Ahmet Rasim'den okuduğum ikinci eser anı - öykü tadındaki Dünkü İstanbul'da Hovardalık oldu. Eseri, Arba Yayınlarından çıkan 1992 tarihli, 288 sayfalık ikinci baskısından okudum. Dili yayınevi tarafından sadeleştirilmiş. İlk baskısı 1922 yılında yapılmış. 1864 doğumlu yazar eserinde Cumhuriyet öncesi İstanbul'unda eğlence hayatına dair anılarını ve gözlemlerini anlatıyor. Farklı dinlere inanan, farklı diller konuşan ve farklı geleneklere sahip insanların bir arada yaşadığı İstanbul'un gecelerini Ahmet Rasim'in akıcı dili ile okumak keyifliydi. Atlarla çekilen tramvaydan mangal ile ısınan evlere, eski zamanların günlük hayatına dair izlenimler de var eserde.
ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...