Ana içeriğe atla

Kıran Resimleri, İnci Aral

İlk baskısını 1984 yılında yapan Kıran Resimleri adlı yarı belgesel öyküleri öyle kolay okunan, kolay hazmedilebilen kitaplardan değil. Uzunca bir süre önce alıp okumaya başlamama karşın bitirmem aylar sürdü. 104 sayfalık kitaptaki öykülerin yarı belgesel özelliklerinden haberdardım ve okumanın kolay olmayacağının da farkındaydım. Ama şu satırları okuyunca kitap elimden düşüverdi:
"Dam kızmıştı, ayaklarımız yanıyordu. Evin altındaki odunluğu ateşlemişlerdi. Hepimize şahadet getirttiler, Fate'nin dört yaşındaki oğlunun dili dönmedi. Ağzına kurşun sıktılar..."
Aradan aylar geçti. Araya kitaplar, teknik yazılar, seyahatler girdi. Ama Kıran Resimleri'ne elim gitmedi. Sonra dün, kitabı okuyup bir şeyler yazmadan, rüyalarıma giren görüntülerden kurtulamayacağımı anladım. Bir kaç saat içerisinde bitirdim Kıran Resimleri'ni. 
Peki rüyalarım düzeldi mi? 
Okuduğum kitapları biraz kendime, biraz başkalarına anlatıyorum. Kıran Resimleri'nden kimseye bahsedemedim. Her anlattığımda rüyaların güçleneceğinden korktum / korkuyorum. Ama biliyorum ki korkunun ecele faydası yok. Ne kadar yok saysam da ne kadar unutmaya çalışsam da Kıran Resimleri'ni okudum ve daha kötüsü okuduğum kurgu değildi. 
Zamanın ruhuna uygun davranmak kolaydır. Zor olan, herkes sinmişken, susmuşken ortaya Kıran Resimleri'ni çıkartmaktır. 80 darbesinin koyu karanlık günlerinde Maraş'a gidip olayları araştırmak, tanıklarıyla konuşmak, mahkeme tutanaklarını okumak ve bence en zoru, tüm bunları okuyup bildikten sonra bir şekilde hayatına devam etmek.
İyi ki varsın İnci Aral. Bu sıradışı kitapla ilgili yazıyı sıradışı bir şekilde, bugüne değin yazdığım 173 yazının hiçbirinde yapmadığım bir şeyi yaparak, arka kapaktan alıntıyla bitireyim:
"Kıran Resimleri'nde İnci Aral'ın bir yazar olarak gösterdiği yürekliliği kutlamak isterim. Duygu sömürücülüğüne ve slogancılığa kapılmadan, giriştiği işin büyüklüğü altında ezilmeden, korkmadan, adeta bir destan çıkarmış ortaya."
Erhan Bener

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...