Ana içeriğe atla

Kayıtlar

sayısal karasal televizyon aramasıyla eşleşen yayınlar gösteriliyor

3 Mart 2014 yaklaşırken belirsizlik sürüyor

Son günlerde blog sayfamın ziyaretçilerinin önemli bir bölümü "İstanbul DVB-T2" kelimesi ile yapılan aramalarla gelenler. Hal böyle olunca hem süreçte neler oluyor, hem İstanbul'da DVB-T2 deneme yayınları var mı sorularını, elimden geldiğince yanıtlamak istedim. İkinci sorudan başlayayım: ANTEN A.Ş. adlı şirket, RTÜK tarafından görevlendirilip Ankara'da DVB-T2 deneme yayınları yaptı. Bildiğim kadarıyla İstanbul'da deneme yayınları konusunda bir hazırlıkları var. Ancak en doğru bilgiye ANTEN A.Ş.'nin web sayfasından ve RTÜK'ün web sayfasından ulaşabilirsiniz.  Gelelim ilk soruya: Yani sayısal karasal televizyon sürecinde neler oluyor? En kısa yanıt : Belirsizlik Sürüyor! Ülkenin siyasetindeki belirsizlik değil bahsettiğim. Aslına bakarsanız 3 Mart 2014'te bir şey olacağı da yok. Peki tarihin önemi ne ve süren neyin belirsizliği? Hemen yazayım: Radyo ve televizyon sektörü çalışanları, özellikle bu sektörün yönetim birimlerindekiler 3 Mart 2

Sayısal karasal yayın başlarken kafalardaki sorular

Malum 3 Mart 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren yeni RTÜK yasasına göre önümüzdeki yıl 3 Mart tarihine kadar sayısal karasal yayın için frekans planları hazırlanmış olacak ve tahsis ihalesi yapılmış olacak. Yani şunun şurasında bir yıldan az zaman kaldı. Düzenli DTT (sayısal karasal televizyon) yayını için. Geniş halk kesimleri için (bu deyimi çok seviyorum :) sayısal karasal yayın hiç bir şey ifade etmiyordur eminim. Şöyle söyleyeyim. Evimizde, uydu yayınları yaygınlaşmamışken çatıların üzerinde bulunan, zaman zaman evin erkeğinin çatıya çıkıp, aşağıya bağırarak ayarlamaya çalıştığı antenler yardımıyla izlediğimiz televizyon yayını analog karasal yayındır. Şimdi bu yayını en yaygın kullananlar taksiciler sanırım. İşte bu analog yayınlar 4 yıl sonunda tamamen yerini sayısal yayına bırakacak. Bu noktada kafalara takılan bir soru var. Piyasada LCD/LED televizyonların büyük bölümünde sayısal karasal yayınları almaya uygun alıcı üniteleri var. DVB-T Tuner olarak

sayısal karasal televizyon: güncel sorulara yanıtlar

Son dönemde kimi forum sayfalarında birbiriyle çelişen yorumlar / haberler okuyorum. Kerameti kendinden menkul bu yorum / haberleri okuyunca çoğunlukla gülümsüyorum. Kimi yorum / haberlerin yazdırıldığı / yönlendirildiği aşikar. Ancak, son dönemde ciddi bir bilgi kirliliğinin de yaşandığını gözlemleyince daha önce yazdığım sıkça sorulan sorular yazısını güncellemenin doğru olacağına karar verdim. Umarım faydalı olur. Nedir bu sayısal karasal televizyon? Televizyon yayınları temelde iki ortamda izleyiciye ulaştırılır. Kablosuz yöntemler uydu, karasal ve 4G/Wimax olarak sayılabilir. Sayısal karasal televizyon, karasal vericiler ile evimize ulaştırılan yayındır. Bunun için ülkenin dört bir tepesine verici yerleştirmek ve bu vericilere televizyon yayınını ulaştırmak gereklidir. Ne zaman başlayacak? Yanıtı bugün için belirsiz olan soru. RTÜK'ün planlamalarına göre Ankara'da 20 gün önce düzenli yayınların başlamış olması gerekiyordu. Ancak ulusal multipleks kapasitesi ta

Sayısal karasal televizyon yayına hazırlanırken DigiTAG'ın önemli raporu

RTÜK tarafından duyurulan takvime göre ülkemizde DVB-T 2 , bu kısaltmayı özellikle vurguladım, yayınları içinde bulunduğumuz 2013 yılının Kasım ayında Ankara'da başlayacak. Yapılan planlara göre 2015 Mart ayı ile analog televizyon yayınları sonlandırılacak. Avrupa'da uzun yıllar önce başlayan ve bir çok Avrupa ülkesinde tamamlanan sayısal karasal televizyon yayınına dönüş işlemine ilişkin bir rapor yayınlandı Şubat ayının başında. Raporun tam metnine buradan erişebilirsiniz. Raporu yayınlayan kuruluş Digital Terresterial Television Action Group ( DigiTAG ), sayısal karasal televizyon yayıncılığı konusunda çalışan üreticiler, yayıncılar, ağ işletmecileri, düzenleyici kuruluşlar ve organizasyonlar tarafından oluşturulmuş. Aralarında BBC, Panasonic, Sony, LG, Avrupa Yayın Birliği (EBU)'nun da olduğu  14 ülkeden üyesi var.  32 sayfalık rapor, sayısal karasal televizyona (digital terresterial television: DTT) geçişin neden gerekli ve zorunlu olduğunu anlatmakla başlıyor. K

Yakınsama: Televizyon - İnternet birlikteliği

İnternet dünyası ile televizyon dünyası giderek birbirine daha fazla yaklaşıyor. Ülkemizde bile televizyon başında geçirilen süre azalırken, internet başında geçen süre artıyor. Peki interneti kullanlar neler yapıyor? Elektronik postaları okumak, sosyal ağlarda kim nerede kiminle incelemeleri yapmak, haber sitelerine göz atmak...Bunları hiç birisi, hadi diyelim büyük bölümü, saatleri geçirmek için yeterli gelmez. Yanıt internete kayan, eskiden televizyon cihazımızla yaptıklarımız... İnternet üzerinden dizi / film / klip izlemek yaygınlaşıyor. Eskiden forumlarda bulunan linkler kullanarak parça parça indirip ardından birleştirip sonra format değiştirip binbir zahmet sonucu ulaşılan içeriklere artık video paylaşım siteleri üzerinden herkes erişebiliyor. Diziler, bir kaç saat / gün gecikme ile reklamlarla kesilmeden izlenebiliyor. Hem de istediğimiz zaman, istediğimiz yerden, istediğimiz cihaz ile. Bu kolaylıklarına karşın daha da kolaylaşabilir mi hayatımız? Mesela televizyonda ma

herşey iyi güzel hoş ama bu sayısal karasal yayının "bize" etkisi ne olacak? ne yapmalı?

Blog sayfamda, teknik etiketli yazıların, önemli olduğunu düşündüklerimi üyesi olduğum Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin haberleşme listesinde paylaşıyorum. Amacım, blog yazısını hazırlanırlarken ile aynı: özgün, Türkçe bilgi üretmek. Bugünlerde sayısal karasal yayınla ilgili yazdıklarıma yönelik bir soru, bu yazının yazılmasına vesile oldu. Kıymetli bir meslek büyüğüm iyi güzel de bize etkisi ne olacak? Ne yapmalıyız? anlamına gelen bir soru yöneltmiş. Baştan söyleyeyim aşağıda yazdıklarımın bir bölümü bilgiye, bir bölümü ise kişisel yoruma dayanmaktadır. Özellikle yoruma dayanan bölümlerine garanti veremem. Sürecin hanelere etkisini maddeler halinde yazmaya çalışayım: Eğer kılçık anten diye adlandırılan, bildiğimiz çatı anteni ile televizyon yayınlarına ulaşan bir haneyseniz 3 Mart 2015'ten sonra bu yayınları izleyemeyeceksiniz. Çünkü planlara göre 3 Mart 2015'te analog karasal yayın sonlandırılacak. Televizyon izlemeye devam edebilmek için DVB-T2 alıcı k

14 - 15 Kasım'da kimselere söz vermeyin: DigiTAG İstanbul'a geliyor!

Yazılara etkileyici başlıklar bulma konusunda pek başarılı olduğum söylenemez. İlgi çekici başlıklar, okunma sayısını etkiliyor mu onu da bilmiyorum açıkçası. Ancak, eğer televizyon yayıncılığı dünyasının teknoloji alanında çalışıyorsanız, 14 - 15 Kasım 2013 tarihlerini ajandanıza, tabii eğer bir ajanda tutuyorsanız, not etmenizde yarar var. Her yılın Ocak ayında ajanda sahibi olup, bir sonraki Ocak ayına kadar yüzünü açmayan, benim gibi, biriyseniz de telefonunuza hatırlatma kaydedin.  DigiTAG 'dan daha önceki yazılarımda bir kaç kez bahsetmiştim. Sayısal karasal televizyon yayıncılığını yaygınlaştırmak amacıyla sektör şirketlerince kurulan DigiTAG, 14 ve 15 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul'da bir çalıştay (workshop) düzenleyecek. Radisson Blue adlı otelde gerçekleştirilecek olan bu etkinlik, son derece önemli. Öneminin bir kaç nedeni var elbette. Sıralarsak; Tarih açısından kritik bir dönemde gerçekleşecek sektör buluşması halinde geçecek muhtemelen. Malum, 15 Ağust

Almanya'da sayısal yayıncılık raporu

Düzenli takip ettiğim web sayfalarının birisi olan DigiTAG 'da yer alan bir habere göre Almanya'nın Die Mediananstalten adlı kuruluşu (yayıncılık alanını düzenleyen 14 kuruluşun bir araya gelmesiyle oluşan çatı birlik ) Digitalization 2013 adıyla bir durum raporu yayınlamış . Rapor hem Almanca hem de İngilizce olarak Die Mediananstalten'in web sayfasında indirilebilir. Rapor, sadece sayısal televizyon ile ilgili değil. Sayısal radyo ve internet yayıncılığı da raporun konuları arasında. Bu yazıda, raporda önemli gördüğüm konuları maddeler halinde sıralamaya çalışacağım.  Rapora geçmeden önce bilinmesi gerekenler: Uydu ve kablo yayıncılığının hayli gelişmiş olduğu bir ülke. Kablo ve uydu üzerinden yayın izleyenlerin toplamı % 9o'ı geçiyor.  Sayısal karasal televizyon yayınlarına DVB-T standardıyla  başladılar. İşin doğrusu beklenildiği kadar ilgi görmeyen DVB-T yayınlarından, 2013 içerisinde, RTL grubu çıkma kararını açıkladı. Avrupa yayıncılık dünyasında tartı

Avrupa Birliği ülkelerinde televizyon yayınına erişim istatistikleri

Uydu, karasal ve kablo olmak üzere üç farklı yöntem (IPTV'yi kablo olarak değerlendirirsek) kullanılabilir televizyon yayınını izlemek için. Bu üç farklı yöntemden uydu uzun süredir sayısal kodlanmış olarak sunulmaktaydı. Kablo yayını hem analog hem de sayısal olarak sunulmaya devam ediyor. Karasal yayın ise 1990'ların sonlarından başlayarak sayısallaşıyor. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin büyük bölümünde karasal televizyon yayınlarının sayısallaştırılması tamamlanmış durumda. Birkaç üye ülkede süreç devam ediyor. Sayısal karasal dönüşüme ilişkin son verileri buradan kontrol edebilirsiniz.  Bu, belki de gereksiz, girişten sonra gelelim yazının konusuna. AB üyesi ülkelerde halka sunulan dört yöntem hangi oranlarda tercih ediliyor. Bu sorunun yanıtını burada yayınlanan bir istatistikte buldum. Bilgiler, Avrupa Komisyonu'nun E-Communications Household Survey başlıklı çalışmasından. Çalışmanın yayın tarihi Haziran 2012. Oldukça güncel sayılabilir. Raporun 85. say

Türkiye'de sayısal radyo ve televizyon yayıncılığı 2 / 2

Bir önceki yazıda bıraktığım yerden devam edeyim. Sayısal radyo konusundaki son yansıda, biraz otosansür uyguladığımı itiraf ederek bırakmıştım. Dediğim gibi ortada bir gecekondu düzeni var ve hepimiz gecekondu mafyasından haberdarız.  Peki, televizyon dünyasında işler nasıl? İşin doğrusu televizyon dünyası, 6112 sayılı yasa sayesinde, pek rahat görünüyor. En azından, radyo ile kıyaslandığında, karasal vericilere mahkumiyet konusunda , çok daha rahatlar. RTÜK'ün frekans tahsis ihalelerini tamamlayamamasının sonuçlarının başında, sayısallaşan uydu ve kablonun, televizyona erişim için tercih edilmesi geliyor. Aslında bu sonuçta şaşacak bir şey yok. Şöyle düşünün, Ankara'dan İstanbul'a gitmek istiyorsunuz. Seçenekleriniz nelerdi? Otobüs, uçak, özel araç ve tren. Yıllar boyunca otobüsler daha konforlu hale gelirken, yollar düzgünleşirken, trene hiç yatırım yapılmamıştı. Tren ile gidip gelen vardı halen, ancak bunlar çoğunlukla vakti bol, parası az olan insanlardı. Devlet,

ipTV - 4

ipTV hizmeti, televizyon dağıtım şekillerinden birisi olup uydu ve/veya sayısal karasal yayın hizmetleri ile birlikte de sunulabilir. Bu bağlamda düşünüldüğünde üç farklı işletme modelinden söz edilebilir: Sadece ip alıcılı STB’ler: Tüm içerik (televizyon+VoD) ip üzerinden gönderilir. Bant genişliğini fazla kullanan bir modeldir. Başka yöntemlerle ücretsiz edinilebilecek, FTA (Free To Air), televizyon yayınlarını da ip üzerinden taşıyacağı için sunulacak ek hizmetlerin sayısı kısıtlı olabilir. Ip + Uydu alıcılı STB’ler: Uydu üzerinden ücretsiz alınabilecek yayınları ip hattından göndermediği için bant genişliğinden tasarruf sağlar. Bu sayede sunulabilecek hizmetlerin çeşitliliğini arttırma olanağı doğar. Ip + Sayısal Karasal alıcılı STB’ler: Özellikle sayısal karasal televizyon yayıncılığının (DTT:Digital Terresterial Television) gelişmeye başlamasıyla yaygınlaşan bir modeldir. DTT olarak alınabilecek kanallar (televizyon üstü küçük anten ile) buradan, diğer hizmetler ip üzerinden s

İhale edilecek olan frekans mı multipleks kapasitesi mi?

Bu başlık da nereden çıktı diyorsanız yazının devamını okumamanızı öneririm. Muhtemelen ilginizi çekmeyecektir yazılanlar. 6112 sayılı kanun desem mesela, bu da tanıdık gelmediyse başka yazılara geçebilirsiniz hemen.  Halen okumaya devam ediyorsanız başlıktaki sorunun yanıtını vererek sürdüreyim: İhale edilecek olan multipleks kapasitesi. Konumuz malumunuz: sayısal karasal televizyon yayıncılığı. Sektör çalışanlarının yakından takip ettiği gelişmeler var bugünlerde. 3 Mart 2011'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6112 sayılı yasanın Geçici 4. Maddesinin 2. fıkrasında şöyle deniliyor: "..(2) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde Üst Kurulca karasal yayın lisanslarının verilmesi amacıyla sayısal televizyon multipleks kapasitesi sıralama ihalesi yapılır. "   Söz konusu maddede bahsedilen tarih 3 Mart 2013 itibariyle doldu. Yani çok yakında kanunda bahsedilen ihale açılacak. RTÜK, geçtiğimiz yıl sonunda ihale için yeterlilik başvurul

RTÜK'ten önemli açıklama

Eğer son dakikada bir değişiklik olmaz ise, önümüzdeki hafta bugün itibariyle (16 Nisan) T1 olarak adlandırılan ulusal karasal sayısal lisansların dağıtım ihaleleri başlamış olacak. 2006 yılından beri devam eden sayısal karasal yayın macerası mutlu sona ulaşacak sonunda. Tüm ülke vatandaşlarını yakından ilgilendiren bu sürece dair yazılı basında pek habere rastlamadım. Televizyon izlemediğim için görsel basında konu edildi mi bilemiyorum. Medya haberleri veren internet sitelerinde bile ihaleleri ele alan yazılar görmedim. Bu kadar önemli bir ihale neden böyle sessizlikle bekleniyor bilemiyorum.  İhalelerin başlamasına bir hafta kala RTÜK'ten gelen açıklama , sürece ilişkin belirsizlikleri ortadan kaldıracak kadar net. Açıklamada öne çıkanları maddelersem: Sayısal karasal yayında 33 ulusal özel, 10 TRT, 4 bölgesel ve 7 yerel ile birlikte toplam 54 televizyon yayını izlenebilecek. Bu yayınların 12 adeti yüksek tanımlamalı (High Definition: HD) olacak. Günümüzde başkentin çoğ

RTÜK'te başkanlık seçimi süreci

Aşağıdaki yazıyı yayınladığımda RTÜK üyelerinin tümüne air özgeçmiş bilgileri yoktu web sayfasında. Kıymetli bir okuyucumun uyarısı ile MHP kontenjanından seçilen üyenin 1956 doğumlu olduğunu öğrendim. Bu durumda geçici başkanlık MHP kontenjanından gelen Arif Bey'in hakkı görünüyor. Belki bu düzeltmeyi yayınladığım sırada üst kurul başkanı seçilmiş olur. Gene de kayıtlarda hatalı kalmasın... RTÜK 'te başkanlık seçimi ve başkan seçilemezse ne olacak sorusunun yanıtı 6112 sayılı yasanın 36. maddesinde. Yasa metnine bakılınca aslında başkan seçilemeyeceği durumun açık olarak yer almadığı görülüyor. 9 üyeli RTÜK'te en çok oy alacak kişi başkan olarak seçilecek. Yasa metninde başkan ve başkan yardımcısı yoksa en yaşlı üye başkanlık eder denilmiş. RTÜK'ün web sayfasında çoğu üyelerin özgeçmişlerine yer verilmiş. Eğer yanlış görmediysem en yaşlı üye, 1958 doğumlu CHP kontenjanından seçilmiş Süleyman Demirkan. Bu durumda başkanlık seçimi sürecinde tıkanma olursa Süleyma

Sayısal karasal televizyon yayının olduğu bir ülkeden notlar

Uzun yıllardır sayısal karasal televizyon yayını hakkında yazıp, konuştum. Zaman zaman bu yayınların düzenli yapıldığı ülkelere geçici ziyaretlerim oldu. Sayısal karasal televizyon yayınlarının olduğu bir ülkede yaşamaya başlayınca, bu konudaki gözlemlerimi paylaşmak istedim.  Oturduğumuz evde analog dahili alıcısı olan eski model bir LCD televizyon var. Eve geldiğimizde ilk işim bir elektronik markete gidip DVB-T alıcısı almak oldu. 35 €'ya aldığım kutu, aynı zamanda USB girişi ile medya oynatıcısı olarak da kullanılabiliyor. HD yayınları alma özelliği de var. Evde ortak çatı anteni var. Duvardaki prizin konnektöründe sorun olunca bizim tavşan kulak antenlerden satın aldım. 10-15 € gibi bir paraya aldığım anteni takınca, şifrelilerle birlikte 40 kanalı izlemeye başladık.  Eve internet bağlatmak için bir kaç şirket ile görüşünce internetin yanında televizyon ile 100 ülkeye sabit numaralarını ücretsiz ve sınırsız aramamıza olanak veren telefonunda pakete dahil olduğunu gördük

Sayısal karasal televizyon yayıncılığı - nedir?

15 yaşındaki blogumda 100'den fazla yazı hazırladım sayısal karasal televizyon yayıncılığı konusunda. Sayısal, karasal ve televizyon kelimelerinin İngilizce karşılıkları olan D igital T errestrial T elevision kelimelerinin başharflerinden oluşan kısaltma, DTT , ile etiketledim bu yazıları.  DTT nedir hiçbir fikriniz yok ise, öncelikli olarak aşağıda bağlantılarını verdiğim yazılarımı okumanızı öneririm.   6 Haziran 2016 tarihli yazım: Bir kez daha, nedir bu sayısal karasal yayıncılık başlığını taşıyor. Bu yazı, DTT konusunda okumanızı önereceğim ilk yazım.   Okumanızı önerdiğim ikinci yazım ise, 2013 senesinde Elektrik Mühendisleri Odası'nda düzenlenen çalıştayın konuşma dökümlerinden oluşturulan e-kitap ile ilgili yazım.  Okumayı sevmeyen ve gittikçe daha az okuyanların çoğunlukta olduğunu hatırlayarak, DTT konulu iki video kaydının da bağlantısını paylaşayım. Her ikisi  de Elektrik Mühendisleri Odası bünyesinde düzenlenen etkinliklerin kayıtları, gene her ikisinde d

Sayısal karasal televizyonda neler oluyor?

İstanbul, 2015 Bu konular pek ilgi çekmiyor biliyorum. İşin acısı, en yakın takip ettiğim konular bunlar: sayısal karasal yayıncılık. Hem televizyon hem de radyo. İşin bir başka acı yönü; her ikisi de ülkemizde bulunmuyor. Yani bir yerde, takip ettiğim konular, insanların pek bilgisi olmadığı, deneyimleme olanağının ise sınırlı olduğu konular. Sanırım bu yüzden, blog sayfamın izleyici sayısında, uzun yıllardır, kaydadeğer bir artış olmuyor :) Gene de yılmadan yazmaya devam. Bu arada bir "müjde" vereyim: Sayısal karasal yayıncılık konusunda ülkemizdeki gelişmeleri derleyip toparlayacak bir kitap çalışmasına başladım. Hedefim bu yaz başına, haziran 2016'ya yetiştirmek. Yayıncı bulabilirsem, sizlerle buluşacak.  Televizyon yayınlarının analogdan sayısala dönüşmesi ile radyo yayınlarının analogdan sayısala dönüşmesi iki ayrı süreç. Farklı dinamikleri ve farklı nedenleri var. Televizyon yayınlarının dağıtımında, evlere ulaştırılmasında, "karasal"ın dışın

Sayısal karasal televizyon: yayıncılar

Yazı dizisine devam. Alıcılar ile başlamıştım, sırada yayıncılar var. Blogumda yayıncılık dünyasında dönüşümü değerlendirdiğim üç yazı yazmıştım. Aslına bakarsanız sayısal dünya, yayıncılığın değer zincirini (value chain) dönüştürmeye başladı. Ülkemizde henüz tam olarak hissedilmese bile Netflix, Hulu gibi sadece internet dağıtım kanalını kullanan platformların kendilerine özel diziler üretmeleri ve bunların geleneksel televizyon kanallarıyla kıyaslanabilir başarılar elde etmeleri bu dönüşümün kanıtı. Bu yazıda, dönüşümden ziyade sayısal karasal yayıncılığı, yayıncılar açısından değerlendirmeye çalışacağım. Ülkemizde yayıncılık dünyasını düzenleyen 6112 sayılı yasa 3 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu yasaya ve yasaya bağlı olarak yayınlanan yönetmeliklere göre medya hizmet sağlayıcısı olarak adlandırılan radyo ve televizyonlar, hizmet sağladıkları her platform için ayrı ayrı lisans almak zorundalar.  Uydu, kablo ve karasal ortamlarda yayın birbirinden bağımsız lisanslamalara

Sayısal karasal televizyon lisans ihaleleri sürecinde sıra yerellerde

Blogumu takip edenlerdenseniz, muhtemelen biliyorsunuzdur: Sayısal karasal televizyon yayın lisansları kapsama alanlarına göre üçe ayrıldı. T1 ulusal, T2 bölgesel, T3 ise yerel yayınları ifade ediyor. T1 ve T2 ihaleleri tamamlandı. Yukarıda bahsettiğim gibi T1'in genel türdeki yayınlar için olan kısmında bir sorun yok, ancak T1 tematik türdeki yayınlar için yapılan SD ve HD ihalelerinin yürütmesi ilgili mahkeme tarafından durduruldu. 24 Haziran'dan itibaren başlayacak ihaleler süreci ile 73 il için yerel lisanslar dağıtılacak. Yerel (T3) lisansları tek il içerisinde yapılacak yayınları içeriyor. Ülkemizde 81 il olduğunu hatırlayınca hangi illerde T3 lisansı verilmeyecek sorusu ilk aklıma gelen oldu. Siz kıymetli okuyucuları için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bendeniz, sabahın kör saatinde listeleri taradı ve bakın ne buldu: Giresun, Gümüşhane, Şırnak, Ardahan, Osmaniye, Düzce, Karabük  Iğdır Şimdi eğer tıklanma derdinde bir "haber" s