Filmli makineler zamanından kalmayım. Siyah beyaz ILFORD'la çektiğim karelerin bir bölümü duruyor hâlâ. Film banyosu, kart baskısı, deklanşöre basıldığı anda film üzerine sabitlenen karenin baskı sırasında değişikliklere uğratılması... Hepsi hoş, güzel anılar oldu artık. Başlıktaki soruyu, neden fotograf çekiyoruz sorusunu son zamanlarda daha çok soruyorum. Bulduğum bir kaç yanıt var. Sizlerin yorumlarını da merak ediyorum. İşte benim yanıtlarım: İleride dönüp o anı hatırlamak için. Orada bulunduğumuzu göstermek için. Herkes çektiği için.
Teknolojinin gelişmesi tüm sektörleri olduğu gibi yayıncılık sektörünü de değiştiriyor ve dönüştürüyor. Bu gün izlemekte olduğumuz saate bağımlı doğrusal televizyon yayıncılığı yerini farklı deneyimlere bırakacak gibi görünüyor. İstenilen içeriğin istenilen saatte izlenmesi, kaydedilmesi, televizyonda gördüğünüz bir ürünün sipariş edilmesi, canlı yayında programın içeriğine etki/katkı, uzaktan eğitimler-sınavlar, uzaktan sağlık hizmetleri gibi hayal gücünüz ile sınırlı yenilikler çok uzağımızda değil artık.
Televizyon karşısında günlük Avrupa ortalamasının iki katı kadar süre harcadığımız düşünülürse, bu süreyi muhtemelen daha da uzatacak yeni teknolojilerine nasıl yaklaşmalıyız kararsız kaldım. Mühendis Özgür heyecan duyarken, vatandaş Özgür korkuyor. Aptal kutusu olarak adlandırılan televizyon gittikçe akıllanıyor. Peki ya biz?
Televizyon karşısında günlük Avrupa ortalamasının iki katı kadar süre harcadığımız düşünülürse, bu süreyi muhtemelen daha da uzatacak yeni teknolojilerine nasıl yaklaşmalıyız kararsız kaldım. Mühendis Özgür heyecan duyarken, vatandaş Özgür korkuyor. Aptal kutusu olarak adlandırılan televizyon gittikçe akıllanıyor. Peki ya biz?
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.