Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YakınTarih etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Atatürk ve Masonluk / Tamer Ayan

Anıtkabir, Ankara Yakın tarih olarak adlandırdığım, 1870 - 1930 arasındaki 60 yıllık döneme ilişkin kitapları okumayı sürdürüyorum. Öyle kolay bitecek gibi de durmuyor. Satın aldıklarım raflarda sıralarını beklerken, okuduklarımdan öğrendiğim yenileri de satın alma sırasında bekliyor. Bugünlerde Sait Halim Paşa'nın Buhranlarımız adlı anı eseri radarıma takıldı. Gelelim Tamer Ayan'ın kitabına. İşin doğrusu bu tür isimlere sahip kitapları pek satın almıyor ve okumuyorum. Ancak, kitabı internet yerine dokunarak - sayfalarını karıştırarak satın almanın avantajını kullanmıştım bir kez daha. Ayan'ın kitabı, sansasyonel isimli Atatürk kitaplarından oldukça farklı.  Öncelikle Tamer Ayan, kendi ifadesine göre: Sevenler Locası'nda 1986'da Nur'a kavuştu Kitap, Mustafa Kemal Atatürk'ün masonluk ile ilişkisi üzerine yazılmış. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluş dönemlerinde serbest hareket etmenin zorluğu ve hafiyelerin çokluğu nedeniyle görece

Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin Anıları / Derleyen: Hulûsi Turgut

Leiden / Hollanda Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, yakın tarihi merak edenler için hazine değerinde eserler yayınlıyor. Kılıç Ali'nin hatıraları, bu eserlerden birisi. Benim okuduğum Haziran 2015 tarihli 17. baskısıydı. İlk baskısını Ocak 2005'te yapan bu tek ciltlik eser 796 sayfa. Baskısı ve ciltlenmesi çok düzgün, bu sayede 796 sayfa bile olsa okuması zor değil.  Kılıç Ali, 1919 ile 1938 yılları arasında hep Mustafa Kemal'in yakınlarında yer almış. Kurtuluş Savaşı mücadelesinde, o zamanlardaki adıyla, Ayıntap ve Maraş savunmalarında önemli roller üstlenmiş. Cumhuriyet'in ilanının ardından milletvekili olarak hizmet etmiş. Hem Kurtuluş Savaşı döneminde hem sonrasında 1926'daki İzmir Suikastı davası günlerinde İstiklâl Mahkemesi heyeti üyeliklerinde bulunmuş. 1926'da İstiklâl Mahkemesi'nin verdiği idam kararlarının altında imzası olan üç Ali'den birisi olan (Başkanlığı Afyonkarahisar Milletvekili Ali (Çetinkaya), üyeliklerini  Gaziantep Kıl

Osmanlı'da Sosyalizm / İlhami Yangın

Paris, Osmanlı aydınına da ilham olmuş Bilgeoğuz yayınları tarafından 2009 yılında ilk baskısını yapan ilginç bir çalışma, Osmanlı'da Sosyalizm. Toprağın mülkiyetine ilişkin yıllar boyu süren anlayışın sonucu olarak Osmanlı hakimiyetindeki bölgelerde derebeylikleri görülmemiş. Avrupa'daki gelişmelere tezat bir durum oluşmuş bu yüzden. İsmail Cem'in, henüz okumayı bitiremediğim bir kitabında bu bahsettiğim durum sayılarla ortaya konuluyor.  İlhami Yangın'ın çalışması, Osmanlı'nın son dönemlerinden başlıyor. Kitabın odaklandığı konu, isminden de anlaşılacağı gibi, Osmanlı'da sosyalist akımlar. Hal böyle olunca, meşrutiyetler ve kurtuluş savaşı mücadelesi dönemi de, bugüne kadar hiç okumadığım bir bakış açısından, kitapta işlenmiş. Yangın, akademik bir çalışma titizliği ile yazdıklarına referans göstermiş. Kitap boyunca bir çok kez dip notlarla, bahsi geçen konuların ayrıntılarına dair bilgiler paylaşılmış. Kaynakça bölümünün 17 sayfa tutması, kitabın bu

Sodom ve Gomore / Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Feriye, 2016 Yakın tarih okumalarına devam ediyorum. Bu kez, inceleme ya da anı değil okuduğum, bir roman. Dönemin, yakın tarih olarak adlandırdığım 1870-1930 arası dönemin, tanıdığı Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun bir eseri: Sodom ve Gomore. Karaosmanoğlu'nun Yaban adlı romanını okumuştum yıllar önce. Sanırım lise yılları, nereden baksanız 25 yıldan fazla olmuş. Kiralık Konak, Hüküm Gecesi ve Yaban okunacaklar listesine yeni girenlerden. 

Kazım Karabekir Anlatıyor / Uğur Mumcu

Yakın tarihi anlamaya, öğrenmeye çalışmaya devam ediyorum. Okudukça şaşırıyorum. Kazım Karabekir, öğrenmeye çalıştığım dönemin sıradışı karakterlerinden birisi. Harp okulunu ve akademisini birincilikle bitiren, Mustafa Kemal'in şark orduları komutanı, ardından Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucu başkanı ve 1926'da İzmir Suikasti davasının sanığı. Karabekir'in yayınlanmış anılarından İttihat ve Terakki Cemiyeti adını taşıyanı okumuştum. Oradan öğrendiğime göre Enver Paşa ile birlikte, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin teşkilatlanmasını planlayan ve uygulayanların başında geliyor. 1926 - 1938 yılları arasını Erenköy'deki köşkünde inzivaya çekilerek geçirmek zorunda bırakılıyor. Bu dönemde, Mustafa Kemal ile gazeteler üzerinden tartışmaları sürüyor.  Cumhuriyetin kuruluşu, saltanatın ve ardından halifeliğin kaldırılması, devrimler... Mustafa Kemal ile Karabekir arasında yöntem ve zamanlama farkı var gibi görünüyor. Mumcu'nun yorumuna göre Mustafa K

Siyasal Anılar / Hüseyin Cahit YALÇIN

Ankara Kalesi, 2014 Yakın tarihimiz ile ilgili kitapları okudukça bugün yaşananları daha iyi anlayabiliyorum. Neler anladığımı başka bir yazıya bırakıp Hüseyin Cahit Yalçın'ın İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanan ve sahaflar sayesinde 1976 tarihli ilk baskısını bulduğum esere dair notlarıma geçeyim.  Öncelikle belirtmek isterim ki gerçekten çok zamanımı aldı Hüseyin Cahit'in anılarına ulaşmak. Aslında siyasal anıları demek daha doğru, çünkü Edebiyat Anıları adını taşıyan kitabının yeni baskıları raflarda mevcut. Siyasi Anılar ise, yanlış bilmiyorsam, en son 2000 yılında basılmış.  Hüseyin Cahit çok yönlü bir kişi . Siyasi kimliğinin yanısıra edebi eserleri ve gazeteciliği ile tarihimize damgasını vurmuş. Anılarını okuduktan sonra tek kelime ile Hüseyin Cahit'i tarif et deseler: Muhalif derdim. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girmemiş ancak partinin milletvekilliği teklifini kabul etmiş. İki kez İstiklal Mahkemelerinde yargılanmış. Sürgüne gönder

1870 - 1930: dünyayı değiştiren 60 yıl

Gölgeler aydınlansın! İddialı ve bir o kadar saçma başlık. Dünyayı 60 yıl değiştirmedi elbette. Durmadan değişen, her gün farklılaşan hayatı, bir zaman dilimi ile sınırlamak anlamsız. Ancak, yaşadığımız coğrafyanın bugünkü kaderinin bu zaman diliminde büyük oranda değiştiği bir gerçek. İmparatorluklar çağının kapandığı ve ulus devletlerin, belki "masa başı devletlerinin" şekillendiği bir zaman dilimi. Bu döneme özel bir ilginiz yoksa, tarih derslerinde okuduklarınızla yetinenlerdenseniz, şu kadarını söyleyebilirim ki, bugün yaşadıklarımızı anlamlandırmanıza pek olanak yok.  Bir süredir bu konuları farklı kaynaklardan okuyorum. Okumaya devam edeceğim. Bugüne kadar okuduklarından ne anladın derseniz, yanıtım kısa ve net: Birileri bize kendi bakış açılarını tarih olarak öğretmiş . Bugüne kadar okuduğum kitapları YakınTarih etiketiyle işaretledim. Henüz tüm okuduklarımı etiketleyememiş olabilirim. Kısa süre içerisinde, YakınTarih etiketli kitap sayısında bir patlama ya

Veda, Esir Şehirde Bir Konak / Ayşe Kulin

Osmanlı'nın son dönemini anlatan kitapları okudukça, bu döneme ait pek bir şey bilmediğimi ve daha fazla okumam gerektiğini fark ettim. Son bir yıl içinde bir şekilde bu dönemi anlatan Cahit Uçuk'un  Bir İmparatorluk Çökerken... , Harun Açba'nın  Bir Çerkes Prensesin Harem Hatıraları  adlı kitapların ardından Veda'yı okumak ilginç oldu. Veda, Ayşe Kulin'in anne tarafından büyük dedesi, Osmanlı'nın son kabinelerinin maliye bakanı Ahmet Reşat Yediç ve ailesinin 1920'li yıllarda yaşadıklarını anlatıyor. Elbette tek anlattığı Beyazıt'taki konakta yaşananlar değil. Zaten 1920'lerde Osmanlı'nın maliye nazırının hayatını, ülkede olup bitenden ayrı tutup anlatmak da olanaklı değil. 387 sayfalık roman, Everest yayınlarından çıkmış. Benim okuduğum 2007 yılında yapılan ilk 100.000'lik baskısı. Kimi kitapların ilk baskılarının adedini yüksek tutuyorlar, kimilerini düşük tutup çok baskı yaptırıyorlar. Bunun bir mantığı vardır sanırım. Kitaba döne

JÖNTÜRKLER / Ernest Edmondson RAMSAUR

Tam adı JÖNTÜRKLER 1908 İhtilalinin Doğuşu olan eser, Pınar Yayınları tarafından Muhsin Önal MENGÜŞOĞLU'nun tercümesi ile ilk baskısını Mayıs 2004 tarihinde yapmış. Benim okuduğum, eserin Mart 2011 tarihli ikinci baskısıydı.  Ernest Edmondson Ramsaur, 1940'lı yıllarda doktora tezi olarak seçtiği konuyu kitap haline getirmiş 1950'lerde. Kitabın taslak halini Halide Edip Adıvar, Dr. Adnan Adıvar ve Dr. Nihat Reşat Berger okumuş. Ramsaur'un eserinin biblografyası, tarihin bu alanına dair bu güne kadar okuduğum eserler arasında en kapsamlı olanı. Hatta kitabın sonunda biblografyayı değerlendiren bir bölüm bile koymuş yazar.  Kitap aşağıdaki sorulara net yanıtlar veriyor: İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) masonik bir yapı mıydı? İTC üyeleri arasında mason olanlar var mıydı? Tarikatların İTC ile ilişkisi neydi? Prens Sabahattin ve Ahmet Rıza arasındaki görüş ayrılığının temelinde ne vardı? Mustafa Kemal'in İTC ile ilişkisi neydi? 1908 devrimini Avrupal

Tarihi Başka Okumak / Turhan UTKU

Londra 2013, İki yöne de bakın uyarısı. Sadece trafikte değil. Hayatta da geçerli. Her iki yöne de bakmalı insan. Şubat 2015 tarihli kitabın tam adı Tarihi Başka Okumak / Osmanlının Sonu Cumhuriyetin İlk 40 Yılı. Ataç yayınlarından çıkmış, büyük formatlı 492 sayfadan oluşuyor.  1870 - 1930 arasındaki altmış senede neler olduğunu irdeleyen onlarca kitap okudum. Okunmayı bekleyen onlarca kitap edindim. Her okuduğum, okunması gereken kitaplar listemin uzamasına neden oldu. Turhan Utku'nun kitabını ise tesadüfen gördüm kitapçıda. İyi ki de görmüş ve edinmişim.  Utku, İTÜ İnşaat Fakültesini ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirmiş 15. dönem TBMM'de Çorum vekili olarak yer almış. Kitabının önsözünde şöyle yazmış Utku: Bu kitap Kemalizm'den Atatürkçülük'ten ve Devletin Resmi Tarih görüşünden bağımsız, b u kitap Atatürk hayranlığından, Vahdettin hayranlığından ve Osmanlı hayranlığından da bağımsız, v e bu kitap Atatürk düşmanlığından, Vahdettin düşmanlı

Öteki Tarih / Ayşe Hür

Zeytin efendi ile bendeniz Yakın tarihimize ilgi duymam sonrası başlayan okumalarımı iş yerinde arkadaşlarımla da paylaşıyordum. Okumayı seven bir meslektaşım, Ayşe Hür'ün kitaplarını da mutlaka okumam gerektiğini söylemişti. Kısmet bugünlereymiş. Tarihsel olayların çoğunluğun ilgisini çekmesi hangi döneme denk geliyor tam hatırlamıyorum. Hatırladığım Hürriyet gazetesinin pazar günleri yayınlanan sayısında Soner Yalçın'ın yazıları. Bir çoğuna ilginç gelen, ya az ya da hatalı bilinen bir tarihsel olayı, günümüzdeki tartışmalarla harmanlayan yazılar olurdu Yalçın'ın yazdıkları. O zamanlar OdaTV falan yoktu elbette.  Ayşe Hür benzer bir işi Agos, Taraf ve Radikal gazetelerinde yapmış. Üç gazeteyi de takip etmediğim için Ayşe Hür'ün gazetelerdeki yazılarını da okumamıştım. Hür, farklı tarihlerde farklı tarihsel olaylara dair, gazetede yayınlanacağı kısıtlarıyla kaleme alınmış yazılarını Öteki Tarih başlığı altında kitaplaştırmış. Profil yayıncılıktan iki cilt h

Genç Atatürk / George W. Gawrych

Osmanlı tarihi konusunda okudukça, yeni kitaplar ortaya çıkıyor okunacak. Bu çabalar, sıradışı kitaplarla karşılaşmamı sağlıyor. 320 sayfalık kitabın yazarı Amerikalı. Gül Çağalı Güven dilimize tercüme etmiş. Kasım 2014 tarihli kitap, Doğan Kitap tarafından yayınlanmış. Şaşırtıcı olan, kitabın arkasında 25 TL'lik etiketine karşın D & R'da 9,90 TL'ye satılıyordu. Kitabın tam adı ise Osmanlı zabitinden Türk devlet adamına. Orijinalinin yayın tarihi 2013 olan bu kitap, hep okuduklarımızdan farklı bilgiler de içeriyor. Kitabın sonuç bölümünden bir alıntı, yazarın Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili genel görüşünü açıklamak bakımından yararlı olacaktır: "Bir çeşit kader duygusuna sahip olarak Atatürk, sonuçta, tarihin istikrarsız bir döneminde ortaya çıkan ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin vizyonu ve kuruluşunu tasarlamasında ve iradesini kabul ettirmesinde kendisine yardımcı olan silah ve siyaset arkadaşlarından oluşan güçlü bir ağ sayesinde doğan, askeri ve s

Atatürk'ün Kurdurduğu Türkiye Komünist Partisi ve Kurtuluş Savaşı'nda Sol Hareketler / Dr. Orhan Yeniaras

arkadaki evin delikanlısı: Zeytin 2013 yılında Peride Celal'den okuduğum Bir Hanımefendinin Ölümü üzerine düştüğüm not ile aynı başlangıcı yapacağım: Bildiğim bir noktaysa, bilmediğim çevresi kadardır.  Osmanlı'nın son dönemi ile cumhuriyetin ilk yıllarını konu alan onlarca kitap okudum bugüne değin. Her okuduğum kitap, yeni kitapların yolunu açıyor, yeni şeyler öğreniyorum ve halen ne kadar az bildiğimi görüp şaşırıyorum. Bir ara, bu okuduklarımı derleyip, toplayıp kendi bilgim ve yorumum ile olanları değerlendirmek isterim. Aslında, vakit uygun olsa, bunu bir akademik çalışma kapsamında gerçekleştirebilsem ne güzel olur.  Dr. Orhan Yeniaras'ın, aslında adı "Kritik 20 yılda, Anadolu coğrafyasında sol hareketler (1908-1928)" olması gerektiğini düşündüğüm eseri, belki okuyucuların daha fazla ilgisini çekeceği düşüncesiyle, Atatürk'ün kurdurduğu Türkiye Komünist Partisi başlığı ile yayınlanmış. Alter Yayıncılıktan 2012 yılında ikinci baskısını okud

Ali Münif Bey'in Hatıraları / Taha Toros

Bir konuya takılıp kalmak, 40'lı yaşlarıma kadar pek yaptığım bir şey değildi. Belki de bu yüzden, bir çok konuda bir çok yarım yamalak bilgiye sahibim. Nedendir bilmem İttihat ve Terakki tarihi, daha doğrusunu söylersem Osmanlı'nın son 30 senesi ile Cumhuriyetin ilk 20 senesini kapsayan 50 yıllık süre, çok ilgimi çekiyor. Durup düşündüğümde sebebini, bir dönem okuduğum anı-romanlar geliyor aklıma. Ayşe Kulin, Cahit Uçuk bu konuda birden çok eserini okuduğum iki isim.  Ali Münif Bey'in adını, hatıralarını, Kadıköy çarşı içerisindeki bir sahafta görüp satın almadan önce duymamıştım. Oysa İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin merkez komite üyeliğinin yanı sıra, Talat Paşa dahiliye nazırı iken müsteşarlığını, ardından sadrazam iken Nafia nazırlığını yapmış birisiymiş. 1925 İzmir suikastı davası sonrası idam edilen Cavit Bey'in mülkiyeden sınıf arkadaşı, Adana'nın, Cumhuriyet döneminin ilk belediye başkanlarından, çok partili ilk meclisin de en yaşlı üyesi sıfatıyl

Elveda Güzel Vatanım / Ahmet Ümit

Ahmet Ümit'in İttihat ve Terakki konulu bir roman hazırlığında olduğunu okuduğumda sanırım Paris'teydim. Rue des Ecoles sokağında dolaşırken bir yandan da Ümit'in romanında buraları nasıl anlatılacak diye düşünüyordum. Bilmeyenler için belirteyim Rue des Ecoles, İttihat ve Terakki Cemiyeti Paris şubesinin bulunduğu sokak. Merak edenler için de ekleyeyim, bina halen ayakta ve elbetteki üzerinde bir zamanlar İttihat ve Terakki Cemiyeti merkezi olduğuna ilişkin hiç bir bilgi yok.  Elveda Güzel Vatanım, 576 sayfalık, hacimli bir roman. Ümit, Paris'ten Selanik'e, romanın geçtiği mekanlarda epey dolaşmış, söyleşilerinde anlattığına göre. Romanın önemli bir bölümü ise Ümit'in yaşadığı ve sokaklarını iyi bildiği İstanbul'da geçiyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde 36 saatlik bir İstanbul ziyaretim oldu. Bu 36 saat içerisine Pera Palas'ta bir Türk kahvesi de sığdırdım. Roman, elbette yanımdaydı ve sağolsun pastanedeki görevlinin anlattıklarıyla romanın yazılış

Çocuk Davamız 1 / Kazım Karabekir

Ankara'da sahaf denilince pek akla gelmez Küçükesat tarafları. En bilindik mekanlar Kızılay'daki pasajlar olsa da aslında Küçükesat, kitap meraklıları için önemli adresler barındırır. Bu adreslere başka bir yazıda değinmek üzere başlığa döneyim, bir not ekleyerek. Kazım Karabekir, Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhuriyet'in ilk yıllarına tanıklık etmiş isimler arasında en çok anı bırakanlardan birisi sanırım. Anıların çokluğu ile 1925 - 1938 arası zorunlu yalnızlığının etkisi büyüktür gibi geliyor bana. Bu durum da ayrı bir yazı konusu olsun... Çocuk Davamız 1, Emre yayınları'nın Cumhuriyet Tarihi Serisi'nin 9. kitabı olarak yayınlanmış. Bende 2000 yılında yapılan beşinci baskısı var. İlk baskısı ise 1995 yılında. 330 sayfalık kitap sert bir cilde sahip. Kitabın ikincisi de var. Geçenlerde bu Küçükesat civarındaki bir sahaftan Karabekir'in yazdıklarının 10 cildini satın aldım 100 TL karşılığında. Sanırım Yapı Kredi Yayınları bu eserleri yeniden düzenleye

Türkiye Kurulurken Kürtler (1916-1920) / Sinan Hakan

Cumhuriyetin ilk yılları ve Osmanlı'nın son yıllarına ilişkin okumalarıma devam ediyorum. Bir fırsat bulduğumda, bu konuya ilişkin kitapları ayrı bir etiketle belirlemek iyi olacak. Hem benim için, hem sizler için.  Sinan Hakan, Van'ın Gevaş ilçesi doğumlu bir inşaat mühendisi. Hali hazırda Ak Parti'den seçilen Gevaş Belediye Başkanı. 2013 yılında çıkan kitabının, aynı yıl yapılan ikinci baskısını okudum. İletişim Yayınları'nca basılan kitap 380 sayfa. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Atatürk'ün Bütün Eserleri ve Kazım Karabekir'in anıları başta olmak üzere çok sayıda kaynak gösterilmiş. Bunların yanı sıra Hakan, yorum ve tespitlerde de bulunarak, sadece belgelerden oluşan bir kitaptan fazlasını ortaya koymuş.  Günümüzde yaşadığımız en kanlı sorunların başında gelen ve farklı adlarla anılsa bile insanların ölmesine neden olan sürecin nüvelerinin geçmişte, hatta muhtemelen 1916'dan da önce var olduğunu gördüm eseri okuyunca. Sonuçta biz unutmuş olsak

Çerkes Ethem Apoletsiz General / Turgut Türksoy

Blogumu takip edenler farketmiştir. Son dönemde daha da belirginleşen bir okuma yönelimi ortaya çıktı bende. Yakın tarih, Osmanlı'nın son 30 yılı ile Cumhuriyet'in ilk 20 yılı, toplamda 50 yıllık bir süreç çok ilgimi çekiyor. Bu yazıda karşınızda olan eser, tarihi roman olarak sınıflandırılıyor. Ancak, şu kadarını kolaylıkla söyleyebilirim ki, bu güne kadar okuduklarımla birebir örtüşen çok bilgi içeriyor. Eserin konusu bizlere hain ÇerkeZ Ethem olarak okutulan ve öğretilen ÇerkeS Ethem Bey.  Tarihi kazananlar yazıyor sonuçta. Çoğumuzun Menşevikleri bilmediği gibi pek azımız Yeşil Ordu'dan haberdar. Dediğim gibi tarih hep kazananlar tarafından yazılmış. Bugünden dönüp bakınca yorum yapmak kolay, o gün ne koşullar varmış diyenler için ise tek söyleyeceğim, en azından yiğidi öldürün ama hakkını teslim edin.  Hukuk dilinde bir ifade var, hayatın olağan akışına ters deniliyor, akla yatmayan durumları anlatmak için. Ethem'in Yunan'a sığınması da böyle bir

Spekülatif Marjinal Tarih Tezleri / Murat Çulcu

1880 - 1930 arası, bizim coğrafya temel olmak üzere dünyada ne olup bitmiş diye okuyup duruyorum uzunca bir süredir. Bu yazıyı yayınlarken aklıma geldi, bu süreçte okuduğum kitapları farklı bir etiketle işaretlesem iyi olur galiba. Etiket önerilerine hazır olduğumu belirtip, gelelim kitabımıza: Murat Çulcu'nun kitabının ikinci baskısını okudum. Erciyaş yayınlarından Haziran 1995 tarihinde basılmış. 400 sayfaya yakın bir inceleme eseri yazmış Çulcu. Bu 400 sayfada neredeyse tarihin başlangıcından günümüze, Anadolu coğrafyasında neler olduğunu anlatıyor. Kitabın adına spekülatif koymuş olsa da aslında Çulcu'nun anlattıkları pek de spekülasyon değil bana kalırsa. Türkiye Cumhuriyeti tarihine ilişkin yazdıkları ve tek cümleyle özetlersek; Atatürk'ün ölümünün ardından iktidara gelen İttihat ve Terrakki ekibi, yıllar içerisinde adı değişse de hep iktidarda kalan partilerin merkezinde yer almış, diyebiliriz sanırım.  Bu tezin ve diğer önemli tespitlerin ayrıntılarını ok

Yıllar Sadece Sayı, Silsilename II, Cahit Uçuk

Ailesinin kendisine verdiği Cahide Üçok ismini, Cahit UÇUK'a çevirip başladığı yazarlık serüveninin ikinci bölümünü anlatıyor Silsilename II'de. Yapı Kredi Yayınları tarafından Mayıs 2003'te ilk baskısı yapılan bu kitap yazarın Yapı Kredi'den çıkan son eseri. Ailesinin hayatını anlattığı Bir İmparatorluk Çökerken'i okuduktan sonra, bir çokları gibi, çocuk olarak bıraktığımız Cahit'in başına neler geldiğini merak etmiştim. İnternette bakınca hayat hikayesinin devamını Erkekler Dünyasında Bir Kadın Yazar ve Yıllar Sadece Sayı adlı iki kitapta okuyabileceğimi gördüm. Kitapları bulmak tahminimden zor oldu. Yapı Kredi Yayınları, ne yazık ki bu iki devam eserin yeni baskılarını yapmıyor. Zor da olsa her ikisini de bulup okudum. Yıllar Sadece Sayı'da Cahit Uçuk'un Cici Nejdet ile olan evliliğinin sonlanmasının ardından hayatını okuyoruz. Uçuk, zor geçen yıllardan sonra Afitap Matbaası'nın sahibi Murtaza Kağıtçı Bey ile evleniyor. Afitap Matbaası, bugün