Ana içeriğe atla

Kayıtlar

netflix aramasıyla eşleşen yayınlar gösteriliyor

Connected TV World Summit 2013'ün ardından

Hep derler ya, acısıyla tatlısıyla bir seneyi daha geride bıraktık diye. Bu yazı da o türden yazılardan birisi. Etkinliğin teknik olarak değerlendirmesi için sunumların ve sunum videolarının paylaşılmasını bekleyeceğim. Bu yazıda işin ayrıntısına girmeden genel değerlendirmelerle yetineceğim. Etkinliğin düzenleyicisi Hubble Media adlı şirket, televizyon teknolojileri alanında yazılar, yorumlar, durum raporları üreten bir web sayfasına sahip.  Justin Lebbon, ki kendisiyle yüzyüze tanışma şansı buldum, tarafından 2009 yılında kurulmuş. Buradaki bilgilere göre yayıncılık dünyasının Avrupa'daki en önemli fuar / konferansı olan IBC'nin 2009, 2010 ve 2011'de IBC blogunu yayınlamış. Connected TV Summit dışında bir de Future TV Advertising Forum adlı bir etkinlik daha düzenliyorlar.  Yayıncılık dünyasının, Netflix dışında neredeyse bütün büyük oyuncuları, iki gün boyunca Connected TV Summit etkinliğindeydi.  Şimdi gelelim bize, benzer bir blog girişimi yaklaşık

Koku / Patrick Süskind

Uzun yıllardır kütüphanede bana bakan, hep okumak istediğim ancak bir nedenle sıra gelmeyen kitaplardan birisiydi Koku. Patrick Süskind adlı Alman yazarın dünyaca ünlü romanını Tevfik Turan'ın çevirisinden okudum. Eserin, Can Yayınları'nın 1993 yılında çıkan 6. baskısıydı.  Yazar Alman, ancak roman Fransa'da geçiyor.  Jean-Baptiste Grenouille adlı kahramanın  1700'lerin ortalarında Paris'te başlayıp Fransa'nın güneyinde süren ve sonu gene Paris'te biten sıradışı hayatını anlatıyor. Romanı okuma keyfinizi yok etmemek adına ipuçları vermemeye çalışarak hazırladım bu yazıyı. Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz. 1700'lerin ortaları Avrupa ve dünyanın tarihine damga vuracak bir takım gelişmelerin yaşandığı seneler. Fransa'da yaşanacak devrime yol açtığı da düşünülen savaşlar, açlık, sefalet romanın arka planını oluşturuyor. Son derece ayrıntılı betimlemeler var romanda. Sanki Süskind 1985 yılında yazmamış romanı, 1800'lerde Paris'te yaşayan biri k

IBC 2015'in ardından genel değerlendirme

IBC 2015'e "basın" olarak akredite edilince, bir sonraki sene de kabul edilmek adına biraz muhabirlik yapmam gerektiğini düşündüm. Standları dolaşırken, ilgimi çekenlerin basına özel etkinliklerine katıldım. Press release'lerini topladım ve koca bir çanta dolusu doküman ve 15 civarında USB ile döndüm.  Bunları derleyip toparlayıp, firmaların internet sitelerinde doğrulatıp, yazdıklarımı fotograflarla eşleştirmek haliyle epey vakit alacak. Hem emek, hem zaman gerektirecek bu işi hemen yapmam zor görünüyor. Hayat beklemiyor. Ertelense bile açılacak okullar, sağlık kontrolleri, önümüzdeki ay İstanbul'da yapacağım sunum, EMO'da düzenlenmesini istediğim panel ve forumlar yani anlayacağınız işim başımdan aşkın gerçekten. Bu arada, şimdilik çalışmakta olduğum iş yerinde kalan projelerimi toparlamak istiyorum bir an önce.  Bu yüzden böyle ayrıntılara girmeden bir değerlendirme yazısı yayınlamak istedim. Bir kıymetli meslektaş facebook'taki paylaşımlarıma

IBC 2015'in ardından OTT ve S&R Engine

IBC 2015'in öne çıkan konularının birisi de Over The Top Television, OTT'ydi. OTT üzerine Türkçe ilk yazılardan birisini Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şube Bülteni için kaleme almıştım. OTT kısaltmasını ilk duyduğum zamanı da unutmam. Bu uluslararası etkinliklere ilk katıldığım günlerde, o zaman İstanbul'da düzenlenen IPTV World Forum'un Doğu Avrupa ve Avrasya ayağına katılmak için uçakla, elbette parasını cebimden ödeyerek, İstanbul'a giderken yan koltuğumda, yapacağı sunuma hazırlanan bir BTK uzmanından duymuştum OTT'yi.  Bu yazıda OTT nedir diye anlatmayacağım. Merak edenlere Uygar Boynudelik'in blogunda bir dizi halinde yayınladığı yazıları öneririm. Çok bilgilendirici olmuştu. IBC 2015'te irili ufaklı bir çok IT şirketi OTT çözümleri sunuyordu. Öne çıkan çözümlerin büyük çoğunluğu, TV işini hiç bilmeyenlere paket öneriler sunanlardı. TV işi, telekom operatörlerinin anladığı bir iş değil. Ülkemizde telekom operatörlerinin TV önerilerinin bö