Kitabın kapağında bir de ÇOK GİZLİ damgası var. Çok gizli damgasıyla birleşince gizli, hem de çok gizli bir operasyonun ayrıntılarını okuyup, "şoke" olacağınızı zannediyorsunuz haliyle. Oray Eğin, Akşam gazetesinde köşe yazarı. Yazılarını zaman zaman okuyorum. Kitabını alıp almama konusunda epey kararsızlık geçirdikten sonra medya, imha kelimelerinin etkisiyle aldım ve okudum. Son sözü baştan yazayım: dedikodu okumayı severseniz alın okuyun. Yoksa ciddi bir zaman kaybı. Kendi adıma ben dedikoduları, özellikle yazılı / görsel basındaki dedikoduları okumayı severim. Bu nedenle kitabı aldığıma da okuduğuma da pişman değilim. Bölümlerden oluşan kitap, konu bütünlüğünü de koruyamamış. Adına bakınca, düzenlenmiş bir operasyondan bahsedileceğini zannetmek doğal. Ancak kitapta basındaki türbanlı yazarlardan, Hasan Cemal'in Cumhuriyet gazetesindeki genel yayın yönetmenliği dönemlerine, Taraf gazetesinin kuruluşundan TRT'de kimin program yaptığına uzanan konular yer almış. Eğin...
Yazılacaklar birikti, bu gidişler birikmeye devam edecek. Üst üste gelince seyahatler, okunanlar, teknik gelişmeler böyle oluyor. Yavaş düzgündür, düzgün ise hızlı deyip başlayayım bir yerinden. Geçtiğimiz haftanın 6 gecesini, Aydın'ın Nazilli ilçesinin, eski adıyla Sinekçiler, Yaylapınar köyünde geçirdik. Ne ben, ne de eşim Nazilli'li. Oralarda yaşayan akrabamız da yok. Peki nasıl oldu da bir köyde kaldık 6 gece. Pınar Kaftancıoğlu sayesinde. Kendisini büyük şehirlerde, özellikle İstanbul'da, yaşayan çocuk sahipleri tanıyacaktır. Ayşe Arman'ın söyleşisinden sonra tanıyanlar ve alış veriş yapanların sayısında ciddi artış olmuş. Siz tanımayanlardansanız İpek Hanım'ın Çiftliği'nin web sayfasına bakmanızı ve yazının geri kalanını sonra okumanızı öneririm. Kaftancıoğlu, bana kalırsa ülkemiz için uygulanabilir bir kalkınma modeli oluşturmuş. Ülkemiz, her ne kadar son dönemlerde ihmal edilmiş olsa bile, bir tarım ülkesi. Tarıma elverişli topraklara ...