellikle gecekonduların yer aldığı/komşu olduğu semtlerde akşamları kesif bir kömür kokusu genizleri yakıyor. Anlaşılan doğalgaz bağlantısı olan evlerde bile uygun şartlar mevcut ise sobalar kuruldu. Odun-kömüre geri dönüş yapıldı.

geçen haftanın en çok okunan 10 yazısı

Göksu Restaurant Nenehatun şubesi açıldı

ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...

Göksu Restaurant

Özellikle öğlen saatlerinde Kızılay, Sakarya civarında düzgün yemek yiyeceğiniz bir yer arıyorsanız en doğru seçim Göksu Restaurant olacaktır. Meşhur Otlangaç'ın karşısına denk düşen mekan, hızlı ve özenli servisi, lezzetli ve fahiş olmayan fiyatları ile bölge insanlarının gönlünde çoktan taht kurmuş. Öğle saatlerindeki kalabalığa karşın hızlı ve özenli servisin sırrı yeterli sayıda personel çalıştırmak olsa gerek. Yemeklerinde etsiz çeşitlerinin az oluşu dışında kusuru yok denebilir. Akşam servisini hiç denemedim, ancak akşamları Sakarya'ya gidenlere fazla hitabetmeyebilir. Afiyet olsun. GÖKSU RESTAURANT Bayındır Sokak No: 22 / A Kızılay - ANKARA tel 312 431 47 27 - 431 22 19

e-imza

Elektronik imza sempozyumu vardı geçtiğimiz hafta Ankara'da. Gazi Üniversitesi ile Telekomünikasyon Kurumu (TK) ortaklaşa düzenlemişler sempozyumu. Birbirinden ilginç deneyimler paylaşıldı iki gün boyunca. Görünen o ki e-imza ile ilgili temel sorun ne teknik, ne yasal. Sorun biraz yumurta tavuk sarmalı gibi. Yani uygulama olmadığı için e-imza almıyor kimse, e-imza yaygın olmadığı için uygulamalar yaygınlaşmıyor (özellikle bankacılık ve finans sektöründe). Bu sarmal nasıl kırılır? Bir başlangıç uygulaması bulmak gerekiyor. Sempozyumda dile getirilmeyen bir ilginç fırsat DVB-T ile birlikte satın alınması gerekecek Set Üstü Kutularla akıllı kartların okunabilecek olduğu gerçeği. Eğer doğru kutular ve konfigürasyon seçimi yapılırsa ve e-devlet uygulamalarının bir kısmı DVB-T platformuna taşınırsa beklenmedik bir hızla e-imzanın yaygınlaşması sağlanabilir. Bu konuda İtalya örneğinin iyi incelenmesi gerekiyor.

Yaylapınar (Sinekçiler) Köyü Nazilli tatili

Yazılacaklar birikti, bu gidişler birikmeye devam edecek. Üst üste gelince seyahatler, okunanlar, teknik gelişmeler böyle oluyor. Yavaş düzgündür, düzgün ise hızlı deyip başlayayım bir yerinden.  Geçtiğimiz haftanın 6 gecesini, Aydın'ın Nazilli ilçesinin, eski adıyla Sinekçiler, Yaylapınar köyünde geçirdik. Ne ben, ne de eşim Nazilli'li. Oralarda yaşayan akrabamız da yok. Peki nasıl oldu da bir köyde kaldık 6 gece. Pınar Kaftancıoğlu sayesinde. Kendisini büyük şehirlerde, özellikle İstanbul'da, yaşayan çocuk sahipleri tanıyacaktır. Ayşe Arman'ın söyleşisinden sonra tanıyanlar ve alış veriş yapanların sayısında ciddi artış olmuş. Siz tanımayanlardansanız İpek Hanım'ın Çiftliği'nin web sayfasına bakmanızı ve yazının geri kalanını sonra okumanızı öneririm.  Kaftancıoğlu, bana kalırsa ülkemiz için uygulanabilir bir kalkınma modeli oluşturmuş. Ülkemiz, her ne kadar son dönemlerde ihmal edilmiş olsa bile, bir tarım ülkesi. Tarıma elverişli topraklara ...

Durdu Usta Katmer Künefe / Ankara

fıstıkzade Seneler önce, Kumrular sokak üzerindeki küçük bir dükkânda yemiştim ilk katmerimi. Seksenli yılların ortaları olmalı. Aradan seneler geçti, katmerin ünü Gaziantep'i aşıp Ankara'ya ulaştı bir kez daha. Özellikle Emek ve Balgat'ta, bir çok mekân açıldı, katmer ve künefe üzerine.  Ülkemizin kimi yörelerinde, katmer, tava böreğine benzeyen, tuzlu bir yufka işiyken, Gaziantep'te, yağlı hamurdan açılan incecik yufkanın içine bol Antep fıstığı, şeker ve kaymaktan oluşan, tatlı bir yufka işi. Künefeyi anlatmaya gerek yok aslında, katmerden çok daha önceleri Ankara'da bir çok kebapçıda bulabildiğimiz, kadayıf ve peynirin lezzetli buluşması.  Durdu Usta , Ankara'da, eski adıyla Emek 8, yeni adıyla Bişkek caddesi üzerinde 181 numarada hizmet sunuyor. Mermer katmer tezgahı ve açık mutfağı ile lezzetleri, hazırlanırken izleyebiliyorsunuz. Geçenlerde mekânı ziyaret ettiğimizde fark ettim ki, menüyü oluşturan tatlıları ikiye ayırabilirsiniz: Kadayıf tabanlı...

Sayısal karasal radyo üzerine uçuşan fikirler

Zaman zaman umutsuzluğa kapılıyorum. Araştır, oku, yaz, konuş, anlat...  Hepsi boş geliyor.  Okuyan yok, soran yok, dinleyen yok...  Sonra en azından " üzerime düşeni yaptım " diyebilmek adına devam etmem gerek diyorum. Kısa ve muhtemelen gereksiz girişin ardından buyurun : Konuyu takip edenlerin bildiği üzere Avrupa'nın kimi ülkelerinde 20 senedir süren bir "sayısal karasal radyo" macerası var. Teknik ayrıntısı çok olsa da işin özü kısa ve net: FM bandında büyük kentlerde bir sıkışıklık olduğu iddiası var. Aslında sonsuz bir kaynak olmayan frekansın "dolması" son derece doğal bir süreç.  88 - 108 MHz aralığında, birbirini rahatsız etmeyecek şekilde dizildiğinde 50-52 adet radyo istasyonu olabiliyor. Büyük kentlerde bu sayının aşılması durumda, ki bugün için İstanbul'da 100'ün üzerinde FM radyo istasyonu yayın yapmaya çalışıyor, işler karışıyor. Sayısal karasal radyo, temelde bu sorunu çözmeyi vaadediyor. Yayıncı için daha az ele...

ACupOfCaffein.blogspot.com henüz ziyaret etmediyseniz büyük kayıp

2008 yılının başlarıydı. Prag gezisi öncesi, blog sayfalarında Prag yazıları arıyordum. ACupOfCaffein ile ilk karşılaşmama Prag vesile olmuştu. Köprüler kentinin en meşhur köprüsü hakkında, son derece etkileyici bir yazıya rastlamıştım. Hep yaptığım gibi, hemen blogun sahibine bir e-ileti gönderdim. Gelen yanıt, o günden beri süren bir tanışıklığın başlangıcıydı.  ACupOfCaffein 'in yazarı/sahibi Arzu Hanım'ı tanımam. Kendisini görmeyi bırakın sesini duymuşluğum bile yoktur. Hakkında bildiklerim, adı, İstanbul'da yaşadığı ve bir blogu olduğundan ibarettir. Zaten fazla bilgiye de ihtiyacım yok, yazdıklarından ve çektiği fotograflardan etkilenmek için. 2005 yılından bu yana var olan ACupOfCaffein , özellikle İstanbul, çiçek, makro ve doğa fotografları meraklıları için arayıp da bulunamayacak hazine niteliğinde. Zaman zaman bloguna gönderdiğim yorumlardan öğrendiğime göre fotograf eğitimi almamış. Bu durum, fotograf da bir sanattır ve eğitim sadece teknik öğretmesi bakımı...

Ulus Heykelden Kaleye yürümek

Epey zaman önce bloga bir yazı yazmıştım . Heykelden kaleye yürüyüş boyunca görülmesi gereken yerlerden bahsetmiş ve ilk fırsatta bu güzergâhı fotograflayacağıma söz vermiştim. Kısmet bu sabahaymış.  Pazar sabahı saat 7.30'da Ulus Heykelde kimsecikler olmuyor. Hele bir de bayramın son günü olunca, Ulus güvercinlere kalıyor. Heykelin olduğu meydanda ne Mişmiş kalmış ne Evrensel kitabevi. Sanırım buradaki binalar yıkılacak. Dükkanlar boşaltılmış.  Dükkanların arasından yukarı doğru çıkan merdivenlerle kaleye doğru yolculuğumuza başlıyoruz.  Bu merdivenlerle ulaşacağımız yer, Seyran dolmuşlarının ilk hareket noktasından kalktıktan sonra geçtikleri cadde. Merdivenlerin sonunda, solunuzda kapalı otopark kalıyor. O tarafa doğru dönüp baktığınızda Ankara Valiliği'nin olduğu bölgeyi göreceksiniz. O bölgeyi ve Hacı Bayram Camii'sini başka bir geziye bıraktım. Yoksa yazı çok uzayacaktı. Merak etmeyin, bu kez fotograflarını çektim bile. Aslında Çankırı c...

Uyku İstasyonu / Nazlı Eray

Gerçekle düşün birbirine karıştığı; kahramanın Bursa'dan Paris'e, Sinop'tan Alanya'ya dolaştığı; geçmiş sorgulamaları, hayal kırıklıkları, hüzünler ve mutlulukların birbiriyle yarıştığı 160 sayfalık bir roman Uyku İstasyonu. Duraklarda, silik de olsa, Nazlı Eray'ın hayatına dair izler sezdim. Hangi izin hangi gerçekliğe işaret ettiğini edebiyat eleştirmenlerine bırakayım. İşin aslı, bulduğumu sandığım izlerin doğruluğundan da emin değilim. Ayrıca böylesi bir romanı okurken neden yazarın gerçek hayatıyla bağları düşünür insan sorusunu kendime not olarak ekleyeyim. Romanı tek oturuşta bitirdim. Elimden bırakmadan okumama neden olan şey sanırım büyülü atmosferdi. Bir sonraki sayfada ne olacağını tahmin bile edememenin gizeminin yanı sıra hikayenin gelişiminin neye işaret ettiğini çözmeye çalışmak da çok keyifliydi. Keyifli okumalar diliyorum. Sizler de görüşlerinizi paylaşmak isterseniz, yorum yazabilirsiniz. 

Yeni blog: Oyku7.blogspot.com

Oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında kısa öyküler yayınlamaya başladım. Aslında öykü serisi demek daha doğru olur belki.  Her hafta pazar günü saat 10'da yayınlanan ilk öykü ile başlayan ve hafta boyu her gün saat 10'da yayınlanan bölümleri ile süren, 7 günlük seriler.  Serilerin özelliği, birbirine yakın yerlerde ya da konseptlerde çektiğim fotoğraflara eşlik etmeleri.  Şimdiye kadar iki seri öykü yayınladım. Toplamda 14 öykü ediyor. Yarından itibaren yeni seri başlıyor, siz kıymetli okuyucularım için bir ön bilgi olsun, bu serinin adı Kadıköy. Bugün Kadıköy'ün çeşitli yerlerinde çektiğim 7 fotoğraf eşliğinde yedi kısa öykü yer alacak, yarından itibaren 7 gün boyunca, saat 10'da oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında. Öykülerdeki karakterler, anlattıkları, olay örgüsü vb. tamamen kurgu. Gerçek hayattaki kişi ve olaylarla bağlantısı tesadüften ibaret.  İlginizi çekerse aynı öyküler ve fotoğraflar oyku7.blogspot adresli Instagram hesabında da yayınlanıyor...