Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Müşteri Odaklı Hizmet Anlayışının Örneği : CHIP Dergisi

Chip , yıllardır bayiden alarak takip ettiğim, sektörümüzün önemli dergilerinden birisidir. Geçen ay, İstanbul'daki COMPEX fuarında standlarını görünce hep düşündüğüm ancak üşendiğim "abonelik" işlemini yaptırmaya karar verdim. Aboneliğimi yaptırıp dergimin ilk sayısını (aboneliğimin ilk sayısı elbette) aldım. İkinci sayı ise haziran ayında ulaşacaktı. Geçtiğimiz hafta sağlık izninde olduğum ve derginin teslim adresi olarak işyerimi bildirdiğim için dergime ulaşamadım. Dün derginin gelmemiş olduğunu gördüm. Oysa teslim adresini ve teslim edilmesini istediğim kişilerin bilgisini doğru bildirdiğime emindim. Bu sabah ilk iş olarak Chip dergisinin internet adresinden abone işlerine bakan iki görevlinin adresine aşağıdaki iletiyi gönderdim: Subject: Chip Dergisi Aboneliğim Importance: High Merhaba, Geçtiğimiz ay İstanbul'da düzenlenen Compex fuarı sırasında Chip dergisine 1 yıllığına abone oldum. Abonelik ücretini kredi kartı ile ödedim. İlk sayıyı da orada aldım. Haziran

İmkansızlıklar Detektifi

Martin Mystere'i hiç okumuşluğum yok ama İmkansızlıklar Detektifi'ni tanıyorum. Blog macerasına başlamama neden olun kişidir kendisi. Yani "bu adam deli midir neden böyle aklına geleni yazıp duruyor" diye kızıyorsanız bana, benden önce kızmanız gereken kişi Martin'dir. Kendisi ile ilk sohbet şansımız İngiltere'de bir eğitime beraber katılacak olmamız nedeniyle eğitim öncesi verilen yemekte olmuştu. Ne günlerdi ama. Soğuk bir Şubat ayı, tarihi iyi hatırlıyorum. İngiltere'de deli dana hastalığı olduğundan bir hafta boyunca aynı Azeri pizzacıdan "no meat" peynirli pizzalarını, İbrahim Tatlıses ve Ferdi Tayfur müzikleri eşliğinde yedikten sonra "yahşi yahşi" diyerek teşekkür ettiğimizi nasıl unutur insan. Sonrasında Martin İstanbul'dayken bir süre görüşemedik. Neyseki kesin dönüş yaptı tekrar. İyi ki varsın sevgili Martin. Hayata farklı pencereden bakan insan sayısı fazla değil günümüzde. Sen bir detektif olarak elbette farklı bakacaks

Bininci tekil ziyaretçiye doğru

Değerli okuyucularım, İstatistik tutmaya başlayalı 1 ay bile olmadan 1000 tekil ziyaretçi sayısına ulaşmış olmaktan ötürü tarifi olanaksız mutluluklar içindeyim. Daha önce de belirttiğim gibi, okuduklarımın birilerince kullanıldığını, dikkate alındığını görmek, yazma sıklığımı ve yazıların teknik düzeyini arttırıyor. Bu bağlamda teknik konulara devam edeceğim. Sayısal karasal yayıncılık, DVB-T, konusunu bir miktar ihmal ettim belki ancak, merak etmeyin. Çok yakında konu ile ilgili son gelişmeleri özetleyen ve Avrupa'daki gidişi anlatan bir yazı göreceksiniz. Eski bohçadan yeni sayfalara taşımayı haftanın belirli bir günü yapmaya çalışacağım. Sayfamın ziyaretçileri bilecekler ki haftanın X günü sayfada gezi ile ilgili bir yazı konulmuş olacak. Şimdilik yenilikler bu kadar.

Şoray Uzun hayal kırıklığı

Geçtiğimiz cumartesi, uzun yıllardır görmek istediğim Ağın'ı görebileceğimi düşünerek heyecanlanmıştım. Kanal 7 televizyonunda Anadolu'nun çeşitli köylerini ve yörelerini dolaşarak magazin-kültür ve sair program yapan Uzun, tiyatro sanatçısı olmasını çok yerinde kullanarak sıkmadan izletiyor kendisini. Ancak, eğer benim gibi, programda tanıtılacak yöreye ilişkin görüntüleri görebileceğinizi düşünüyorsanız biyik hayal kırıklığına uğrarsınız. Bir saati geçkin program boyunca Ağın'a ilişkin tek kare görüntü Ağın giriş tabelasıydı. Ne diyelim, kısmet değilmiş. Belki başka programlarda...

Şoray Uzun Yolda Ağın'da

Kanal 7 'nin, rastladıkça izlediğim gezi programı bu kez Elazığ'ın güzel ilçesi Ağın'da. Gakkoşlar diyarı Elazığ'ın önemli ilçelerinden Ağın'ın hayatımdaki yeri başka. Sevgili eşimin memleketi Ağın. Ben de yarı Ağın'lı sayılırım bu durumda değil mi? :) Neyse, bu akşam (10 Haziran 2006) Türkiye saati ile 19.30'da Kanal 7'nin başında olun. Program 19.45'te başlayacak ama olsun erkenden ekran karşısında olmakta yarar var.

Mühendislik ve yaz stajları

Genellikle hiç üzerinde durulmayan zorunlu yaz stajları, mühendislik eğitiminin önemli bölümlerinden birisidir. Birisi ikinci sınıftan üçüncü sınıfa geçerken, diğeri de üçüncü sınıftan dördüncü sınıfa geçerken olmak üzere iki yaz yapılır. Yazın yapılmayanları şubat arasına sıkıştıranlar da olsa bile adı üstünde "yaz stajı". Yaz aylarında yapılacağı varsayılmıştır. Eğer iyi bir üniversitenin iyi bölümlerinden birinde okuyorsanız, stajınızı yapacak yer bulma konusunda fazla sorun yaşamazsınız. Bölümünüze, staj yapabileceğiniz yerler başvuruda bulunmuştur. Özel bir yer aramıyorsanız onlardan birini tercih edersiniz. Olabilse bir çoğunun "naylon" olarak yapmayı tercih edeceği staj, dediğim gibi mühendislik eğitiminin önemli halkalarındandır. Stajlarımdan birincisini Tübitak'ta diğerini Hacettepe Hastanesi Elektrik Atölyesi'nde yaptım. İkinci sınıftan üçüncü sınıfa geçerken, yani ilk yaz stajında öğrencinin hedefi sektörü tanımak olmalıdır. Çalıştığı (staj yaptığ

Bilgisayar alırken

Biliyorum yaz tatili gelince okula gidenlerin ilk istekleri bilgisayar olacaktır. Gerçi son günlerde döviz yükselmiş olsa bile halen bilgisayar fiyatları geçtiğimiz yıllarla kıyaslandığında ucuz gibi görünüyor. Çevremden gördüğüm bir iki yanlış uygulama ile ilgili dikkatinizi çekmek istedim. Bunların birincisi bu aygıtın (bilgisayar) ne için alındığına ilişkin herhangi bir fikrin olmaması. Şöyleki, "çocuğa bilgisayar" almaya karar vermiş amcaya soruyorum. Amca, bu çocuk (ki genelde orta öğretime gidiyor oluyor) ne yapacak bu bilgisayar ile. Amca, derslerinde kullanacak. Ödevlerini internette arayacak. Çağın yeniliklerini ve gelişmelerini takip edecek, arada az da olsa oyun oynayacak gibi yanıtlar veriyor. Yani çocuğumuz mimari çizim, gerçek zamanlı görüntü işleme ve sair yüksek işlemci ve bellek gücü gerektiren hiç bir uygulama kullanmayacak. Herhangi bir bilgisayar firmasının kapısını çaldığında sevgili amcamıza çıkartılacak donanım listesinde DualCore olarak adlandırılan ç