Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Okuduğum kitaplarla ilgili notlar düşmem ile blog sayfası yazmam eş tarihlere rastlıyor. İlk not, 17 Aralık 2004 tarihini taşıyor. Çok severek okuduğum Oya Baydar'a ait bir kitap: Kedi Mektupları. 2004 sonunda başladığım blog yazılarını içeriklerine göre sınıflandırmam, yani etiketlemem sonucu hangi içerikli kaç yazı olduğu takip edilebiliyor. Buradan hareketle 2011'in ilk ayı içerisinde kitap etiketine sahip yazı sayısı 100'e ulaşmak üzere. Bu yazının ardından eklenecek kitap etiketli yazı, 100. olacak. Aslında 100 için farklı bir kitabı bitirip notunu eklemeyi düşünüyordum. Ancak, dün kütüphanede bulduğum ve deyim yerindeyse bir solukta okuduğum bir kitap planları bozdu. Bir sonraki yazıda onunla ilgili notlar düşeceğim. Bu sıkıcı girizgahtan sonra buyurun şaşırtıcı özgeçmişe sahip Andreasen'in ilgi çekici kitabına:
Dr. Nancy C. Andreasen, İngiliz edebiyatı alanında lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerine sahip bir bilim kadını olarak 5 yıl boyunca öğretim üyesi olarak görev yapmış. Ardından kariyerini bırakıp tıp fakültesine girip tıp doktoru olmuş. Tıp doktoru olarak uzmanlığını psikiyatri ve nörobilim alanlarında yapmış. Rönesans uzmanı, psikiyatrist ve nörobilim uzmanı birisinin yaratıcılık konusunda çalışmalar yapmasını normal karşılamak gerekli sanırım. Yaratıcı Beyin, 2005 yılında ABD'de yayınlanmasının ardından Kıvanç Güney'in çevirisi ile Arkadaş Yayınları tarafından dilimize kazandırılmış.
Altı bölümden oluşan 250 sayfaya yakın kitap konuya meraklı herkesin anlayabileceği bir dil ile kaleme alınmış. Yaratıcılık nedir? Sıradışı yaratıcılık genetik midir? Çevresel midir? Beyin kapasitesini arttırmak olanaklı mıdır? Vücudumuzu geliştirmek için yaptığımız çalışmalar gibi beynimiz için de çalışmalar yapabilir miyiz? Peki küçük çocukların beyin kapasitelerini arttırmak için neler yapılabilir? Bu soruların yanıtlarını merak ediyorsanız Yaratıcı Beyin, tam size göre. İlk bölümler biraz sıkıcı. Çok sıkılır da kitabı okumaktan vazgeçecek duruma gelirseniz 6. bölümü okumadan bırakmayın. Daha iyi beyinler geliştirmek başlıklı bu bölüm herkesin uygulayabileceği egzersizleri de içeriyor.
"Birçok kişinin bedenlerini geliştirmek için antreman programları vardır. Zihnini ve beynini geliştirmek için alıştırma programları olan insan sayısıysa çok azdır. Bir an durup düşünürsek, bu oldukça çarpıcı bir gerçek. Neden beynimizi değil de bir tek bedenimizi disipline etmeyi ve geliştirmeyi seçiyoruz? Bu belki günümüz kültüründeki öncelikler sorununun bir yansıması. Ama belki de şimdiye kadar yeterince yaratıcı düşünmemiştik."
Yukarıda alıntıladığım paragraf kitabın 204. sayfasında yer alıyor. Yayıncı olsam kitabın arka kapağında kullanırdım. Son bir not, Andreasen ilk 5 yıl çocukların televizyondan uzak tutulmasını önermiş. Televizyon sektöründe çalışan, hayatından televizyonu çıkartmış birisi olarak bu uzaklığın bir ömür boyu sürmesini dilerim...
Yazıda yer alan görselleri Dr. Andreasen'in web sayfasından aldım. Sayfanın adresi şöyle:
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.