Ana içeriğe atla

Technicolor ve beIN işbirliği ile 4K yayıncılıkta yeni dönem


Technicolor ve beIN şirketlerinin adlarını duymamış olabilirsiniz. Özellikle Technicolor, son kullanıcıya doğrudan hizmet / cihaz satışı yapmayan bir şirket. beIN ise, ülkemizin en fazla aboneye sahip payTV operatörü durumundaki Digitürk'ü satın alan grup. Geçtiğimiz hafta içerisinde, basın duyurusuyla Ultra High Definition (UHD) yayıncılıkta işbirliğine gittiklerini açıkladılar. Halihazırda devam eden Avrupa Futbol Şampiyonası Fransa 2016'da çeyrek final, yarı final ve final maçlarını (toplam 7 maç) ülkemizin de içinde bulunduğu MENA (Middle East & North Africa : Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesine 4K yayınlayacaklar. 


Aşağıda, Türkçe olarak, şirketlerin basın açıklaması yer alıyor. 

BASIN AÇIKLAMASI
beIN VE TECHNICOLOR ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA’DA UEFA EURO 2016 İÇİN İLK 4K UYDU ALICISINI EVLERE GETİRİYOR

Paris (Fransa) – 16 Haziran 2016 – medya ve eğlence sektöründe dünya çapında bir teknoloji lideri olan Technicolor (Euronext Paris: TCH; OTCQX: TCLRY) bugün global medya ve eğlence lideri beIN MEDIA Group ile Tecnicolor’un 4K Ultra High Definition (UHD) teknolojisini Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) için yayın platformuna entegre ettiğini duyurdu. 4K çıkışı – MENA bölgesinde ilk kez – tam UEFA EURO 2016 futbol turnuvası zamanında geliyor ve TV izleyicileri futbol turnuvasının yedi maçını daha önce hiç olmadığı kadar keskin, daha canlı ve gerçekçi bir görünümle izleyecekler.
4K UHD teknoloji ekranları sekiz milyon pikselden (3,840 x 2,160) daha fazlasına sahiptir ve görüntüyü ulra-yüksek bir çözünürlükte sunar. Technicolor’un son teknolojisi 4K medya sunucu set üstü kutusu teknolojisini beIN 4K UHD alıcıya entegre edilmesiyle, beIN UEFA Euro’nun dört çeyrek final maçını, yarı finali ve final maçını 4K olarak yayınlayacak. beIN 4K maçları “beIN 4K” adıyla özel bir kanalda yayınlayacaktır. Planlar beIN’in istikrarlı bir 4K içeriğini eğlence ve spor işletmelerine ortaklık ile sunmak yönünde ilerliyor. 
beIN MEDIA Group CEO Yardımcısı Yousef Al Obaidly şöyle diyor: “Bu yeni başlangıç beIN’in gelişmiş, yüksek kalitede ve yenilikçi spor ve eğlence içeriğini MENA bölgesindeki müşterilerine sunma yolundaki adanmışlığını göstermektedir. Bu bölgede en son teknolojileri ev eğlencesine uyarlamadaki liderlik rolünü ve beIN’in MENA bölgesinde eğlenceye nasıl şekil verdiğini göstermektedir”.
Technicolor’un 4K teknolojisi sadece MENA bölgesindeki evlere 4K UHD çözünürlüğü getirmekle kalmıyor ayrıca 10-bit HEVC encode/decode kullanan bir tek katmanlı iletişim teknolojisini de içermektedir, böylelikle içerik her televizyonda ister 4K özelliği olsun ya da olmasın işlenebilecektir. İlave olarak, dahili WiFi ve uydu desteği ile beIN’in 4K UHD alıcısını en iyi hale getiren güçlü, dahili sabit sürücü de bulunmaktadır. Bu beIN ve Technicolor’un birden fazla cihazda bir ev sunucusu gibi davranacağı anlamına gelmektedir.
Technicolor Connetected Home, EMEA Başkanı Mercedes Pastor şöyle diyor: “beIN’in Technicolor ile ortaklığı patlayıcı, multi-medya ve sürükleyici bir eğlence sunan yeni nesil görsel deneyimlerin gelişini hızlandıracaktır. Böylesine teknoloji etkin bir firma ile çalışmaktan heyecan duyuyoruz.” 
###

beIN Hakkında
beIN, Orta Doğu ve Kuzay Afrika (24 ülkede), Fransa, ABD, Kanada, Endonezya, Filipinler, Hong Kong, Tayvan ve Avustralya’da global ağ yayıncılığı yapan lider bir firmadır. 

beIN, büyük spor müsabakalarına çok türlü erişim sağlayan bir platformdur, bu müsabakalar arasında: FIFA Dünya Kupası, UEFA Şampiyonlar Ligi, İspanya’nın La Liga, İngiltere’nin Premier Lig, İtalya’nın Serie A, Fransa’nın Ligue 1, Almanya’nın Bundesliga gibi Avrupa ligleri; CAN, AFC Şampiyonlar Ligi ve AFC Asya Kupası sayılabilir. Dünyanın diğer popüler sporları arasında, tenis (Fransız Açık, ABD Açık) dahil, basketbol (NBA), motosporları (MotoGP, Dakar Rally, NASCAR), bisiklet (Tour de France), rugby (Six Nations), hentbol (Qatar 2015) ve jimnastikler dahil olmak üzere hepsi beIN tarafından yayınlanmaktadır.

beIN, dünyanın her yerinden gişe rekorları kıran filmler, büyüleyici yerel ve global eğlencelerin yanı sıra sınıfının en iyisi spor etkinliklerinin dahil tüm eğlence alanlarındaki etkinlikleri son teknoloji ile sunmaktadır. beIN SPORTS CONNECT beIN DTH aboneliği aracılığıyla aboneler ve abone olmayanlar içeriğe her zaman her yerde erişebilirler. 

Technicolor Hakkında
Technicolor, medya ve eğlence sektöründe dünya çapında bir teknoloji lideri ve dijital yenilikte bir öncü. Birinci sınıf araştırmalarımız ve yenilikçi laboratuvarlarımız bizi piyasada içerik yaratıcıları ve dağıtıcılarına gelişmiş video hizmetleri sunmakta lider kılıyor. Ayrıca  görüntüleme teknolojileri üzerine yoğunlaşmış muazzam fikri mülkiyet portfolyosunun avantajlarını kullanıyoruz. Tiyatrolarda, evlerde ve hareket halinde tüketicilere heyecan verici yeni deneyimler sunmaya kendimizi adadık. Daha fazla bilgi için: www.technicolor.com
Technicolor hisseleri NYSE Euronext Paris borsası (TCH) ve ABD’de OTCQX piyasasında (TCLRY) işlem görmektedir.

beIN Medya İlişkileri: 
Hanan Al-Muhannadi
Medya Ofisi 
Telefon Numarası: +974 44577419
E-posta: mediaoffice@beinsports.net

Technicolor Medya İlişkileri:
Lane Cooper
VP Kurumsal İletişim
lane.cooper@technicolorpr.com
Tel: 1 415 646 6592

Technicolor Yatırımcı İlişkileri:
Tel: +33 1 41 86 55 95
investor.relations@technicolor.com 

Yorumlar

geçen haftanın en çok okunan 10 yazısı

Göksu Restaurant Nenehatun şubesi açıldı

ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...

Göksu Restaurant

Özellikle öğlen saatlerinde Kızılay, Sakarya civarında düzgün yemek yiyeceğiniz bir yer arıyorsanız en doğru seçim Göksu Restaurant olacaktır. Meşhur Otlangaç'ın karşısına denk düşen mekan, hızlı ve özenli servisi, lezzetli ve fahiş olmayan fiyatları ile bölge insanlarının gönlünde çoktan taht kurmuş. Öğle saatlerindeki kalabalığa karşın hızlı ve özenli servisin sırrı yeterli sayıda personel çalıştırmak olsa gerek. Yemeklerinde etsiz çeşitlerinin az oluşu dışında kusuru yok denebilir. Akşam servisini hiç denemedim, ancak akşamları Sakarya'ya gidenlere fazla hitabetmeyebilir. Afiyet olsun. GÖKSU RESTAURANT Bayındır Sokak No: 22 / A Kızılay - ANKARA tel 312 431 47 27 - 431 22 19

Yeni blog: Oyku7.blogspot.com

Oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında kısa öyküler yayınlamaya başladım. Aslında öykü serisi demek daha doğru olur belki.  Her hafta pazar günü saat 10'da yayınlanan ilk öykü ile başlayan ve hafta boyu her gün saat 10'da yayınlanan bölümleri ile süren, 7 günlük seriler.  Serilerin özelliği, birbirine yakın yerlerde ya da konseptlerde çektiğim fotoğraflara eşlik etmeleri.  Şimdiye kadar iki seri öykü yayınladım. Toplamda 14 öykü ediyor. Yarından itibaren yeni seri başlıyor, siz kıymetli okuyucularım için bir ön bilgi olsun, bu serinin adı Kadıköy. Bugün Kadıköy'ün çeşitli yerlerinde çektiğim 7 fotoğraf eşliğinde yedi kısa öykü yer alacak, yarından itibaren 7 gün boyunca, saat 10'da oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında. Öykülerdeki karakterler, anlattıkları, olay örgüsü vb. tamamen kurgu. Gerçek hayattaki kişi ve olaylarla bağlantısı tesadüften ibaret.  İlginizi çekerse aynı öyküler ve fotoğraflar oyku7.blogspot adresli Instagram hesabında da yayınlanıyor...

Eski Maltepe pazarı eski yerinde yakında bizlerle...

Ankaralılar bilir, kot pantolondan araba teybine, ara musluğundan kuruyemişe ne ararsan bulabildiğin hem de uygun fiyata bulabildiğin bir pazar var(dı): Maltepe camisinin üst tarafından pazartesi dışında (o gün semt pazarı kurulurdu) her gün hizmet veren seyyar paravanlarla ayrılmış küçük dükkancıkların oluşturduğu bir pazardı. Bu pazarın bulunduğu araziye bir alışveriş merkezi yapıldı. Ankara'nın en ilginç mimarisine sahip olduğunu düşündüğüm Malltepe Park, eski pazar esnafının ahını almıştı. Sopalarla dövüle dövüle pazar yerinden atılan esnafın tutan ahı, Malltepe Park'ı iflas noktasına getirdi. Market, dükkanlar derken hayalet alış veriş merkezine dönüştü Malltepe Park. Sonunda alış veriş merkezi yönetimi eski (kendi deyimleriyle tarihi) maltepe pazarını Malltepe Park'ın içine taşımaya karar vermiş.  Bugünlerde hummalı bir çalışma sürüyor Malltepe Park'ta. Dükkanlar alçıpanla küçük dükkancıklara bölünüyor. Öğrendiğime göre şimdiden 70'ten fazla pazar esnafı taş...

Yabancı dil öğrenmek üzerine: DuoLingo deneyimimim

kızımın çizgileri Ülkemizin kanayan yaralarından birisidir sanırım, yabancı dil öğrenmek. Onlarca kurs, yüzlerce kitap, saatlerce ders ve sonuç: anlayan (en azından anladığını düşünen) ve konuşamayan kişiler... Bir yerlerde bir sorun olduğu kesin, ama nerede? Farklı zamanlarda, 3 kez Fransızca kursuna gittim. İlk seferin ardından, aslında bir temel bilgim olmasına karşın, her seferinde en baştan başladım, hiç bilmiyormuşum gibi. Ne yazık ki kurslarda öğrendiklerim kalıcı olamadı. Şimdilerde, 70 gündür, her sabah DuoLingo ile çalışıyorum. Ücretsiz ve arada çıkan reklamlarla devam eden sürümünü kullanıyorum. Eminim farklı online dil kursları da vardır. Online platformda, kurslarda olmayan ne var diye düşününce bir kaç şey tespit ettim. Belki sizlerin de işine yarar diye paylaşıyorum: Yabancı dil öğrenmek, sürekli ve kesintisiz tekrar gerektiren bir süreç. Kurslar, sadece haftanın belli günleri, bir kaç saat için ve çoğunlukla, günün en yorgun olunan akşamlarında oluyor. ...

Uyku İstasyonu / Nazlı Eray

Gerçekle düşün birbirine karıştığı; kahramanın Bursa'dan Paris'e, Sinop'tan Alanya'ya dolaştığı; geçmiş sorgulamaları, hayal kırıklıkları, hüzünler ve mutlulukların birbiriyle yarıştığı 160 sayfalık bir roman Uyku İstasyonu. Duraklarda, silik de olsa, Nazlı Eray'ın hayatına dair izler sezdim. Hangi izin hangi gerçekliğe işaret ettiğini edebiyat eleştirmenlerine bırakayım. İşin aslı, bulduğumu sandığım izlerin doğruluğundan da emin değilim. Ayrıca böylesi bir romanı okurken neden yazarın gerçek hayatıyla bağları düşünür insan sorusunu kendime not olarak ekleyeyim. Romanı tek oturuşta bitirdim. Elimden bırakmadan okumama neden olan şey sanırım büyülü atmosferdi. Bir sonraki sayfada ne olacağını tahmin bile edememenin gizeminin yanı sıra hikayenin gelişiminin neye işaret ettiğini çözmeye çalışmak da çok keyifliydi. Keyifli okumalar diliyorum. Sizler de görüşlerinizi paylaşmak isterseniz, yorum yazabilirsiniz. 

5. Sanattan 5. Kola: Orhan Pamuk

Cevdet Bey ve Oğulları adlı kitabını okumuştum yıllar evel. Kara Kitap adlı romanından uyarlanan filmi, Gizli Yüz, iki kere izlemiş ve anlamamıştım. Benim Adım Kırmızı ve Kar romanlarını okumayı düşünüp bir türlü vakit ayıramadım. Sonradan açıklamaları, Nobel'i kazanması, Nobel sonrası açıklamaları ile birleşince romanlarını okumaktan vazgeçtim. Taa ki her kitabını okuduğum az sayıdaki yazarlardan Kaan Arslanoğlu'nun blogunu okuyana dek. Arslanoğlu blogunda yazdıkları inceleme kitabından bahsediyordu. Kitaba yönelik bilinçli ilgisizliğe karşın ilk baskısının tükenmekte olduğundan, okuyucuların yorumlarından bahsediyordu yazıda. Ergin Yıldızoğlu, Nihat Ateş ve Ali Mert ile birlikte hazırlamışlar kitabı. Dört yazar da Pamuk'un farklı yönlerini değerlendirmişler. Nihat Ateş yazısında romancı Pamuk'u değerlendiriken, Yıldızoğlu ve Arslanoğlu yazarın edebi kişiliği ile hayattaki duruşunu birlikte ele almışlar. Oldukça yararlı bir inceleme olduğunu düşünuğum kitap ithaki...

Almanya'da televizyon yayınlarına erişim

Televizyon yayınları kablolu ve kablosuz olmak üzere iki ortam kullanılarak evlere ulaştırılır. Her iki ortam için de farklı uygulamalar bulunmaktadır. Kablonun kullanıldığı durumlarda Kablo TV, IPTV seçenekleri mevcuttur. Kablosuz ortam için ise uydu ve karasal vericiler kullanılabilir. Her ortamın kendisine göre avantajı, dezavantajı vardır. Daha ayrıntılı analizlerde, yayıncı için ve izleyici için avantajlar ve dezavantajlar olduğu görülecektir. Hatta ülkelerin düzenleyici denetleyici kuruluşlarının desteklediği ve/veya kösteklediği televizyon dağıtım yöntemleri olduğu söylenebilir.  Bu uzun girişi yazmamın sebebi, Arthur D. Little adlı araştırma kuruluşunun yakın tarihte yayınladığı bir araştırma. Lars Riegel ve Julien Duvaud-Schelnast imzalı   Almanya'da TV Platformları 2014 ve sonrası başlıklı 10 sayfadan ibaret rapor, Almanya'da son dönemin sıcak tartışma konusu durumundaki sayısal karasal televizyonun geleceğine ilişkin önemli analizler içeriyor. Geçti...

Bozkırdaki Gölgeler (Don Segundo Sombra) / Ricardo Güiraldes

Ricardo Güiraldes, Arjantin edebiyatının önemli isimlerinden birisiymiş. Don Segundo Sombra'yı, Can Yayınları'nın 1983 Ocak tarihli, Siren Tayla ve Vedat Tayyar Erdamar'ın çevirisiyle Bozkırdaki Gölgeler adıyla yayınladığı baskısından okudum. 235 sayfalık romanın sonunda Harriet de Onis'in makalesine yer verilmiş. Genel olarak Arjantin edebiyatı, özel olarak ise Güiraldes ve Son Segundo Sombra'ya dair ilginç bilgiler var makalede.  Romanın konusu Arjantin kırsalında bir gencin yetişkin olma yolundaki serüveni diye özetlenebilir. Kendisine rol model olarak Don Segundo Sombra adlı bir sığır çobanını seçtikten sonra yaşadıkları, düşündükleri ve dönüştüğü karakterini akıcı bir dille kaleme almış Güiraldes. 

Ulusal Seramik Müzesi, Sevr / Paris

Paris denilince akla gelenleri sıralasak neler sayabiliriz? Eyfel kulesi, Notre Dam katedrali, Şanzelize caddesi, Saint Germain...Aklımıza Sevr gelmez. İşin doğrusu 9 numaralı metro hattının son durağını görmeden önce benim de aklıma Sevr gelmiyordu. Dün 9 numaralı hattın son durağını okuyucunca ve kısa bir Google araması sonucu tarih derslerinden hatırladığımız, zaman zaman ruhunun hortlatılmaya çalışıldığına dair açıklamalara rastladığımız o ünlü Sevres anlaşmasının Paris'in banliyösünde imzalandığını öğrendim. Siz kıymetli okuyucularım için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bendeniz, onca işin gücün arasında, Sevres'e gidip antlaşmanın imzalandığı Seramik Müzesi'ni gezdim ve fotoğrafladım. Baştan söyleyeyim, antlaşmanın yapıldığı tarihte de şimdi de seramik müzesi olarak kullanılan binada, antlaşmaya dair hiçbir bilgi yer almıyor. Binada ülkemizle ilgili tek belge / anıt / heykel aşağıda fotoğrafını da göreceğiniz anma anıtı. Osmanlı İmpatorluğu'nu fiili olarak bi...