Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bilgisayar alırken

Biliyorum yaz tatili gelince okula gidenlerin ilk istekleri bilgisayar olacaktır. Gerçi son günlerde döviz yükselmiş olsa bile halen bilgisayar fiyatları geçtiğimiz yıllarla kıyaslandığında ucuz gibi görünüyor. Çevremden gördüğüm bir iki yanlış uygulama ile ilgili dikkatinizi çekmek istedim. Bunların birincisi bu aygıtın (bilgisayar) ne için alındığına ilişkin herhangi bir fikrin olmaması. Şöyleki, "çocuğa bilgisayar" almaya karar vermiş amcaya soruyorum. Amca, bu çocuk (ki genelde orta öğretime gidiyor oluyor) ne yapacak bu bilgisayar ile. Amca, derslerinde kullanacak. Ödevlerini internette arayacak. Çağın yeniliklerini ve gelişmelerini takip edecek, arada az da olsa oyun oynayacak gibi yanıtlar veriyor. Yani çocuğumuz mimari çizim, gerçek zamanlı görüntü işleme ve sair yüksek işlemci ve bellek gücü gerektiren hiç bir uygulama kullanmayacak. Herhangi bir bilgisayar firmasının kapısını çaldığında sevgili amcamıza çıkartılacak donanım listesinde DualCore olarak adlandırılan ç

Göksu Restaurant

Özellikle öğlen saatlerinde Kızılay, Sakarya civarında düzgün yemek yiyeceğiniz bir yer arıyorsanız en doğru seçim Göksu Restaurant olacaktır. Meşhur Otlangaç'ın karşısına denk düşen mekan, hızlı ve özenli servisi, lezzetli ve fahiş olmayan fiyatları ile bölge insanlarının gönlünde çoktan taht kurmuş. Öğle saatlerindeki kalabalığa karşın hızlı ve özenli servisin sırrı yeterli sayıda personel çalıştırmak olsa gerek. Yemeklerinde etsiz çeşitlerinin az oluşu dışında kusuru yok denebilir. Akşam servisini hiç denemedim, ancak akşamları Sakarya'ya gidenlere fazla hitabetmeyebilir. Afiyet olsun. GÖKSU RESTAURANT Bayındır Sokak No: 22 / A Kızılay - ANKARA tel 312 431 47 27 - 431 22 19

Kaan Arslanoğlu - Politik Psikiyatri

Değerli psikiyatrist doktor Kaan Arslanoğlu, bu özelliğinin yanında, bir çok roman ve inceleme kitabı yazan bir yazar. Yanlış anımsamıyorsam değerli yazarımızın tüm romanlarını okudum. Bir çoğu oldukça derinden etkiledi beni. Bu yazımda romanlarından ziyade Yanılsamanın Gerçekliği isimli inceleme-deneme kitabından bahsetmek istiyorum. Kitaplarından demek daha doğru olacak, çünkü bu kitaptan sonra çıkan Politik Psikiyatri isimli kitabın alt ismi de Yanılsamanın Gerçekliği II. Kitap ile ilgili bir incelemeyi bağlantıdan bulabilirsiniz. Kitapların bu yazıya taşınmalarının sebebi ise değerli kuzenimin Amerika'da yaşayan Türkler yazımla ilgili yaptığı yorum . Yorumda, oraya giden ve belli bir süre kalan kişilerin, oradakileri mankafa oldukları yorumu yapmaları, ilerleyen zamanda ise aslında bu mankafalığın iyi bir olduğunu düşünmeleri vs.lerden bahsediliyor. Sn. Arslanoglu, ülkemizde ve dünyada yönetim sistemlerinin neden daha adil, daha insancıl olamadığını açıklamak için insan evri

Sayısal Karasal Yayıncılık STB

Sayısal karasal yayıncılık ile ilgili yazılara devam. Bu yazımda set üstü kutusu (STB) konusunu biraz irdeleyeceğim. Türkiye'de yaşayanlar, hatta ülke dışında yaşayanların bir bölümü de "DIGITURK " isimli uydu üzerinden paket yayını yapan firmayı biliyorlardır. Firma, abonelerine STB verip uydu üzerinden gönderdiği paketin, aboneliğe göre çözülerek televizyondan izlenmesini sağlıyor. Bunu yaparken, normal televizyon yayıncılığına ek olarak, çeşitli futbol maçlarında pozisyon tekrarı, gollerin yeniden izlenmesi gibi ya da televizyon bankacılığı, mesajlaşma, etkileşimli oyunlar, tatil paketlerinin seçimi vs gibi alıştığımız tek yönlü yayıncılık deneyimini değiştirecek işler yapıyorlar. Bu işlerin geneline yayıncılık yazınında ya enhanced TV ya da interactive TV deniyor. İkisi arasında bir miktar fark olsa bile (enhanced TV uygulamalarında geri dönüş kanalı olmuyor genellikle) iki terim de benzer yayınları anlatmak için kullanılabiliyor. Uydu üzerinden yapılan bu yayınlarda

Amerika'daki bir Türk'ten yorum

Amerika'da Türk olmak isimli program ile ilgili yazdığım yazıya, Amerika'da bir Türk olan kuzenimden yorum gelmiş. Sevgili Kuzen'in yorumda yazılanlara katıldığını, ancak yorumun asıl sahibini bilmediğini, internetten gelen "anonim" yazılardan biri olduğunu belirtmiş bugün. Yazının başlığı doğru oluyor bu durumda. Amerika'da yaşayan bir Türk'ten yorum anlayacağınız...Yurt dışında yaşayan diğer okuyucularımdan yorumları beklerim.... Yorumu yazının sonundaki "yorum" bölümüne eklemiş olsam bile Varan'ın yanıtında olduğu gibi gözden kaçma olasılığına karşı ayrı bir yazı gibi yayınlıyorum. Tespitleri sizleri de şaşırtacaktır... " "Amerikada Turk Olmak" ABD'ye turist olarak gelmis her Turk buralara hayran kalarak geri doner. Cunku bunlar, 2-3 haftaligina New York ,Chicago, San Francisco, Los Angeles, Miami vb. gibi yerlere giderler. Otelde veya bir arkadaslarinda kalip, sabah aksam, muze, park, disco, bar gezerler. Sonucta da gay

Sayısal Karasal Yayıncılık

Dün kaldığım yerden devam etmeye çalışayım. Bu yazıda işin daha çok kullanıcı tarafını izah etmeye gayret göstereceğim. Bir kere televizyon yayınının sayısal olması, alıcılarımızın (yani televizyonlarımızın) değiştirilmesini gerektirmeyecek. İlerleyen yıllarda sayısal alıcılı televizyonlar üretilecek elbette, alına bakarsanız bu tip cihazlar hali hazırda satılıyor zaten (daha çok ombi diye adlandırılan hem sayısal hem analog tuner'lileri özellikle), ancak tüm televizyonların sadece sayısal alıcılı modellerle değiştirilmesi uzun yıllar alacaktır. Yani bu dönüşüm (sayısal yayın dönüşümü) renkli TV gibi bir dönüşüm değil. Ne gerekecek peki bu sayısal yayını izlemek için? Tıpkı sayısal uydu yayınlarını izlemek için de ihtiyaç duyduğumuz Set Üstü Kutusu (SetTopBox - STB). Bu kutuların içerisinde, gönderilen yayınları almaya uygun almaç (reciever) ve yayını televizyonun anlayacağı biçeme (formata) çevirecek donanım bulunmaktadır. DVB-T yayınları için farklılık bir yerde kutu seçiminde

Cam balkon yaptırırken

Cam balkon kapatmak yeni modalardan. Tek tek kırılıp bir ya da iki kenara toplanarak açıkmış gibi görünen balkonlardan bahsediyorum. Öncelikle belirteyim; pvc doğrama gibi bir yalıtım beklemeyin cam balkondan. Sadece rüzgarı kesebilirsiniz. Ne sese ne de ısıya ciddi yararı olmaz. Kullanacağınız üründe cam kalınlıklarını araştırın. 8mm temperli cam dışında bir şey kullanmayın. Sistemin taşıyıcı rulmanlarını, taşıma sistemini, camların üst ve alt raylarla arasında izolasyon için konulan fırçanı özelliklerini sorun taktırmadan önce. Bir de eğer ki stor perde düşünüyorsanız tavan ile camın açılır mekanızması arasına en az 10 cm'lik sabit bir bölüm koydurun. Bir çok cam balkon kapamacı, buna bize iş yapanlar dahil ne yazık ki, bu konuda müşterisini uyarmıyor. Stor sistemi 8 cm'lik sabit bölüm gerektiriyor. Tavana monte edilen stor, eğer sabit bölüm olmaz ise, camın açılmasına engel oluyor. Cam balkon sistemlerinde camlar kırılarak açıldığı için kanatın yarısı içeri doğru geliyor.

Klima taktırırken iyi düşünmek gerekiyor.

Klimalarımız takıldı dün. Klima seçimi konusunda yardımcı olan herkese bu vesileyle teşekkür ederim. Biri salona biri yatak odasına olmak üzere 2 adet, evimizdeki diğer beyaz eşyalarda olduğu gibi Arçelik marka 9500 ve 7000 BTU'luk cihazımız var artık. Sayfanın sadık izleyicileri bilecektir evdeki tadilatı. Epey bir değişiklik / yenilik yaptırıyoruz. Bunlardan birisi de cam balkon kapatma. Çok gürültülü bir cadde üzerinde oturduğumuz için balkonumuzu hiç kullanamıyorduk bu kapatma öncesi. Burada oturamıyor oluşumuzun tek nedeni gürültü değil elbette. Öğleden sonra evin içine ve dolayısıyla balkona doğan güneş. Şimdi güneşin sıcaklığına balkonun içine monte ettirdiğimiz iki klimanın dış ünitelerinin verdiği sıcaklık da eklendi. Anlayacağınız klimalar çalışırken içerisi soğuyacak ancak dışarısı iyice ısınacak. Bu gerçeği göz önünde bulundurun klima alır ve taktırırken. Bize keşif için gelen servis bunu söylemeyi unuttu. Benim de aklıma gelmedi. Gerçi büyük bir sorun değil. Zaten gü

Yeni yayın teknolojileri

Yayıncılıkta yeni gelişmeler olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Ankara ve İstanbul'da deneme yayınlarına başlanan DVB-T (Digital Video Broadcasting-Terresterial) Sayısal Karasal Yayın bunlardan birisi. İlk duyurusu sırasında bir takım yanlış anlaşmalara sebep olsa bile yavaş yavaş ne olduğu ve ne olmadığı anlaşılıyor. Takip edenlerin hatırlayacağı gibi sayısal uydu yayını sektöründe çalışan firmalar, çanak anten ve sayısal uydu alıcısı üretenler, ortak ilanlar vererek yeni başlayan DVB-T yayınlarının uydu yayınları ile ilgisi olmadığını, uydu yayıncılığının yerini alamayacağı açıkladılar. İşin teknolojisine fazlaca girmeden, olabildiğince sade açıklamaya çalışayım neler olup bittiğini. Öncelikle belirtmekte yarar var: DVB demek sayısal yayın demektir. DVB sonrası gelen harf yayının hangi ortamdan gönderildiğine göre değişir: DVB-S : En çok bilinen ve bir çoğumuzun kullandığı sayısal uydu yayınlarıdır (Satellite) DVB-C : Ülkemizde bir türlü uygulamaya geçememiş sayısal kablo

Tadilat Sürüyor

Evde yaptırmakta olduğumuz tadilat sürüyor. Bu güne kadar mutfak ve banyo dolaplarının siparişini verdik. Su tesisat işlerimiz tamamlandı. Kalörifer petekleri yenilendi. Banyoya havlupan konulacak sadece, fayans işi bittikten sonra. Camlar, akustik lameks kaplı ısı camlı Ege Pen ile değiştirildi. Cam balkon kaplamamız yapıldı. Eletrik tesisatındaki düzenlemeler yapıldı. Klima siparişi verildi. Panel kapı siparişi verildi. Fayans, klozet satın alındı. Kırılacak fayansların, çok büyük bir çoğunluğu, kırıldı. Sıva işine başlanıldı. Geriye kalanlar ise; fayanslar döşenecek. Tavanlar kartonpiyer olacak. Boya badana yapılacak. Klima ve kapılar takılacak. Son olarak da salonun parkesi silistre olacak. Yazının tuttuğu yere bakınca bile işin çoğunun gittiği azının kaldığı görülüyor. Aslına bakarsanız işin özü güvenebileceğiniz birisini bulmak ve tüm işi aynı kişiye vermek. Bu açıdan çok şanslıyız. Sevgili ustamız abimiz Ömer Yüzüak (Yüzüak Dekorasyon-telefon bilgilerini daha sonra yayımlayacağı

Altı Üstü Tasarım

İnternette Türkçe içeriğe fazla rastlanmıyor. Sayfalarda yer alan içeriğin bir kısmı, diğer sayfalardan alıntılardan oluşuyor. Yani 'orijinal' Türkçe içerik daha da az. Kaliteli, orijinal diye kıstasları çoğalttığınızda sayı daha da düşüyor. Altı Üstü Tasarım, yukarıdaki iki kıstasa da fazlasıyla uyuyor. Sayfanın mimarı Sn. Mehmet Doğan, Kanada'da (o soğuk memlekette nasıl yaşanır Akdeniz iklimine alışmış birisi hiç bilemesem bile :) yaşayan bilgi işlem merkezi yöneticiliği yapan bir ağabeyim. Kendisi ile tanışmam, tahmin edebileceğiniz üzere internet üzerinden tanışmam elbette, google'da ismimi aratırken oldu. Sayfama ( o zamanki blog'uma) bağlantı verdiğini görüp sevinmiştim. Bu sabah aynı aramayı yapınca sevgili Mehmet Abi'nin yazdığı bir kitap için hazırladığı Mehmet Doğan'ın kitabını henüz edinmedim. En kısa sürede (bugün) edinip, okuyup yorumlarımı siz değerli okuyucularımla paylaşacağım. Kitabın ismi "Teknoloji Kimin Umrunda". Kitap ile ilgi

Amerika'da Türk Olmak

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), ikinci kanalında sessiz sedasız devam etmekte olan bir belgeselin ismi "Amerika'da Türk Olmak". Sayın Z. Tülin SERTÖZ tarafından hazırlanmış 13 bölümlük bir seri. TRT'nin hazırladığı programların hepsi gibi bu da oldukça fazla emek harcanarak üretilmiş. Doğrusu harcanan emeğe değmiş. Amerika'da Türk olmak konusunu her yönüyle ve tüm ülkeyi içine alacak şekilde incelemiş değerli yapımcı. Montaj, müziklerin seçimi, kameranın, ışığın kullanılışı harika. Dün izlediğim bölümü beyin göçü ile ilgiliydi. Elektrik-elektronik yüksek mühendisi olarak çok yakından bildiğim bir konu bu ne yazık ki. Benim de bir çok dönem arkadaşımın dünyanın çeşitli yörelerine dağılmış durumda. Onları suçlamak da kolay değil. Ülkemizde teknoloji geliştiren firma sayısı fazla olmayınca bir mühendisi tatmin edecek işler bulmak çok zor oluyor. Bir tercih yapmak gerekiyor bu durumda, ya herşeye karşın ülkenin size harcadığı paranın karşılığını vermek için ül

Zeytin Bey'den pozlar

Zeytin Bey'den haberler vermeye devam edeyim. Bu aralar pek keyfi yok ne yazık ki. Evinde tadilat yapılınca, sakin bulduğu yerlere sığınıyor. Eski mutlu günlerine ilişkin iki fotograf önce :) Televizyonun üstü yeni keşiflerinden. Sıcak olduğundan mıdır?, yoksa radyasyon isteğinden mi bilemedim :) Şimdiki hali ise;

TCDD Vagon Restaurant

2006 yılında yazmıştım aşağıdaki yazıyı. Bu günlerde sıkça okunan bir yazı olduğunu görünce yazıdaki bilgileri kontrol edip güncelleyeyim istedim. 22 Şubat 2013 itibariyle öğrendiğime göre Vagon Restaurant kapanmış bulunuyor. Geçici olarak mı kapalı yoksa tamamen mi kapatıldı bilemiyorum. Keyifli bir mekandı. Anlaşılan sayfanın arşiv yazılarından birisi oldu. Ankara'da yaşayıp, Vagon Restaurant'ı bilenlerin sayısı, ne acıdır ki, fazla değil. Oysa Ulus'taki merkez garın hemen yanıbaşında,  ağaçlar ve çimenlerle çevrelenmiş havuzunun kenarına yerleşmiş masaları, uygun fiyatı, kaliteli hizmeti ile açık havada yemek ve kahvaltı keyfi yapabileceğiniz sayılı yerlerden. Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda biraz tereddüt geçirdim. Bu güzelliği siz sevgili okuyucularımla paylaşmak, genelde boş olan mekanın birden dolması anlamına gelecek çünkü. Geçtiğimiz pazar uzun pazar kahvaltısı (brunch da diyorlar :) yapmak için gittik bu güzel yere. Mekanın fotograflarını ilk fırsatta yazıy

'Neverland' kitabevi, ANKARA

NE YAZIK Kİ NEVERLAND KİTABEVİ KAPANDI....BU YAZI GÜZEL BİR ANI OLARAK ARŞİVLERDE DURUYOR.... Ankara'da yaşayıp Metropol sinemasını bilmeyen yoktur. Eskiden sokak olan şimdi cadde adını almış Selanik'te yer alan, Kızılay'ın eski sinemalarından. Tüze grubunun işlettiği, özellikle büyük salonlarında film izlemenin keyifli olduğu bir sinema. Yakın zamanda tadilat geçirdiğini ve artık daha güzel bir yer olduğunu belirteyim. Metropol sineması değil ancak bu yazımın konusu. Sinemanın tam karşısında, dışarıdan önemi çok da belli olmayan Neverland kitabevi. Önemi belli olmayan diyorum çünkü Türkiye'nin ilk çocuk kitabevi. "Kitapları çocukların ulaşabileceği yerler koyduk" demeleri boşuna değil. Gerçekten de 5-6 yaşındaki beyler ve hanımların boylarına göre düşünülmüş rafların yerleşimi. Kitabevinin sahibinin "çocuklar için bir şey yapmalı" diyen bir öğretmen oluşu, birazdan mekanın içini anlatınca sizlerin de hak vereceği insan ve hayvan sevgisi, işini s

Ev işleri başlıyor

Evimizin tadilat işleri yarın başlıyor. Pencerelerimizin değiştirilmesi ile başlayacağız işe. Pencerelerini değiştirmeyi düşünenlere bir kaç küçük tavsiyede bulunabilirim. Seçeceğiniz marka kadar kullanacağınız cam da önemlidir. Her çift cam Isı cam değildir. Isı cam, tıpkı selpak, sana gibi ürünün ismi olmuş markadır. Bu arada ısı camın farklı ihtiyaçlara yönelik özel çözümleri var. Örneğin eviniz çok fazla güneşe maruz kalıyorsa iki cam arasına ısı geçirgenliği az bir malzemeden fitil konularak ışık geçirgenliği neredeyse aynı olan ancak ısıyı geçirmeyen, dolayısıyla evin sıcaklığını arttırmayan camlar var. Gene fazla gürültülü bir ortamdaysanız akustik lameks kaplamalı cam kullanabilirsiniz. Elbetteki bu istekleriniz size artan maliyetler olarak geri dönecektir :) Ancak bu işler her gün yapılan işler değil. Eğer camlarınızda perde kullanmak istemiyorsanız, iki cam arasında 'mikro jaluzi' denen bir sistem yerleştiriliyor. Bu sayede hem jaluziniz kirlenmiyor hem siz perde derd

Blog'a kısa ara

Değerli okuyucularım, Elimde olmayan nedenlerle sayfamı güncellemeyi kısa bir süreliğine aksatabilirim. Bu nedenle şimdiden hepinizden özür diliyorum. Merak etmeyin, olumsuz bir durum yok. Bir kısmınızın dolaylı olarak bildiği tadilat işimiz başlayacak yakında. Bu nedenle sağa sola gitmekten başka işlere vakit ayrımam zor olacak. Bu arada eski yazılarımı okumanızı öneririm. Özellikle tiyatro, sinema ve kitap yorumlarımı okumanızı, düşüncelerinizi paylaşmanızı rica ediyorum. Artık okunmayan şeyler yazmaktan sıkıldım. Okunmadığım, okunsam da önemsenmediğim ortamlardan olabildiğince uzak durmaya çalışacağım. Eflatun'un çok sevdiğim bir sözü, yanlış anımsıyor olabilirim kelimeleri ama özü, " Hayatta hiç kimseye kendini sevdirmeye uğraşma" der. Doğru bir söz bence de. Sağlıklı, öz güvenli, sigarasız günler...

Klima seçimi

Evimize klima taktırmaya karar verdik. Yaz aylarında sıcaklardan bunalan tek biz olsak bu yazı da klimasız geçirmeyi düşünebilirdik. Ancak bu yaz evimizde ağır misafirimiz var. Sevgili Zeytin Bey. Biz duş alıp serinleyebiliyoruz, oysa o suyu hiç sevmez. Dışarı çıkıp yürüyoruz, onu dışarı bırakamıyoruz. Dışarıyı seyrettiği cam önlerinden başka bir eğlencesi de yok. Neyseki güvercin arkadaşları yalnız bırakmıyor Zeytin Bey'i de günleri çok sıkıcı geçmiyor. Klima dedik nereye geldik. Bu mevzuda makineci arkadaşların önerilerine ihtiyacımız var. Piyasada farklı fiyat ve özellikte bir çok marka var. Servis, kalite, elektrik tüketimi, fiyat-performans oranı gibi kriterleri bilen arkadaşların yorumlarını bekliyorum. Yorum bölümüne yazacaklarınız onayımdan sonra yayımlanacak.

Aliye - Halit Ergenç

Televizyon dizilerinin sadık izleyicisi sayılmam. Başından sonuna takip ettiğim dizi fazla değildir. Asmalı Konak'ın renklerinin canlılığı, Özcan Deniz'in sınıf değiştirmesini, dizi oyuncularının ve yönetmeninin farklılığı sadık bir izleyici yapmıştı beni. Aliye dizisinde ise Sanem Çelik ve Nejat İşler ikilisi için izlemeye başladım. Sanem Çelik 'i Filler ve Çimen isimli filmde farkettim ilk olarak. Kara Melek isimli bir dizide de uzun süre oynamış. Ancak o diziyi hiç izlememiştim. Filler ve Çimen'de çok iyi oynamıştı. Daha sonra Aliye dizisinin ilk sezonunda keyifle seyrettim. Nejat İşler'i Eylül Fırtınası, Mustafa Hakkında Herşey ve Anlat İstanbul filmlerindeki başarılı oyunculuğunu takdir ettim. Dizideki rolünün de hakkını veriyor, diye düşünüyorum. Halit Ergenç 'i (dizideki Sinan - Aliye'nin eski kocası) ise Aliye dizisi ile tanıdım. Başlarda, biraz da dizide canlandırdığı karakter nedeniyle ısınamadım. Ancak zaman geçip oyunculuğunu konuşturmaya başl

Taipei - TAYVAN

Tayvan Çin'in güneyinde yer alan bir ada. Çin'de yaşanan devrim sonrası adaya kaçan Çinliler tarafından kurulmuş. Özellikle Amerika'nın yardımları sonucu oldukça gelişmiş. Taipei Tayvan'ın başkenti. Adanın kuzeyinde yer alsa da deniz kenarında değil. Gelişmiş metro ağına sahip (MassRapidTransport-MRT) kent parkları, tapınakları, gece pazarları, modern ve klasik mimarinin iç içe geçtiği binaları ile görsel bir şölen sunuyor. Taipei'ye Türkiye'den ulaşmak hiç kolay değil. Bangkok, Hong Kong Singapur ya da Kuala Lumpur'dan aktarma yapmak gerekiyor.