Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ruhumu Öpmeyi Unuttun / İnci Aral

İnci Aral'ın öykülerini okumaya devam. 2006 yılında yayınlanan Ruhumu Öpmeyi Unuttun adlı kitapta 10 öykü yer alıyor. Kitabın başındaki sunuş yazısında Aral, "bu kitaptaki öykü kişilerinin ortak noktaları, hayatlarının bir döneminde ölümle ilgili olağandışı bir deneyim yaşamış olduklarına inanmalarıdır" demiş. Bu sunuş yazısını okuduktan sonra heyecanlandım. Aral'ın diğer öykü kitaplarından farklı bir kitap ile karşı karşıya olduğumu anladım. Kitabı okudukça, bu tespitim doğruluğunu gördüm. Alaca karanlık kuşağı öyküleri tadında öyküleri okuyarak, hayal mi gerçek mi bilemeden sayfaları çevirdim. Kitap, 10 öyküden oluşuyor. Her öyküde yeni bir olay ile karşılaşmıyoruz. Kimi öyküler birbirinin devamı niteliğinde. Pembe kayışlı saat başlıklı öykü, Aral'ın başından geçen bir olaya ilişkin. Bu olay gerçekten yaşandı mı merak ettim okurken. Önemi var mı gerçekliğinin o da ayrı bir soru tabii. Alın Yazısı, trajikomik bir öykü. Heyecanla sonuna kadar okutup, aslında al

"Filiz Hiç Üzülmesin" / Filiz Ali

"Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer. Bir gün Almanların pabucunu yalayan ertesi gün İngilizlere takla atan, daha ertesi gün de Amerika'ya kavuk sallayan soysuzlar gibi olmak istemedik. Yalnız ve yalnız bir tek milletin önünde secdeye vardık. O da cefakeş milletimizdir. Meğer ne büyük günah işlemişiz! Kanunlu, kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük. Bugünün itibarlı kişileri gibi, kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık. İç ve dış bankalara yatırmadık, han, apartman sahibi olmak, sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık. Bütün kavgamızda kendimiz için hiçbir şey istemedik. Yalnız ve yalnız bu yurdun bütün yükünü omuzlarında taşıyan milyonlarca insanın derdine derman olacak yolları araştırmak istedik. Bu ne affedilmez suçmuş meğer! Neredeyse, yoldan geçerken mide uşakları arkamızdan bağıracak: 'Görüyor musun şu haini! İlle de namuslu kalmak istiyor ve ahengimizi bozuyor...' Çalmadan, çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi

Medya Denetimi / Noam Chomsky

Everest yayınlarının siyaset serisinden çıkmış, 62 sayfalık bir kitapçık Medya Denetimi . Benim okuduğum Şubat 2008'de yapılmış ikinci baskısıydı. İlk baskısı Haziran 2005 tarihli. Kitapta Chomsky'nin toplumu etkileme, yönlendirme, şekillendirme yöntemleri üzerine yazdığı 10 makale var. Makalelerde dünyanın süper gücü olarak nitelendirilen ülkede halkın nasıl yönlendirildiği örnekleriyle anlatılıyor. Bu bağlamda körfez savaşı sürecine değiniliyor. Halka ilişkiler biliminin ortaya çıkışı, televizyon ve futbol gibi geniş kitleleri oyalayabilecek araçların nasıl kullanıldığı, halkın sadece seçim dönemlerinde hatırlandığı bir sürecin demokrasi olarak adlandırılması makalelerde sorgulanıyor. Medyanın ne kadar önemli bir güç olduğunu somut örneklerle gösteren kısa ama etkili bir eser.

Sevginin Eşsiz Kışı / İnci Aral

"Akşam yemeğini ocağa koyduğunda her şey toplanmış, temizlenmiş, yerini bulmuş olurdu. Öğle sonundan akşamüzerine kadar sürecek ve çocuklar okuladan geldiğinde yeniden bozulmaya başlayacak olan o kısa süreli düzeni sağlamak için yaşadığını düşünürdü çoğu zaman Solmaz. Ama bu süre kendisi için vazgeçilemeyecek bir önem taşıyordu. Yalnızca kendisi için yaşayabileceği birkaç saat vardı önünde şimdi." (Sevginin Eşsiz Kışı, s.111)  Yukarıda alıntıladığım paragraf Sevginin Eşsiz Kışı adlı öykü kitabının Kutu isimli öyküsünden. Hangimiz hayatımızın farklı olduğunu ileri sürebilir ki? Evde oturup çocuk bakmıyorum diyenler, çocuğun yerini iş ile değiştirip yeniden okuyabilir paragrafı. Ya da işe gitmiyorum öğrenciyim diyenler dersleri koyabilir mesela. Demem o ki hepimiz hayatımızın büyük bölümünü zorunlu olmadıkça yapmayacağımız şeyleri yaparak, kendimize, ama sadece kendimize, ait kısacık zaman dilimlerine kavuşmak için yaşıyoruz. Peki buna birisi mi zorladı bizleri? İşe, okula, ili

Uykusuzlar, İnci Aral

İnci Aral'ın yazdıklarını okumaya devam ediyorum. Aral'ın yayınlanmış tüm eserlerini okumak gibi bir hedefim var. Bu bağlamda sahaf ziyaretlerimde, Ankara'da halen "sahaf"lar var, İnci Aral'ın eserlerinin ilk baskılarını arıyorum. Nedense sahaftan edindiğim kitapları okumak daha fazla keyif veriyor. Okuduğum kitaba not düşülmüşse hele. Neyse, Uykusuzlar'a dönersem, Aral'ın kaleminin gücünü ve hayattaki duruşunu en somut şekilde ortaya koyduğu bir öykü kitabı bence. Uykusuzlar'ın ilk baskısı 1984 yılında yapılmış. Yani darbeden 4 yıl sonra, 1983 seçimlerinden ise sadece 1 yıl sonra. 7 öykü var kitapta. Mehmet Kaptan, Karanlığa Kumru Nakışıdır, Ağrılı Kapısında Gecenin başlıklı öykülerin konusu doğrudan işkence, kayıplar, baskılar, hapislik, acılar. Kitabın yayınlandığı tarihi göz önüne alınca fazla söze gerek kalmıyor. Mehmet Kaptan'da dört yaşındaki bir çocuğun babasının hapisliğini algılayışı öykülenmiş. Seçilen imgeler çok etkileyici. Karanlı

Radyo Veri Sistemi - Radio Data System (RDS)

Temmuz ayı yazılarında söz verdiğim radyo veri sistemine (RDS) ilişkin yazı, sonunda karşınızda. Aslında bu yazıyı yazıp yazmamak konusunda kararsız kaldım uzun süre. Sebebi bu kez tembellik değil. Ülkemizde RDS'in hemen hemen hiç bir özelliği kullanılmıyor. Böylesi bir durumda yazıda bahsedeceğim bir çok konu havada kalacak.  Gene de, arabaların radyolarında işlevsiz olarak görülen PTY/AF/TA gibi tuşların ne işe yaradığını anlamaya yardımcı olması umuduyla yazdım. Program Service (PS) Name = Program Hizmet Adı: Sekiz karakterlik bu alanda ya istasyonun adı ya da sloganı yer alıyor. RDS hizmeti vermeyen bir istasyona gelindiğinde ekranda istasyonun frekansı yer alıyor. Alternate Frequency (AF) Switching = Alternatif Frekansa Anahtarlama: Bu özelliğin kullanımı için aynı yayını farklı frekanslardan yapan vericilerin bulunması gerekiyor. Radyo, en güçlü sinyalin geldiği verici otomatik olarak seçer. Özellikle yol güzergahı boyunca farklı frekanslardan yayın yapan vericilerin olduğu

Çocukluğun Soğuk Geceleri / Tezer Özlü

Geçen aylarda Yapı Kredi Yayınları'nda (YKY) ayın yazarı olarak Tezer Özlü seçilmişti. Ayın yazarının kitaplarının indirimli olarak satıldığı YKY, daha önce okumadığım yazarlarla tanışma olanağı sunuyor. Özlü ile tanışıklığıma böyle bir kampanyanın vesile olması üzücü. Bu kadar geç kalmamalıymışım. Çocukluğun Soğuk Geceleri, 1980 yılında yayınlanmış ilk olarak. Benim aldığım Ocak 2011 tarihli, YKY'dan 16. baskısı.  1943 doğumlu Özlü, 43 yaşındayken yakalandığı kanser nedeniyle vefat etmiş. Yaşarken yayınladığı üç eserinin yanı sıra vefatının ardından mektupları, yayınlanmamış öyküleriyle birlikte YKY'da7 eseri bulunuyor. Roman olarak tasniflenmiş Çocukluğun Soğuk Geceleri, 65 sayfa. Dört bölümden oluşuyor. Öz yaşamına dair anlatılarla ilerleyen kitapta aynı paragraf içerisinde bile farklı zaman dilimlerinden bahsediliyor. Bu anlamda kısa bir kitap olmasına karşın okuması zaman alıyor. Bu zaman-mekan farklılıklarını takip dikkat istiyor. Özlü'nün kitap boyu anlattıkları