Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Pardus

Bir süredir sayfamın başlığının hemen altında bir kutucuk görüyorsunuz. Tübitak Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü'nün (UEKAE) hazırladığı Pardus adlı işletim sisteminin tanıtım kutucuğu. Tamamen ücretsiz olarak dağıtılan bu işletim sistemi ile alışık olduğunuz (sıkça kullandığınız) işletim sisteminde yapabildiğiniz şeylerin büyük çoğunluğunu yapabilirsiniz. Üstelik işletim sistemini kurduğunuzda metin yazmak, tablo yapmak, sunum hazırlamak gibi işlerinizde kullanabileceğiniz Open Office adlı Türkçe yazılımın son sürümünü de ücretsiz olarak yüklemiş oluyorsunuz. Elbette bu da ücretsiz. Özellikle kaynak sıkıntısı çeken ülkemizde yüksek lisans bedelleri ödemek ile kopya yazılımlar kullanmak arasında sıkışanlar için oldukça ideal bir çözüm. Hem lisans ücreti yok hem de yasal.

Veda Vakti, filmYorum

François Ozon, Fransız sinemasının son dönemlerdeki önemli yönetmenleri arasında. Daha önceki filmlerinden 5x2 , Havuz ve Kumun Altında'yı izlemiş ve Havuz dışındakileri sevmiştim. Veda Vakti ise ölümle genç yaşta yüzleşmek zorunda kalan eşcinsel fotografçının bu yüzleşme sonrası yaşadıklarına odaklanıyor. Melvil Poupaud'ın başarılı oyunculuğu, ölüm, yaşam, aşk, cinsellik ve kısaca yaşama dair her konu ile ilgili göndermelerle dolu usta işi bir film çıkartıyor karşımıza Ozon. Kumun Altında'da ölüm temasını işliyordu. Ölümün, özellikle ansızın gelen ölümün kabullenilmesinin zorluğu üzerineydi Kumun Altında. Ancak o filmde geride kalan açısından anlatılıyordu hikaye ve geride kalan ömrünü birlikte geçirdiği kocasını yitiriyordu. Veda Vaktinde ise ölen (daha doğrusu ölecek olan) kahramanın kendisi. 31 yaşında başarılı moda fotografçısı savruk yaşamının son 3 ayına girdiğini öğreniyor birden bire. Nefes aldığımız her anın ne kadar değerli olduğunu fark ettirecek sarıcı bir fil

Büyük Çekişmeler, Hal Hellman

Büyük Çekişmeler / Bilim Tarihinden Seçilmiş On Tartışma Hal Hellman Çeviri:Füsun Baytok Bilim tarihi ilginç tartışmalarla geçmiş. Bu tartışmaların bir bölümü bilim adamları arasında, bir bölümü ise bilim adamları ile din adamları arasında yaşanmış. Kitap, Papa VIII. Urban ile Galileo arasındaki tartışma ile başlıyor. Yazar, kronolojik sıra izleyerek oluşturulduğu on bölümde, bilim tarihi açısından önem taşıyan on tartışmaya yer vermiş. Bölümler birbirinden kopuk değil. Aslında böyle bir şey beklemek de pek doğru değil. Çünkü bilim çevresi aynı ve bir tartışmada taraf olan bilim adamları (özellikle eski dönemlerde bilim adamlarının bir çok farklı alanda çalışma yaptığı düşünüldüğünde) başka tartışmalarda da taraf olmuşlar. Bu tartışmaları yapan kişilerin kısa özgeçmişlerine de yer verilmiş kitapta. Bu sayede onları tartışmaya iten sebepler de görülebiliyor. Kişilerin yalnızlıkları, hırsları, dönemin koşulları, tartışmalardaki destekçiler sonuçlar üzerinde etkili olmuş. Bilim adaml

Eski bohçadan Kestaneli Lezzet Topları

Eski bohçadan (yani eski web sayfamdan) zaman zaman aktarımlarda bulunacağımı yazmıştım. Hazır mevsim kestane mevsimiyken, aşağıdaki güzel tarifi paylaşayım istedim. Tarifin sayfaya yazıldığı dönemde sayısal fotograf makinemiz yoktu. Bu nedenle, sonucun fotografları yok. Bir daha yapınca söz :) Malzemeler 1 kg Kestane, 2 Adet Çikolata, 10 Kaşık Şeker, Hindistan Cevizi, Yarım Çay Bardağı Süt Yapılışı Öncelikle bu lezzetli tatlıyı bulduğu ve yaptığı için sevgili eşim Evren'e teşekkürler. Kestaneleri çizip kaynatıyoruz. Düdüklü tencere kullanırsak daha kısa sürede kaynıyor. Kestaneleri soyduktan sonra karıştırıcıya koyup üzerine şeker ekliyoruz. Şeker ve kestaneler karışınca hamur kıvamına geliyor. Kestane hamurundan küçük toplar yapıyoruz. Toplarımızı bulayacağımız sos için çikolataları su dolu kap içerisine koyduğumuz ikinci bir kabın içerisinde eritiyoruz. Az miktardaki sütü bu karışıma katıyoruz. Lezzet toplarını çikolata sosuna batırıp biraz soğumaya bırakıyoruz. Son olara

Tele Metin (Teletext)

Tele Metin (Teletext) TARİHÇE 1970?li yıllarda İngiltere?de başlatılan araştırma çalışmaları sonucunda 23 Ekim 1972 tarihinde BBC, CEEFAX isimli bir sistemin duyurusunu yaptı. Aynı yıl ITV, ORACLE isimli sistemini duyurdu. 1973 yılı Mart ayında ilk deneme yayınları yapılmaya başlandı. Aynı yıl BBC ile ITV teleteks sisteminin özellikleri üzerinde anlaşma yaptılar. 1974 yılında CEEFAX, 30 adet sayfa ile kamusal Teleteks Servisi vermeye başladı. ORACLE da aynı yıl yayına başladı. 1975 yılında BBC, BBC Engineering Information Sheet 4008(5) isimli yayını ile CEEFAX iletim formatının detayları hakkında bilgi verdi. 1976 yılında yayımlanan CEEFAX index ile daha dikkat çeken sayfalar yapmak olanaklı hale geldi. 1977 yılı sonlarında teleteks yayını halkın ilgisini çekmeye başladı. İlk harici adaptörlerin satılması da bu döneme rastlar. 1979 yılında İngiltere?de teleteks adaptörlü televizyonların satışının artması ile birlikte Düzey 2 teleteks hizmeti çıktı. 1980 yılında ORACLE teleteks sistemin

e-imza

Elektronik imza sempozyumu vardı geçtiğimiz hafta Ankara'da. Gazi Üniversitesi ile Telekomünikasyon Kurumu (TK) ortaklaşa düzenlemişler sempozyumu. Birbirinden ilginç deneyimler paylaşıldı iki gün boyunca. Görünen o ki e-imza ile ilgili temel sorun ne teknik, ne yasal. Sorun biraz yumurta tavuk sarmalı gibi. Yani uygulama olmadığı için e-imza almıyor kimse, e-imza yaygın olmadığı için uygulamalar yaygınlaşmıyor (özellikle bankacılık ve finans sektöründe). Bu sarmal nasıl kırılır? Bir başlangıç uygulaması bulmak gerekiyor. Sempozyumda dile getirilmeyen bir ilginç fırsat DVB-T ile birlikte satın alınması gerekecek Set Üstü Kutularla akıllı kartların okunabilecek olduğu gerçeği. Eğer doğru kutular ve konfigürasyon seçimi yapılırsa ve e-devlet uygulamalarının bir kısmı DVB-T platformuna taşınırsa beklenmedik bir hızla e-imzanın yaygınlaşması sağlanabilir. Bu konuda İtalya örneğinin iyi incelenmesi gerekiyor.

IPTV, BT Vision

Internet Protocol Television (IPTV) hizmetleri Avrupa'da yaygınlaşmaya devam ediyor. Son örnek İngiltere'den. Diğer örneklerde olduğu gibi bu sefer de telekom operatörünün sunduğu bir hizmet ile karşı karşıyayız. IPTV'de geniş bant ağ altyapısı kullanılarak izleyiciye verilen özel bir kutu aracılığıyla çeşitli şifresiz kanallar izletiliyor. Aynı zamanda isteğe bağlı video (Video On Demand), izle öde (pay per view) ve kutunun üzerindeki diske kayıt olanakları da sunuluyor. BT Vision adlı serviste Microsoft TV ara yazılımı kullanılmış. Konu ile ilgili ayrıntılar için aşağıdaki bağlantılardan yararlanabilirsiniz. http://www.btvision.bt.com/index.html http://www.streamingmedia.com/press/view.asp?id=5846 Ne diyelim darısı ülkemizin başına :)

Sabah gazetesi, tıkla dinle

Teknolojik gelişmeler insanların yararına kullanıldığında işe yarıyor. Bunun en güzel örneklerinden birisini Sabah gazetesinin internet sayfalarında görebilirsiniz. Aslında duyabilirsiniz demek daha doğru. İstediğiniz yazı ya da haberi dinleyebiliyorsunuz Sabah'ın sayfalarında. Bu servise sesli haber sistemi adını koymuşlar. Ne gerek var demeyin. Benim de sıklıkla kullandığım bir hizmet. Bir şeylerle uğraşırken alttan gelen haber okumaları işimi kolaylaştırıyor. Engelliler ve okur yazar olmayanların da kullanabileceği bir hizmet.

Nazım Kültür Ajandası

İlkini bu yıl kullandığım ve büyük keyif aldığım Nazım Ajandası'nın 2007 yılı için hazırlananını bu gün aldım. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı tarafından hazırlanan Nazım Kültür Ajandası, aylar içersine serpiştirilmiş şiirlerle, takvime işaretlenen özel günlerle yılı daha keyifli geçirteceğe benzer. Spiral ciltli ve taşınabilir boyutlarda (A5 galiba) tasarlandığı için kullanımı kolay. Ajanda kullanma alışkanlığınız varsa kesinlikle tavsiye ederim. Ankara'da İmge Kitabevi'nden alabilirsiniz (Bedeli 10 YTL). Vakfın internet sayfası henüz yapım aşamasında. Ancak iletişim bilgilerinin yer aldığı bir resim var sayfada. Ayrıca, e-posta gönderilerinize çok hızlı yanıt alabiliyorsunuz... Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Sıraselviler Cad. No:48 Hrisovergi Apt. Kat:1 Taksim İstanbul tel (212) 252 63 14 - 15 nazimhikmetvakfi@turk.net

Puslu Camın Arkasından, Sadun AREN

Anı kitapları okumayı seviyorum. Özellikle Türk siyasi  tarihinde rolü bulunan kişilerin yazdığı anı kitapları, günümüz Türkiye'sini anlamak için iyi olanaklar sunuyor. 84 yıllık yaşamının önemli bir bölümünü sosyalizm mücadelesi içerisinde geçirmiş Sadun AREN'in anıları, sol tarihe ışık tutuyor. Türkiye İşçi Partisi yıllarını, Mehmet Ali Aybar'la olan mücadelelerini içtenlikle anlatmış Aren. Anlatmış derken, kelimenin tam anlamıyla anlatmış. Kitap, Aren'in anlatımlarının ses kayıtlarından yapılan düzeltmelerle oluşturulmuş. Böyle olunca oldukça hızlı okunabilen sohbet tadında bir eser meydana gelmiş. Kitabın son bölümleri, Aren'in günümüzde sosyalizm yolunda verilecek mücadelelerle ilgili görüşlerini içeriyor. Bu bölümleri tek başına okuduğunuzda sosyalizmden vazgeçmiş, özelleştirme yanlısı (kitapta bu yöndeki fikirlerin iktisadi nedenlerini iyi incelemek lazım) deyim yerindeyse geçmişte yaptığı hataların farkına varmış bir eski tüfeğin anıları sanabilirsiniz. As

Takva, filmYorum

Erkan Can, Gemide filminden bu yana takip ettiğim ve çok başarılı bulduğum oyunculardan. Mahallenin Muhtarları dizisindeki Temel karakterindeki rolünün sahip olduğu olanakları sergilemeye uygun olmadığını düşündüm Gemide'deki rolünü izleyince. Televizyon dizileri ile filmler farklı oluyor elbette. Zor bir konuyu, oldukça başarılı bir şekilde yansıtmış yapımcılar. Dünyanın her yerinde din ile ilgili filmler yapmak zor iştir. Hele ülkemizde, bu günlerde, böyle bir konuyu ele almak başlı başına bir cesaret. Filmi izleyince bu zor işin altından kalmak için çok akıllıca bir yol izledikleri görülüyor. Olayları Muharrem Efendi (Erkan Can) gözünden izleyince tarikatın dünyevi işlere ne derece bulaştığını bilemiyoruz. Tarikatların Ankara ile ilişkileri ve büyük mal varlıkları dışında olumsuz olarak değerlendirilebilecek bir gönderme yapılmamış. Muharrem Efendi'nin bu tür durumları farketmesi olanaklı olmadığı için filmde böyle bir şey görmüyoruz. Tek amacı iyi insan olmak olan Muharre

Dondurmam Gaymak, filmYorum

Muğla halkının amatör oyunculuğu, Yüksel Aksu'nun azmi ile birleşince seyrine doyulmayan bir film çıkmış ortaya. Dağ köylerinde kendi yaptığı dondurmayı satarak geçinmeye çalışan Ali, bir yandan ev halkının inançsızlığı ile bir yandan geçim sıkıntısı ile uğraşmaktadır. Ancak, asıl derdi fabrikasyon dondurmaların sektörü kaplaması ve satışlarının gün geçtikçe düşmesidir. Film, iki gün içerisinde geçiyor. Ali'nin motorunu kaybetmesi ve bulması hikayesi anlatılan. Yer yer anlaşılması güçleşen yöresel şive, kimi yerde göze batan kameraya bakmalar ama film boyunca hiç yitmeyen sıcaklık ve samimiyet. Dondurmam Gaymak 'ın kısa özeti budur bence. Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin köydeki temsilcisinin gomünistçe uyarılarına aklı yatan ancak son tahlilde aileden Demirelci olduğunu söyleyen Ali'nin traji komik hikayesi görmek, amatör ruhla çekilmiş başarılı bir film izlemek için acele edin.

Alo Naci Neredesin?

Yanlış hatırlamıyorsam Hürriyet gazetesinin Ankara ekinde okumuştum Ciğerci Naci'nin haberini. Geçenlerde Tunalı Hilmi caddesinde yürürken görünce tatmanın zamanıdır dedim. Ciğer, kokoreç gibi yiyecekleri herkes her yerde yemez. Ancak, okuduğum yazının etkisiyle bu yönde hiç bir çekincem olmadı. İyi ki de olmamış. Gerçekten oldukça lezzetli Arnavut ciğeri yapıyor Naci Usta. Anlattığına göre Almanya'dan arayan müşterileri oluyormuş. Sipariş için değil elbette. Hal hatır sormak için. Yeri belli ne de olsa :) Alo Naci Neredesin? Cep: (0532) 367 38 77 http://www.cigercinaci.20m.com eposta: cigercinaci@netscape.net