Ana içeriğe atla

Netflix değiştirir demiştim, değiştiriyor - 2

Yazının başlığı "Netflix değiştirir demiştim, değiştiriyor" idi. Sonra, eski yazılarıma bakarken aynı başlığı daha önce kullandığımı gördüm. Hem konunun devamı hem de aynı başlıklı ikinci yazı olması sebebiyle başlığa "- 2" ibaresini koydum.  
2016 yılının Ocak ayında bloga eklediğim yazımdan alıntı ile:
"Şimdi düşünün, zamanında çok izlenen ve bir şekilde ekranlardan ayrılmak zorunda kalan yapımları, diyelim Behzat Ç.'yi ya da Leyla ile Mecnun'u ya da bunlara benzer kült içerikleri de yayınlamaya başlayan, hatta bununla kalmayıp orijinal içeriklerini kendi yapım şirketiyle üretmeye soyunan bir platform sistemi kökten sarmaz mı?"


Aradan 3 seneden biraz fazla zaman geçti. Leyla ile Mecnun ve Behzat Ç. tam tahmin ettiğim gibi Netflix platformunda eklendi. 


Geçen aylarda internet ortamına düşen bilgiye göre Behzat Ç. dizisinin yeni bölümleri Netflix platformu için çekilecek.
Bu yazıyı eklememin nedeni ise hem tahminlerimin doğru çıktığını paylaşmak istemem hem de yayıncılık sektöründe yakın gelecekte beklenen gelişmelere dair görüşlerimi paylaşmak.

OTT platformları ve RTÜK denetimi?

Henüz taslak halinde olup, yakında Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe gireceği konuşulan, OTT platformlarını da denetim altına alacak yönetmelikten kısaca bahsetmek gerekiyor. Blogumu takip edenler hatırlayacaktır, 23 Ekim 2018 tarihli yazımda konuyu değerlendirmiştim. Yönetmelik taslağına, RTÜK'ün internet sayfasında hâlâ erişebilirsiniz. 
Yönetmelik, taslaktaki haliyle yayınlanırsa, internet üzerinden radyo-TV ve isteğe bağlı video hizmeti sunan şirketler, Türk Ticaret Kanunu'na uygun kurulan a.ş. kurmak zorunda kalacak. İş, sadece şirket kurmak ile bitmiyor elbette. İçerik denetiminden lisans parasına, abone sayısına göre ödenecek ücrete kadar bir dizi yükümlülük ile karşılaşacak bu şirketler. 

Reklamsız ve akışsız yayın ile rekabet

Malum, ticari TV kanallarının, neredeyse tek, gelir kaynağı reklam yayınlarıdır. 7x24 saatlik yayınının, RTÜK yönetmeliğinde ayrıntısıyla belirtilmiş bölümünü reklam verene kiralayarak gelir elde eder. Bu bakımdan, aslında rakip TV kanalının piyasaya girmesi, aynı kurallara göre işleyecek bir rekabete yol açacağı için çok sıkıntıya yol açmaz. 
Ancak, yayın arasına reklam yerine, aylık abonelik sistemiyle çalışan, akışdan ve ortamdan bağımsız, hem teknik hem sanatsal bakımdan yüksek kaliteli içerikle oluşturulmuş bir koleksiyona sahip NetFlix ile rekabet, yayın piyasamıza yabancı bir konu.
Yazıyı, Harun'un o meşhur sözleriyle bitireyim:
"seviyorum merkez" :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...