40 senedir Ankara'da yaşıyorum. Bu yaz başına kadar hep özendiğim bir şeydi doğa yürüyüşlerine katılmak. Hep özendiğim ve aslında yapmamın önünde , gerçekte herhangi bir engel olmayan "şey"lerden birisiydi. Aklımdaki "engeller" ise şunlardı: Tanıdığım yok, herkes birbirini tanıyordur, çok sıkılırım. Çok uzun yürürler, onların hızına yetişemem, geride kalırsam ayıp olur. Pahalı bir etkinliktir. Özel ekipman gerektirir. Yazın sıcak, bahar ayında yağmurlu, kışın ise soğuk olur. Sabahın kör karanlığında uyanamam. Karnım acıkır, tuvalete gitmem gerekir. .... Yukarıdaki gerekçelerin hiçbirisi geçerli ve gerçekçi değil miş . Yaşayarak gördüm. Bugüne kadar iki kez doğa yürüyüşü yaptım. Her ikisinde de Ata Kafka Tur / Alternatif Trekking şirketinin organizasyonuna katıldım. İki farklı rehberin öncülüğünde yürüdüm. İlk yürüyüşte Beypazarı Eğriova, ikinci yürüyüşte Bolu Mengen'deydi. Beypazarı'ndaki rota dik çıkışlar ve sert inişlerle, çoğu o
🧿 19 yıldır yayında.... 🧿 teknik yazılar, kitap/mekân tanıtımları, gezi notları