Ana içeriğe atla

Krakow fotografları - 3

Krakow'un bir bölgesi, Sovyetler Birliği döneminde "düzenli kent örneği" diye inşaa edilmiş. Yarın fırsat bulabilirsem gidip göreceğim. Cetvelle çizilmiş gibi düzgün caddeler, meydanlar ile değişik bir yermiş. Bu yeri Krakow'un hemen her noktasında bulabileceğiniz turizm bürolarının düzenlediği "Komünizm Turu" ile de görebilirsiniz. Yukarıdaki fotoğraf o dönemden kalma bir minibüse ait. Bahsettiğim turda bölgeyi bu minibüslerle gezdiriyorlarmış.

Büyük pazar meydanında bir heykel. Anlamına ilişkin bir şeyler okuyunca ekleyeceğim buraya. Heykeltraşı İgor Mitoraj ve heykelin adı Eros Bendato (yıkılmış Eros). Wikipedia'daki bilgilere göre heykelin bir benzeri Valencia'da da varmış. Krakow'dakinin yılı 1999. Mitoraj, 1944 Almanya doğumlu, Polonya'lı bir sanatçı. Hasar duygusunu öne çıkartıyormuş.

 Kumaşçılar pazarı bir başka açıdan.
 Kumaşçılar pazarının içi.
 St. Mary kilisesi.


 Kurumuş dalların üzerinde yeni açmış çiçekler. Hayat gibi, bir yandan bitiyor, bir yandan başlıyor. Her şey döngülerden ibaret aslında. Ne yazık ki günümüz insanının üzülmeye, moralinin bozuk olmasına hakkı yok. Hemen toparlanmalı, toparlanamıyorsa, zamana ihtiyacı varsa olmaz. Hemen bir anti depresan kullanmalı. Her daim mutlu olanlardan uzak durmak lazım...Doğal değiller.


 İşte meşhur kale. Yukarıdaki fotoğraflar kaleye çıkış merdivenlerini gösteriyordu. İçerisinde biletle gezebileceğiniz müzeler var. Belirli sayıda ziyaretçi alıyorlar müzelere. Bu yüzden erken gitmekte fayda var. Elbette müzeleri gezemedim. Ancak kalenin içerisine girmek serbest ve bir kapıdan girip diğerinden çıkabiliyorsunuz.
 Papa 2. John Paul'ün Krakow için önemi büyük. Aslında bizler için de farklı bir anlamı var, neyse ki Krakow'lular, en azından benim karşılaştıklarım, İtalya'daki olayı pek hatırlamıyor. Belki Papa, vefatından önce affettiği içindir. Kimbilir?


 Bu ortaçağı hatırlatan kapıları çok sevdim. İnsan kendisini farklı hissediyor. Sanki zaman yolculuğuna çıkmış gibi.
 Hava, görüldüğü gibi yağmurlu ve gerçekten soğuk. 2008 yılında Viyana'ya gittiğimde de inanamamıştım. Yaz ayında böyle soğuk olur mu diye. Oluyormuş.


 Katowice Krakow'a epey yakın, Varşova'ya ise IC trenleri 2-2,5 saatte gidiyormuş. İki kent arasında elbette uçak seferleri de var.

 Bu ilan panolarından bir zamanlar Devlet Tiyatrolarının da vardı. Aslında ne güzel olur kentlerimizde bunları yeniden görsek. Reklam panoları yerine böyle ücretsiz kullanılabilecek panolar olsa.

Kişi başına düşen AVM metrekaresi olarak İstanbul'u geçmiş bir kentten gelince ve SD hafıza kartı almam gerekince ara ki bir AVM bulasın (!) Aslında eski pazar meydanının yanı başındaymış Galeri Krakowska. İçine girince nerede olduğunuzu karıştırabilirsiniz. Aynı markalar, aynı vitrinleri ve aynı davranan tezgahtarlarıyla: Welcome to the Capitalism der gibiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...