Ana içeriğe atla

Koşmak, belli bir yaştan sonra, pek doğru değilmiş

Eklemlerin ne kadar önemli olduğunu, başlarına bir iş geldiğinde anlıyor insan. Geçenlerde yazdığım Koşu notları - 6 başlıklı yazının ardından, aslında yazıda da bahsettiğim diz ağrısı, topallatacak kadar artınca soluğu ortopedi uzmanında aldım. Neyse ki verilmiş sadakam varmış. Eklem zorlanması sonucu geçici bir ağrı olduğunu düşündü Hoca. Nitekim önce topallama geçti, ardından merdiven inebilmeye başladım.
Bu durumun oluşmasına yol açan sebep belliydi. Hocanın söylediğine göre diz ekleminin sevmedikleri koşmak, merdiven inip - çıkmak, çömelmek ve hareketsiz kalmakmış. Sevdikleri ise, kilo fazla değilse, yürümek ve her kilo için yüzmekmiş. Kilo verme projesinin akıbetini 8. yazıda bıraksam bile gerek koşmanın gerekse epeyce az yemenin neticesinde, yürümek, benim için de uygun bir etkinlik artık :)
Neyse, bu yazının ana fikri: etrafınızı dinleyin. Eşiniz dostunuz sizi bir konuda uyarıyorsa, hatta çevrenizdeki herkes aynı uyarıyı yapıyorsa büyük olasılıkla yanlış yapıyorsunuzdur. Yapmayın. Bana koşma diyen ve benim dinlememekte ısrar ettiğim herkese bir teşekkür de buradan edeyim :)
İşin güzel yanı, artık yukarıdakine benzer fotograflar çekebileceğim. Koşarken çekebildiklerim pek bir şeye benzemiyordu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...