Ana içeriğe atla

Amerika'daki bir Türk'ten yorum

Amerika'da Türk olmak isimli program ile ilgili yazdığım yazıya, Amerika'da bir Türk olan kuzenimden yorum gelmiş. Sevgili Kuzen'in yorumda yazılanlara katıldığını, ancak yorumun asıl sahibini bilmediğini, internetten gelen "anonim" yazılardan biri olduğunu belirtmiş bugün. Yazının başlığı doğru oluyor bu durumda. Amerika'da yaşayan bir Türk'ten yorum anlayacağınız...Yurt dışında yaşayan diğer okuyucularımdan yorumları beklerim.... Yorumu yazının sonundaki "yorum" bölümüne eklemiş olsam bile Varan'ın yanıtında olduğu gibi gözden kaçma olasılığına karşı ayrı bir yazı gibi yayınlıyorum. Tespitleri sizleri de şaşırtacaktır...

"
"Amerikada Turk Olmak"
ABD'ye turist olarak gelmis her Turk buralara hayran kalarak geri doner. Cunku bunlar, 2-3 haftaligina New York ,Chicago, San Francisco, Los Angeles, Miami vb. gibi yerlere giderler. Otelde veya bir arkadaslarinda kalip, sabah aksam, muze, park, disco, bar gezerler. Sonucta da gayet eglenceli zaman gecirirler. Belli bir duzeni olan ulkede iyi zaman gecirdikleri icin mutlu donerler ve her iyi ani gozlerini aca aca anlatirlar.
Bir de buraya calismaya veya okumaya gelen Turkler vardir. Bunlar dogal olarak her gun park, bahce gezemezler. Oturup gercek Amerika'da yasamak zorundadirlar. Zaten bir de Midwest'te falan yasiyorlarsa isteseler de eglenemezler. Bunlarin ruh halini yasadiklari sure ile orantili olarak anlatmak lazim;
a) Ilk 2 yilda butun Turkler Amerikalilari yavas ve eksik dusunen, pratik zekalari olmayan insanlar olarak gorur. Nasil olup da, bu kadar "mankafanin" bir araya geldigi bir ulkenin bu kadar ileri olabilecegini dusunurler. Turklerin ne kadar zeki oldugu ile ovunurler. Zaten milliyetcilikleri de bu donemde cok artar. Turkiye'nin aslinda insan problemi olmadigini, cok kisa bir surede hak ettigi yere gelecegini soylerler.
b) Amerika'da 2 ile 4 yil arasinda yasamis olan Turkler, aslinda bu kadar "mankafanin" ustunde yasayan guclu bir sistem oldugunu gorur. Bu sistemin Turkiye'ye nasil uygulanabilecegi uzerine kafa yorarlar. Bu donemde, her biraraya geldiklerinde birkac kere vatan kurtarirlar.
c) Amerika'da 4 ile 7 yil arasinda yasamis Turkler, aslinda "mankafaliligin" cok zekice bir sey oldugunu, isini yaptigin surece ister zeki, ister mankafa ol, sistem icinde yukselebilecegini, yukseldikce de "mankafaliligin" mutlulugu arttirici bir ozellik oldugunu gorurler. Turkiye'nin aslinda "mankafali" azligindan bir yere gelememistir sonucunu cikarirlar.
d) Amerika'da 7 ile 10 yil arasinda yasamis her Turk, artik Turkiye'nin kurtulmayacagina inanmistir. Kendisinin kurtulup kurtulamayacagi uzerine kafa yormaya baslar. Nasil mankafali hareket etmek gerektigi uzerine dusunur. Yine de yeterince parayi kazanip Turkiye'ye geri donmenin hayalini kurar. Yeterince para kazanmayi da zengin olmak icin degil, Turkiye'de gecim derdine dusmemek icin isterler.(Cunku Turkiye'deki is ortamindan korkarlar.)
e) 10 seneden sonra artik geri donmek icin cok gec oldugunu anlayanlar kendilerini en dogrusunu yapmis olduklarina inandirirlar. Turkiyeyi kotulemeye baslarlar. Bunlarin bir kismi tekrar Amerikalilarin mankafa oldugunu dusunerek kendini bir sekilde toplumdan ustun gormeye calisir, bir kismi da kafa yormadan uyum saglamaya ugrasir. Bir de buralara gecim sikintisindan herhangi bir iste calismak icin gelen Turkler vardir. (ki cogu garsonluk veya taksicilik yapar.) Onlari gercekten tebrik etmek lazim cunku Amerika'nin o yuzu ile ugrasmak celik gibi sabir ister. Vatan sagolsun, seytan diyo git Antalya'ya motel ac, bahcede mantar yetistir, kiyidan cupra tut.
By Ozgur, at
Pazartesi, Haziran 05, 2006 1:04:27 AM "

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...