Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kırmızı Azap / Ayfer Tunç

Ayfer Tunç külliyatını okumaya devam ediyorum. Romanlarının ardından ilk kez bir öykü kitabını okudum. Farklı senelerde yazılmış dokuz öyküden oluşuyor Kırmızı Azap. Aynı adlı öykü, farklı üslubu ile en sevdiğim oldu. Henüz yazılmamış eserlerin potansiyel kahramanlarının, yazarın beyin kıvrımlarındaki macerasını okumak ilginç bir deneyimdi.  Öykülerin tümünde yoğun olarak hissettiğim keder oldu. Kahramanların anlattıkları, yaşadığı olaylar, kullanılan dil... Sanırım tüm bu saydıklarımın etkisi var, kitabın hissettirdiklerinde. 2014 yılında ilk baskısı yapılmış. Benim okuduğum Eylül 2022 tarihli 8. baskıydı. Can Yayınları'ndan çıkan Kırmızı Azap, 152 sayfa.

Osman / Ayfer Tunç

Kapak Kızı ile başlayıp Yeşil Peri Gecesi ile devam eden üçlemenin son kitabı Osman'ı da okudum. Her üç kitabı da mahallemizdeki belediye kütüphanesinden ödünç almıştım. İstanbul'un güzelliklerinden bir tanesi de kütüphaneler. Hele kitap fiyatlarının bu kadar yükseldiği günümüzde, okumayı sevenler için vazgeçilmezler.  Ayfer Tunç'tan okuduğum dördüncü romandı Osman. En kolay okunulanıydı aynı zamanda. İlk romanın görünmez kahramanı, kapak kızı Şebnem'in kocasının hayatını anlatmış bu kez Ayfer Tunç. 1992 yılında Kapak Kızı yayınlanırken üçleme olacağı belli miydi merak ettim. Yeşil Peri Gecesi'nde bu kez adı hiç geçmese de Şebnem'in hikâyesini kendi anlatımıyla okumuştuk. 2010 yılında ilk baskısını yapmış, serinin ikinci kitabı. Osman'ın Temmuz 2022 tarihli 10. baskısını okudum. 1992'den 2020'ye 18 sene geçmiş. Acaba ileride bir Teoman ya da Hülya romanı okur muyuz diye düşündüm son sayfayı bitirince.  Farklı anlatıcıların olayları kendi bakışlarıyl

Yeşil Peri Gecesi / Ayfer Tunç

2024 senesinin tüm dünyaya barış getirmesini diliyorum, ben diledim diye savaşların bitmeyeceğini bilsem de.  Ayfer Tunç'tan okuduğum üçüncü roman Yeşil Peri Gecesi. Kapak Kızı adlı roman ile başlayan üçlemenin ikinci kitabı. Kapak Kızı'nı okumadan Yeşil Peri Gecesi'ni okursanız, iki roman arasındaki ilginç bağlantıları, ustaca yapılmış göndermeleri fark edememiş olursunuz. Edebi keyif için sırayı bozmamamızı öneririm. Ayfer Tunç külliyatı İstanbul'daki belediye kütüphanelerinde bulunabiliyor, kitap fiyatlarının bu kadar arttığı - gelirlerin düştüğü günümüzde, iyi ki var kütüphaneler.  Tek anlatıcı, az diyalog, yavaş tempo ve zaman içerisinde gidip gelmelerle gelişen roman. Romanın ilk sayfalarında anladığımız, kahramanın hayatını değiştirecek "son" ve bu sona yol açan tüm ömür, anlatıcının gözünden seriliyor okuyucunun önüne. Tunç'un romanında, temponun yer yer çok düştüğünü düşündüm. Sonra, romanı okumayı sürdürdükçe fark ettim ki bu yazarın bilinçli ter

Crea Center Çekmeköy

2023 senesinin son günlerinde gelen bir haber beni fazlasıyla mutlu etti. Yan tarafta ekran görüntüsünü paylaştığım e-posta ile Crea Center Çekmeköy 'ün kullanıcısı olarak kabul edildiğimi öğrendim. 2023 başlarında Kadir Has Üniversitesi çatısı altında kurulmakta olan FabriKHAS merkezinde uzman olarak çalışırken, seneyi Crea Center kullanıcısı olarak tamamlamak, kaderimin ekran endüstrisiyle birlikte çizildiğinin göstergesi belki de.  Crea Center nedir diye soracak olursanız, Çekmeköy Belediyesi'nin web sayfasındaki bilgilerden alıntı yaparak; Kültürel ve Yaratıcı Endüstriler(CCIs) sektörüne hizmet eden insanlar için yapılar ve ağlar kurmak ve geliştirmek, sektörde çalışan kişilere fiziki ortam ve ekipman kullanımı desteği vererek serbest çalışma, ortak çalışma ve yaratıcı düşünme ortamını sağlayarak, bilgi ve teknoloji transferini kolaylaştıran ve Karadeniz Havzasında ve çalışma ağında bulunan yatırımcılar, müşteriler ve diğer disiplinlerdeki insanlarla işbirliği yaparak kü

bir seneyi daha kapatırken

2004'ten bu yana kesintisiz yazdığım bir blogumun olmasının en iyi yanı, ne zaman ne düşündüğümü dönüp okuyabilmem. Yazdıklarım öz denetimimden geçiyor elbette, sonuçta internette herkese açık bir sitede paylaşıyorum. Gene de anılarımı hatırlatmaya yetiyor. Bu kısa ve gerekli paragraftan sonra gelelim 2023'ün notlarına: 25 senedir çalıştığım TRT'den emekli oldum. TVTechTR.net 'i yeni kurduğum danışmanlık işinin web sayfası olarak konumlandırdım. Dördüncü kez IBC fuarına katıldım. Görüşmeler sonucu beş firmanın Türkiye'de tanıtımı ve iş geliştirmesi konusunda danışmanlık desteği vermeye başladım. "Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi" dizesinin gereğini yaptım. Kendi işinin patronu olmak konusunda bir şeyler yazmak istiyorum ne zamandır. Ancak bir türlü vakit bulamıyorum. Şimdi altı aydır tam zamanlı emeklisin, nasıl vakit bulamıyorsun diyeceksiniz. İşte tam olarak bu nedenle vakit bulamıyorum.  Artık kısmet önümüzdeki günlere. Herkese iyi seneler.

İmparator / Erol Toy

Senelerdir okumak istediğim bir romandı İmparator. Fehmi Çok'un hikâyesinin anlatıldığı romanı sonunda okudum. Evimizin kütüphanesinde de vardı ancak taşınmalar, şehir değiştirmeler derken romanın evdeki kopyasını arayıp bulmaktan kolay geldi mahalle kütüphanesinden  Doğu Kitabevi'nin 3. baskısını  ödünç almak.  1920 yılında, Büyük Millet Meclisi'nin açılmasının hemen öncesiyle başlayan roman 1971 muhtırasına kadar geçen 51 seneyi, sanayici Fehmi Çok'un bakış açısıyla anlatıyor. Erol Toy, yerli sermayenin nasıl biriktirildiği, konu hakkında bilgisi olmayanların da anlayacağı ölçüde basitleştirilerek açıklamış. Böyle olunca kimi sayfalar, sürecin teknik ayrıntılarıyla dolmuş. Ülkenin önde gelen sanayici ve iş insanlarını bir araya gelip, siyaseti kendilerine daha fazla kâr sağlayacak şekilde tasarlamaları, romanın inandırıcılıktan uzaklaştığı bölümler olmuş. Hangi ülkede böyle bir şeye izin verir vatandaşlar? Roman, ülkenin kuruluş sürecini de farklı bir perspektiften an

Kapak Kızı / Ayfer Tunç

2023 senesinin başlarında, henüz emekli olmamışken, TRT Spor rejisinde bir kitapsever arkadaşımın önerisi ile Dünya Ağrısı adlı romanını okumuş ve çok etkilenmiştim. Ayfer Tunç'u 2023'e kadar neden fark edemedim diye epey üzüldükten sonra, geç olsun - güç olmasın dedim ve seneyi Ayfer Tunç romanlarıyla bitirmeye karar verdim.  Bu uzun ve muhtemelen gereksiz paragrafın ardından gelelim Kapak Kızı adlı romana. İlk baskısı 1992 yılında Simavi Yayınları'nca yapılmış. Ben Ekim 2022 tarihli Can Yayınları'ndan çıkan 22. baskısını okudum. Romanın sonuna eklenen yazarın notuyla birlikte 261 sayfa. Son notta, romanın yeniden yazıldığı, belki daha doğru ifadesiyle gözden geçirilerek çoğu cümlenin yeniden ele alındığı belirtilmiş. 2004 yılında yapılan bu yenilenmiş hâli ile ilk baskısını kıyaslamak isterdim, kim bilir belki bir gün fırsat bulurum. Yemekli vagonunda sigara içmenin serbest olduğu ve içki servisinin yapıldığı senelerde geçiyor roman. Karlı bir günde Ankara'dan İs