Ana içeriğe atla

Türkiye İş Bankası Tarihi / Uygur Kocabaşoğlu

Kitap etiketiyle yayınladığım yazıların başlıklarında, kitabın adı "/" işareti ve yazarların adı yer alıyor. Bu yazının konusu Türkiye İş Bankası Tarihi kitabı ise bir grup araştırmacının ortak eseri. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'nca, koordinatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Uygur Kocabaşoğlu'nun yanı sıra, çalışmanın yayınlandığı 2001 senesindeki akademik ünvanı ile, Doç. Dr. Güven Sak, Prof. Dr. Sinan Sönmez, Funda Erkal, Murat Ulutekin, Özgür Gökmen ve Nesim Şeker hazırlanmış. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından ilk ve sanırım tek baskısı Aralık 2001 tarihinde yapılmış. Nadir Kitap adlı sahaf sitesindeki ikinci el fiyatlarına bakınca, pek ilgi görmediği söylenebilir. Ekleri ve dizini ile birlikte 732 sayfalık büyük format basılmış bir eser. 
Kişisel tarihimde de önemli bir yeri olan Türkiye İş Bankası'nın tarihi, 1876 - 1946 arasındaki 70 seneye olan merakım ile de örtüşüyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik kalkınma sürecinden bağımsız ele alınamayacak bir kuruluş İş Bankası. Günümüzde Atatürk'ün vasiyeti doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kontrol edilen hisseleri ile zaman zaman gündeme gelen Banka'nın tarihini merak edenler için çok ayrıntılı bir çalışma. 
Kuruluş sermayesinin kaynağı neydi? Mustafa Kemal Atatürk'ün İş Bankası'nda kaç hesabı vardı? İki numaralı hesabının 1924 - 1939 arasındaki hesap hareketleri nelerdir? İş Bankası kurucu yönetim kurulu üyeleri kimlerdir? Bankanın kuruluşu döneminde genel müdürlük görevi yapan Celal Bayar'ın maaşı ne kadardı? Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası nedir ve Türkiye İş Bankası ile ne zaman hangi koşullar ile birleşmiştir? Türkiye bankacılık tarihi gibi bir çok konu ve soruya çok ayrıntılı yanıtlar içeriyor kitap. 
Tarih araştırmacılarına ve yakın tarih meraklılarına öneririm.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...