Ana içeriğe atla

RTÜK, TV izleme eğilimleri anketinin üçüncüsünü yayınladı.


Yandaki fotografla yazının ilişkisini kuramamış olabilirsiniz. Şöyle bir ilgisi var. Televizyon karşısında beyninizi dinlendirmeye bırakacağınıza, kedi gibi bir güneş bulup bedeni dinlendirebilirsiniz. Kendisi Viyana'da yaşayan bir kedicik. Halen hayatta mı bilemiyorum. Fotografı çekeli epey zaman oldu... Gelelim başlığa ve yazıya...
En son 2009 yılında yayınlanan RTÜK TV izleme eğilimleri araştırması / anketinin 3. iki gün önce açıklandı. Araştırmanın tam metnine buradan erişebilirsiniz. 17 Nisan 2013 tarihinde EMO Konferans Salonu'nda gerçekleşen ve benim de konuşmacısı olduğum panelde de dile getirdiğimiz TV yayınlarına erişim konusundaki bilgi eksikliği bu araştırma ile giderilmiş. Araştırmadaki bilgilere göre TV yayınını uydu üzerinden izleyenlerin oranı %72, analog karasal (normal anten) ise %17. 
Kimi meslektaşlarım bana kızsalar bile gene işi paraya bağlayacağım. Çünkü bu rakamlarda bir sorun var. %17'ye düşmüş bir izlenme oranına 10 yıl için 50 milyon TL neden verilir sorusu kafamı kurcalamaya devam ediyor. %72'ye erişmek için istenen bedel ise, gene 10 yıllık, 210 bin TL. Arada devasa fark var. Meselenin, sanırım benim göremediğim boyutları var. TV piyasasını küçük oyunculara kapatmak bir neden olabilir belki. Ya da karasal sayısal lisans sahibi olmanın getirdiği prestij, ya da ... 
Anket / araştırmada çok çarpıcı başka sonuçlar da var. Hep söylenen, belgesel izliyorum / belgesel istiyorum'un bir şehir efsanesi olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış anket ile. Anketten alıntılarla onları aktarmaya çalışayım:
  • “Televizyonda bir kanalı takip etmek zorunda kalsaydınız, bunun hangi kanal olmasını isterdiniz?” sorusuna alınan cevaplara göre % 17.2 ile TRT kanalları, %17.1 ile Kanal D, % 15.4 ile ATV tercih edilmektedir. 2009 yılında yapılan araştırmada “Televizyonda bir kanalı takip etmek zorunda kalsaydınız, bunun hangi kanal olmasını isterdiniz?” sorusuna alınan cevaplara göre sonuçlar söyle gerçekleşmiştir: % 26.3 ile Kanal D, % 17.3 ile Show TV, % 10.3 ile TRT kanalları.
  • Tercih edilen televizyon kanalı incelemesinin cinsiyet açısından sonuçlarına göre, TRT’yi tercih edenler arasında cinsiyete göre kadınların oranı % 36.5, erkeklerin oranı ise % 63.5’dir. Kanal D’yi tercih edenlerin cinsiyete göre dağılımlarında kadınların oranı % 62.6, erkeklerin oranı ise % 37.4’dür. ATV’yi tercih edenlerin cinsiyete göre kadın erkek oranı esit (% 50) dağılımdadır.
  • Medenî duruma göre tercih edilen televizyon kanalı incelemesinde Kanal 7, Samanyolu TV ve TRT kanallarını izleyenler arasında büyük çoğunluğu evlilerin, CNBC-E, NTV ve Show TV’yi izleyenler arasında ise büyük çoğunluğu bekarların oluşturduğu belirlenmiştir.
  • Televizyonlarda öncelikli olarak yayınlanması istenen program türleri sıralamasının % 86.3 ile “yerli diziler”, % 85.1 ile “haber ve habere dayalı programlar”, % 74.8 ile “Türk filmleri” seklinde olduğu ve bu sıralamanın en çok izlenen program türleri ile uyumlu olduğu görülmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...