Ana içeriğe atla

Digital TV Central & Eastern Europe programı - 2

Digital TV Central & Eastern Europe programını değerlendirdiğim yazı dizisinin ikincisinde, öncelikle yeni fark ettiğim ve fark edince de üzüldüğüm bir gerçeği paylaşayım. Informa şirketininin sayısal televizyon teknolojileri konusunda düzenleyegeldiği etkinliklerden IP & TV World Forum serisinin doğu Avrupa - Avrasya ayağı son üç yıldır İstanbul'da yapılıyordu. 2010 ve 2011'de IP & TV World Forum adıyla düzenlenen etkinlik geçen yıl TV Connect olarak gerçekleştirilmişti. Etkinliğin tarihçesine bakarsanız, bu ayağın Prag, Budapeşte gibi orta Avrupa kentlerinde de düzenlendiğini görebilirsiniz. IPTV Derneği'nin büyük çabaları ve katkılarıyla İstanbul'a getirilen bu önemli etkinlik 2013'te ne yazık ki Krakow'da. İşin doğrusu Digital TV Central & Eastern Europe'un davet mektubunu açtığımda bunun TV Connect'in yeni ismi olduğunu fark etmemiştim. Hatta etkinliğe katılma kararı alıp başvurumu Informa'ya gönderdiğimde bile İstanbul'da sonbaharda benzer bir organizasyon olacağını düşünüyor ve acaba gitmeme gerek var mı diye soruyordum kendime.
Etkinliğin, OTT Özel günü etkinliğini saymazsak, ilk günü Pay TV üzerine sunumlarla dolu. Pay TV'nin ülkemizdeki örnekleri olarak Digitürk, DSmart ve Tivibu gibi abonelik gerektiren hizmetleri sayabiliriz. Pay TV'nin zıddı ise FTA (Free To Air) olarak gösterilebilir. Uydu ve karasal ortamlardaki ücretsiz / abonelik gerektirmeyen yayınların tümü FTA olarak adlandırılır. İlk gün programında çok önemli konuşmacılar yer alıyor. Bu isimler arasında Discovery Networks International'ın CEO'su Mark Hollinger, SES ASTRA'nın Başkan Yardımcısı ve Bölgesel Üst Yöneticisi Martin Ornass-Kubacki da var.
Bence ilk günün en dikkat çeken paneli Responding to the OTT threat başlığını taşıyor. OTT, fırsat mı tehdit mi? Paneldeki tartışmayı merakla takip edeceğim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...